Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/160 E. 2022/374 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/160 – 2022/374
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : .. E.
KARAR NO : … K.

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE : ….
ÜYE :..
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :..
NUMARASI : … Esas, …. Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av…
Av….
DAVALI :..
VEKİLİ : Av….
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 28/02/2022
YAZIM TARİHİ : 25/02/2022
Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Tarih, … Esas ve …. Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/08/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan ve dava dışı….sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın müvekkilinin kullanmış olduğu motosiklete çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun olmadığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 250.000,00 TL olarak arttırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 250.000TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 01/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının sakatlığının %5.2 oranında olup maluliyetin %43.2 olarak tespit edilmesinin hatalı olduğunu, maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi taleplerinin reddine karar verildiğini, geçici iş görmezlikten doğan zararların 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun …’ya geçtiğini, araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %90 oranında kusurlu olduğunu, hükme esas alınana bilirkişi raporunda ise %100 oranında kusur üzerinden hesap yapılmasının hatalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, davacının hizmet dökümü incelendiğinde geçici iş görmezlik süresince çalıştığını, davacı lehine geçici iş görmezlik tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile; ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü getirilmiş olup, trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının (ve bakıcı giderinin) tedavi gideri sayılmasına olanak olmadığı gibi, ZMSS Genel Şartlarının A.5.b maddesinde “sağlık giderleri teminatı” olarak yer alan tedavi giderleri ile bakıcı giderinin KTK’nın 98.maddesi gereğince SGK’nın sorumluluğuna geçtiğine yönelik düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı gereğince hükümsüz hale gelmiş olup, sigorta teminatına giren ya da girmeyen tazminatların belirlenmesi ZMSS Genel Şartları yerine Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre yapılacak olduğundan, geçici iş göremezlik tazminatından ZMSS sigortacısı yerine SGK’nın sorumlu olduğuna dair istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Ancak;
2-Mahkemece, kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyet konusunda …Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulundan alınan ve Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 07/06/2018 tarihli maluliyet raporunda davacının %43.2 kalıcı oranında maluliyete uğradığı belirtilmiş olup, sigorta şirketince sunulan 03/07/2018 tarihli tıbbi mütalaada ise davacının “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre kalıcı maluliyet oranının %8 ve “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre kalıcı maluliyet oranının %5.2 olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece;…. Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından düzenlenen maluliyet raporu ile sigorta şirketince sunulan tıbbi mütalaa da değerlendirilmek suretiyle, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan, kaza tarihi olan 06/08/2013 tarihinde yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre, davacının kalıcı işgöremezliğe maruz kalıp kalmadığı ve oranı konusunda, dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkileri gideren ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması; daha sonra bu rapor doğrultusunda davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda hesap raporu alınması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/17-2423- 2015/1661 sayılı ilamı ile 17. Hukuk Dairesi’nin 2020/12308E.,2021/3218K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
3-Mahkemece, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %90 oranında kusurlu olduğuna ilişkin ATK raporunun benimsenmesine rağmen, %100 kusur oranı üzerinden yapılan tazminat hesabının hükme esas alınması da doğru görülmemiş ve davalı vekili tarafından bu yönde yapılan istinaf itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
KARAR:
1-Davalı vekili’nin istinaf başvurusunun kabulü ile … Tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davalı tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 28/02/2022

Başkan Üye Üye Katip
… … …. …