Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/15 E. 2021/2007 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/15
KARAR NO : 2021/2007

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2019
NUMARASI : 2018/1626 Esas- 2019/1480 Karar
DAVACI : .
VEKİLİ :
DAVALI : .
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarih, 2018/1626 Esas ve 2019/1480 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı …. plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki …. plakalı motosikletin çarpışması şeklinde gerçekleşen 06/10/2018 tarihli trafik kazasında, davacının yaralandığını ve geçici-sürekli olacak şekilde iş-güçten kaldığını, ayrıca maluliyeti sebebiyle bakıma muhtaç hale geldiğini, kazanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, zararın karşılanması için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla, gerçek zarar belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL geçici ve 300-TL sürekli işgöremezlik ile 100-TL bakıcı gideri zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 22/08/2019 tarihli dilekçesi ile 129.582,17 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davadan önce davalıya yapılan müracaatın davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre dava şartının yerine getirilmediğini, ,,,, plakalı aracın 07/02/2018-2019 tarihleri arasında davalıya ZMMS ile sigortalandığını, ancak sorumluluğun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik ile bakıcı gideri zararının teminat kapsamında bulunmadığını, davacının müterafik kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne; 129.582,17-TL’nin dava tarihinden (27/12/2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde; davacının usulüne uygun olarak başvuru şartını yerine getirmediğini, geçici iş göremezlik tazminatın teminat dışı olduğundan dolayı sorumlu olmadıklarını, ATK’dan kusur raporu alınmasını talep etmelerine rağmen alınmadığını, maluliyet raporunun ATK 3. İhtisas kurulundan alınması gerektiğini, müterafik kusur incelemesinin yeterince yapılmadığını, bakıcı giderine hükmedilmemesi gerekirken hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; davalı vekilinin istinafının yerinde olmadığını ve kararın doğru olduğunu poliçe limiti dahilinde raporlar alınarak sonucuna göre karar verildiğini belirterek istinaf talebinin reddini talep etmiştir.

HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
İlk derece mahkemesince, keşif sonucu alınan kusura ilişkin raporun kaza tespit tutanağı ile uyumlu ve olayın oluşuna uygun olduğu ve hüküm vermeye esas nitelikte olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir Maluliyet raporunun 6 kişilik usulüne uygun oluşturulan heyetten doğru yönetmenlik hükümlerine göre alındığı anlaşılmıştır. 2918 sayılı yasanın 97 maddesindeki başvuru şartının gerçekleşmediği ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce 07/12/2018 tarihinde davalıya müracaat edildiği, ancak bir kısım eksiklikler gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığı ve zararın 15 günlük yasal süre içinde karşılanmadığı dosyadan anlaşılmaktadır. 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesi değiştirilmiş ve trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükmü getirilmiştir. İlgili yasal düzenleme gereğince, 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ne var ki; Sosyal Güvenlik Kurumu, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil, ancak söz konusu madde kapsamında kalan tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri ile bakıcı giderleri yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre, 6111 sayılı Kanun kapsamında değildir. Belgeli olmayan tedavi giderleri ile bakıcı giderinden SGK sorumlu olmayıp davalı sorumludur. Buna göre, davalı … şirketinin bakıcı giderinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine reddine karar verilmiştir.

Davacının yaralanmasının Le Fort 2 Fraktürü(yüz yaralanması) ve Mandibula Fraktürü(ağız yaralanmaları) olduğu, kaza tespit tutanağında kask gibi koruyucuların takılı olup olmadığının tespit edilemediği kodunun işaretlendiği, bu hususta özellikle davalı taraflarca dosyaya delil bildirilmediği anlaşılmış ise de cevap dilekçesinde müterafik kusur durumunun değerlendirilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının yaralanmasının yüz ve ağız bölgesinde olduğu dikkate alındığında davacının kaza esnasında başında kaskının olmadığı anlaşılmakla davacının yaralanmasının meydana gelmesinde müterafik kusurlu kabul edilerek taktiren %20 oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği ancak bu durumun yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşılmakla hesaplanan tazminat miktarı olan 129.582,17-TL’nin %20 olan 25.916,43 TL indirim yapılarak bakiye kalan 103.665,74TL.nin dava tarihinden (27/12/2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine Dairemiz tarafından karar verilmiştir. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/5277E-2019/4983K. Ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2017/2089E-2017/12032K. Sayılı ilamları)

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2019 tarih, 2018/1626 Esas- 2019/1480 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 103.665,74 TL’nin dava tarihinden (27/12/2018) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.081,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.798,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-TBK’nın 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, takdiri indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden bu yönde karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından karşılanan 69,35 TL yargılama giderinin kabul ve reddedilen orana göre hesaplanan 9,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Hazinece karşılanan 981,62-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 854,00 TL’nin davada Adli Yardım hükümleri uygulandığından, HMK m. 339 gereğince, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
9-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri:
1-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/12/2021

Başkan Üye Üye Katip