Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1297 E. 2022/1443 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1297
KARAR NO : 2022/1443

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2019/400 Esas- 2020/448 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU :
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarih ve 2019/400 esas ve 2020/448 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ……plakalı yolcu taşıma aracının 26/06/2018 tarihinde şoför ……’nun yönetiminde seyir ederken ….. plakalı çekiciye bağlı …. plakalı yarı römorka arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada …..plakalı aracın pert olduğunu, hasarın giderilmesi için aracın kasko sigortacısı davalıya başvurulmasına rağmen bu güne kadar ödeme yapılmadığını, savcılık dosyasında bulunmayan alkol raporunu istediklerini, böyle bir rapor bulunmadığından dolayı ödeme yapmayı reddettiklerini, arabulucuk görüşmelerinin anlaşamama ile son bulduğunu belirterek zarar miktarı olan 160.000,00 TL’ nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafından alkol raporu ve ehliyet bilgilerinin taraflarına iletilmediğinden usulüne uygun bir başvurunun bulunmadığını, rehin alacaklısı bankanın muvafakatinin alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; 110.500,00 TL maddi tazminatın 21/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirkete, araca yönelik hurda belgesi teslim edilmeden tazminat alacağı muaccel olacak şekilde hüküm kurulmasının haksız olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı tespitler içermekte olup aracın pert olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ancak poliçe limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, 26/06/2018 tarihinde …. otoyolunda davalı … şirketine ….Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı ….. plakalı aracın, dava dışı ….yönetimindeki …. plakalı tır ve …. plakalı römorkuna arkadan çarpması şeklinde meydana gelen kazada sigortalı araçlarının hasarlandığını, davalı tarafça sözleşme kapsamında zararın ödenmediğini belirterek tazminat talep edilmiştir.

Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca, “Onarım masrafları, sigortalı taşıtın, rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği taktirde sigortacının malı olur.” Buna göre, davalı … şirketi, meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından, araç hurdası sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp, hurda bedelinin tazminattan indirilmesi olanaklı değildir. Mal sigortalarından olan Kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır.

Somut olayda; mahkemece bilirkişi tarafından belirlen sovtaj bedeli, yine belirlenen piyasa değerinden düşülmüş bu şekilde araç hurdası sigortalı davacıya bırakılmış, davacı tarafça bu hususta istinaf itirazında bulunulmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın piyasa değerinin 140.000 TL olduğu, onarım marsaflarının 56.686,662-TL olduğu, hasar tutarının aracın piyasa değerinin % 40 olan 56.000-TL den fazla olması nedeni ile aracın pert hurda olarak işlem yapılması gerektiği ve sovtaj-hurda bedelinin 29.500-TL olduğunun tespiti ile talep edilebilecek zarar miktarının 110.500-TL olduğu belirtilmiş ise de, onarım bedelinin 56.686,662-TL olarak belirtilmesi nazara alındığında, onarımının ekonomik olmadığının ne şekilde tespit edildiği bilirkişi raporunda denetime imkan verir şekilde belirtilmemiştir.

Kasko Sigortası Genel Şartları’nın (KSGŞ) B.3.3.2.2. maddesi; “onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde sigortacının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda aracın Karayolları Trafik Yönetmelik’inin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda aracın Karayolları Trafik Yönetmelik’inin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez” şeklindedir.

Davalı … şirketi, sigorta poliçesi kapsamı da dikkate alınarak gerçek zarardan sorumlu olup, gerçek zararın uzman bilirkişice tespiti gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime imkan vermediği ve hüküm kurmak için yeterli olmadığı anlaşılmakla, mahkemece İTÜ veya Kara Yolları Fen Heyetinden oluşturulacak aralarında sigorta hususunda uzman bilirkişinin de bulunduğu heyetten kazalı aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu, dosya içerisindeki rapor ve ekspertiz raporuda birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde hasarlı aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin tespit edilmesi, belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle ve poliçe içeriğine göre aracın 2018 model olduğu ve tescil tarihinin 08/02/2018 olup, poliçe tanzim tarihinin 09/02/2018 olduğu ve poliçe içerisinde yeni değer klozunun bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu klozunda somut olaya uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması nedeni ile tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınmak suretiyle sigorta poliçesi de dikkate alınarak gerçek zarar yönünden ayrıntılı, denetime elverişli uzman bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.2.2. maddesi dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2015/996 E. 2015/8882 K. Sayılı, Yargıtay 17. H.D.nin 2017/4545 E.2020/841 K. Sayılı)

Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve Dairemiz kararına uygun şekilde, kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarih ve 2019/400 esas ve 2020/448 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … ANONİM ŞİRKETİ tarafından tehiri icra talebi kapsamında …..İcra Dairesinin …. Esas sayılı icra dosyasına mehil vesikası için ibraz edilen …..Bankası …. … tarihli ve …. numaralı …. TL tutarlı teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip