Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/161 E. 2022/111 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/161 – 2022/111
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/161
KARAR NO : 2022/111

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : …………..
ÜYE : ……….
KATİP :…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2019/391 Esas- 2019/1469 Karar
DAVACI : ……………
VEKİLİ : Av. ……….
DAVALI : ………….
VEKİLİ : Av. …………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2019/391 esas ve 2019/1469 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….. tarihinde müvekkilinin yaya olarak seyir halinde iken plakası tespit edilemeyen aracın çarpması neticesinde yaralandığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın plakası tespit edilemediği için maddi tazminatın ödenmesi amacıyla … Hesabına başvurulduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatının davalıdan kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, başvuranın talep etmiş olduğu zararın …Hesabının sorumluluğuna girip girmediğinin tespiti gerektiğini, geçici iş göremezlik ve kazanç kaybı gibi taleplerin muhtabının davalı şirket olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 39.804,54 TL kalıcı maluliyet ile 1.579,56 TL geçici maluliyet tazminatının önceki karar gereğince temerrüt tarihi olan 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; yargılama öncesi … Hesabına usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının müvekkili kuruma başvururken maluliyet raporunu iletmediğini, bu durumda maluliyetin hesaplanması ve hak sahibine ödeme yapılmasının hukuken, mantıken ve fiilen mümkün olmadığını, dava konusu kazaya karışan plakası tespit edilemeyen aracın belirlenmesinde ispat yükünün somut delillere dayanması gerektiğini, Geçici İş Göremezlik kaybından kaynaklanan zararın tazmini hususunda müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından kaza tarihi olan … tarihinde cadde üzerinde yürürken plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu yaralandığını belirterek geçici ve sürekli maluliyetten kaynaklı tazminat talep edilmiştir.
Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2017 tarih 2017/69 Esas 2017/1291 Karar sayılı ilamı uyarınca “Davanın kabulü ile, 58.951,30 TL’nin temerrüt tarihi olan 05/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar” verilmiş söz konusu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 2018/1061 E. 2019/1048 K. Sayılı ilamı ile “kaza tarihi (06.11.2016) itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre rapor tanzimi gerektiğinden, bilirkişi kurulundan anılan yönetmelik çerçevesinde hazırlanmış yeni bir rapor alınması sonrasında da hesap bilirkişi tarafından da TRH-2010 yaşam tablosu ve iskonto oranı (teknik faiz) 1,8 uygulanmak suretiyle rapor alınması gerektiği” belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
1- Davalı vekilince, davaya konu talepler bakımından davacı tarafından kurumlarına davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı, başvuru şartının yerine getirilmediği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; Evrak kapsamına, davalı … cevabi yazısı ve eklerine göre davacı vekilince davalı … dava açılmadan önce yapılan başvurunun 27/12/2016 tarihinde teslim edildiği ve aynı tarihte kayıt altına alındığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacılar vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı … başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı vekili, müvekkil şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekilince plakası tespit edilemeyen aracın varlığının somut delillerle ispatlanması gerektiği belirterek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddesinde hesaba başvurulabilecek haller düzenlenmiş olup, düzenlemenin mefhumu muhalifinden bu haller dışında hesaba başvurulamayacağı anlaşılmaktadır.
Mahkemece doktor bilirkişilerden aldırılan 27/11/2017 tarihli rapor içeriğinde ” Şahısta olaydan yaklaşık 7 saat sonra dalak kontüzyonu tespit edildiği tranva sonrası yaralanmalarında dalakta lezyon olarak en sık kontüzyon (ezilme, dalak dokusunda bozulma) izlendiği, kontüzyon bölgesinin dalak üzerindeki yerleşimi ve büyüklüğü nedeni ile sızma tarzı kanamaların görülebileceği ve akut olarak tespit edilemeyebileceği, olay üzerinden geçen süre, şahsın ifadesi ve geçici rapordaki yaralanma bölgeleri göz önüne alındığında mevcut dalak kontüzyonunun meydana gelen trafik kazası ile illiyet bağının bulunduğu, … D.lu …’ın 06/11/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen dalak kontüzyonu yaralanmasının künt bir tranva sonucu oluşan bir yaralanma olduğu ve kazanın oluş şekline uygun olduğu, mevcut yaralanma ve maluliyet ile iddia edilen kaza arasında illiyet bağı bulunduğu” husunun belirtildiği, rapor içeriği ve kaza ile ilgili düzenlenen soruşturma evrakları kapsamına göre somut uyuşmazlık bakımından Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. Maddesi uyarınca davalı Güvence hesabına husumet yöneltilebileceği kanaatine varıldığından davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler nazara alınarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, Mahkemece Dairemizin 2018/1061 E. 2019/1048 K. Sayılı kaldırma kararında belirtilen eksikliklerin yerine getirilerek hüküm tesis edildiği kanaatiyle davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken 2.826,94 TL istinaf karar harcından peşin alınan 706,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.120,94 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
.
……..