Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1388 E. 2022/1707 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1388
KARAR NO : 2022/1707

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2020
NUMARASI : 2019/867 Esas 2020/86 Karar
DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. …-……
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 05/10/2022
YAZIM TARİHİ : 05/10/2022
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2020 Tarih, 2019/867 Esas 2020/86 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan, dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle davalı aleyhine Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/585 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davanın 2018/333 Karar sayılı ilamı ile …. tarihinde neticelendiğini ve bilirkişi raporları doğrultusunda %3 kalıcı maluliyet ile beraber 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinin bulunduğunun tespit edildiğini, %100 malul kalınan …aylık dönem için … TL tazminat belirlendiğini, bu nedenle … TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taleplere ilişkin müvekkil sigorta şirketine yapılmış başvurusu bulunmadığını, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğunu ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aleyhlerine Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilen 2016/585 E 2018/333 K. sayılı kararın kesinleşmediğini belirterek davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile … TL’nin …tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taleplere ilişkin müvekkil sigorta şirketine usulüne uygun başvurusu bulunmadığını, maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak belirlendiğini, mahkemece sözlü yargılama ve hüküm aşamasında hazır bulunulması amacı ile davetiye çıkarılmadığını, davacı tarafından KTK’nın 97.maddesine uygun başvuru yapılmaması nedeniyle dava şartının gerçekleşmediğini, dolayısıyla faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, geçici iş görmezlikten doğan zararların 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun SGK’ya geçtiğini, iddia ve savunmaların gerekçeli kararda irdelenmeyip araştırılmadığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2016/585 E. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda dava dışı …ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, aynı dosyada alınan maluliyet raporunda ise davacının %3 oranında sürekli maluliyetinin olduğu, iyileşme sürecinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Buna göre;
1-2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacılar vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı tarafa başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Maluliyet oranının kaza tarihi itibarıyla geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edildiği anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3-Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereğince, destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmayıp, muhtemel ömür sürelerinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapılması gerekmekte ise de, hesap raporundaki yanlışlık istinaf edenin sıfatına göre kaldırma nedeni yapılmamıştır. Ancak;
4- Davacı tarafından dava tarihinden önce yapılan başvuruya ilişkin; sigorta şirketine sunulması gereken bilgi ve belgelerin yetersiz olduğu ve tebliğine ilişkin dosyada herhangi bir delile rastlanmadığı anlaşılmakla, hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği halde, faizin …. tarihinden itibaren işletilmesi yerinde görülmemiş, söz konusu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden hüküm tesisine ve hükmün faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla
KARAR:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden HMK’nın 353/1-b,2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin gerekçesi düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2020 Tarih, 2019/867E., 2020/86K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile; …TL’nin …. Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan alınması gereken 891,45 TL nispi harçtan peşin alınan 44.58- TL harcın mahsubu ile 846,87 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraftan karşılanan ve mahsup edilen 44,58 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hazine tarafından karşılanan zorunlu arabulucu gideri olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacının yaptığı toplam 71,40 TL’nin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yapılan giderin avanstan mahsubu ile bakıye kısmın HMK’nın 333. Maddesi uyarınca karar kesinleşitğinde davacıya aidesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına dair,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
… … … …