Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1448 E. 2022/1781 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1448
KARAR NO : 2022/1781

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/11/2019
NUMARASI : 2018/798E., 2019/1273K.
DAVACI
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 12/10/2022
YAZIM TARİHİ : 12/10/202

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019 tarih 2018/798E., 2019/1273K. sayılı kararı aleyhine taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin geçirmiş olduğu kaza neticesinde kalıcı maluliyete uğradığını, bu nedenle mahkemece bilirkişi marifetiyle belirlenecek miktarın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 9.315, 09 TL olarak arttırmıştır.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartının yerine getirilmediğini, zorunlu belgelerin kendilerine sunulmadığını, mahkemenin görevsiz olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları uyarınca raporların alınması gerektiğini tüm bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, davacı tarafça imzalanan ibraname ile uyuşmazlığın son bulması ve davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından sunulan ibranamenin makbuz hükmünde olduğunu, belirlenen gerçek tutar üzerinden ödenen tutarın mahsup edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafından KTK’nın 97.maddesine uygun başvuru yapılmaması nedeniyle dava şartının gerçekleşmediğini, müvekkil kurumun tazminat miktarı haricindeki yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Dosyada bulunan 11.12.2018 tarihli “makbuz ve ibraname” adlı belgenin incelenmesinde davacının 44.679 TL ödeme aldığı ve eldeki dosyadan feragat ettiğine dair beyanda bulunduğu, bu hususun esasen taraflar arasında çekişme konusu olmadığı görülmüştür.

Davacı taraf sunmuş olduğu 22.02.2019 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile davalı tarafından yapılan 44.679,00 TL ödeme mahsup edildikten sonra, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 9.265,09 TL olarak talebini yenilemiştir.

Dava konusu olayda uyuşmazlık, yargılama aşamasında ibraname alınmış olması ve bu ibraname gereği davacının davasından feragat edeceğinin kararlaştırılmış olması noktasında toplanmaktadır. Anılan bu ibraname, (ibraname 11.12.2018 tarihinde verilmiştir.) davacının maluliyet oranının yani zararının belirlenmesi için mahkeme tarafından herhangi bir maluliyet raporu alınmadan (maluliyet raporu 21.12.2018 tarihinde alınmıştır) ve davacının talep etmeye hakkı bulunan tazminat hesabı konusunda herhangi bir inceleme yapılmadan önceki tarihte verilmiştir. Bu itibarla, davacının maluliyet oranı ve hak edeceği tazminat belirlenmeden önce verilen bu ibranamenin, henüz belirli hale gelmemiş alacağa ilişkin olduğu açıktır. Zaten davacı taraf, vekili marifetiyle verdiği ibranamenin makbuz hükmünde olduğunu ve kabul etmediklerini, maluliyet durumu tespit edilerek tazminatın hesaplanması gerektiğini bildirmiş; yukarıda anılan KTK’nun 111/2. maddesi gereği ibranamenin iptali iradesini ortaya koymuştur.

Bu durumda mahkemece, davacının maluliyet oranı ve talep edebileceği tazminat belirlenmeden önce ibraname verildiği; davacı vekili tarafından verilen dilekçeyle, ibranamenin kabul edilmediği ve zararın belirlenmesi gerektiği bildirilerek ibranamenin iptali iradesinin ortaya konulduğu; KTK’nın 111/2. maddesiyle getirilen anlaşma ya da uzlaşmanın iptaline ilişkin düzenlemenin, dava içinde ya da davadan önce yapılmış anlaşma şeklinde bir ayrım içermediği göz önünde bulundurularak; davacının maluliyet oranı ile talep edebileceği bakiye tazminat miktarı belirlenmiş olduğundan, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru olmamış, ancak, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının istinaf itirazının kabulü ile düzelterek esas hakkında yeniden bir karar vermek üzere mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b,2.maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne. Ancak yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2019tarih 2018/798E.,2019/1273K. sayılı kararının KALDIRILMASINA.
3-Davanın KABULÜ ile; 9.265,09 TL tazminatın dava tarihi olan 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 632,89TL karar ve ilam harcına, davacı taraftan alınan 67,38‬ TL harcın (35,90 TL peşin, 31,48TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 565,51‬ TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup edilen 67,38‬ TL harcın (35,90 TL peşin, 31,48TL ıslah harcı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından karşılanan 35.90 TL ilk başvuru harcı, 1.912 TL keşif harcı, bilirkişi ücreti, posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.947,90 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.928,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avanslarının taraflara iadesine,
9-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
10-Davacı vekili tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
12-İstinaf aşamasında duruşma açıladığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 12/10/2022

Başkan Üye Üye Katip