Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1293 E. 2022/1447 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1293
KARAR NO : 2022/1447

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2020
NUMARASI : 2019/386 Esas- 2020/529 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/09/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2020 tarih ve 2019/386 esas ve 2020/529 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/10/2017 tarihinde müvekkili ….’ın bisiklet ile giderken arkadan gelen bir aracın çarparak kaçtığını, kaza sonucunda müvekkili ….’ın yaralandığını, tedavi gördüğünü ….. başvuru yapıldığını ancak herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin zararını karşılamak için şimdilik 2.000 TL geçici ve kalıcı maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkili …. başvuru yapıldığını ancak usulüne uygun yapılmadığından dava şartının yerine getirilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerekli yerlerden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davacının yaşı dikkate alınarak geçici iş göremezlik talebinin reddine, davacının sürekli iş göremezlik maddi tazminat talebinin kabulü ile 68.891,52 TL maddi tazminatın 08/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili kuruma usulüne uygun başvuru yapılmadan doğrudan dava açıldığını, dolayısıyla başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan 18.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunun çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında olmadığını, kaza ile ilgili tedavinin sona ermiş olması ve sonrasında yetkili ve resmi kurumdan rapor alınması gerektiğini, maluliyet oranları arasındaki çelişki giderilerek kişinin trafik kazasına bağlı kalıcı ve sürekli maluliyetini gösterir maluliyet raporu alınması gerektiğini, 28.02.2019 tarihli T.C. … Üniversitesi … Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından hazırlanan raporda …..’ın özürlülük oranının %24 olduğunun belirtildiğini, 18.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise kişinin Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %7 olduğunun belirtildiğini, maluliyet oranları arasındaki çelişki giderilmeden verilen kararın kabulünün mümkün olmadığını, olay yeri görgü ve tespit tutanağında söz konusu kazanın meydana geldiğine dair herhangi bir iz ve emareye rastlanılmadığının belirtildiğini, bu sebeple kazanın meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen aracın sebep olduğunun somut delillerle ispatının gerektiğini, ileri sürülen plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın kusuru ve sorumluluğu ispat edilmemesi nedeni ile de davanın reddinin gerektiğini temerrüt tarihinin dava açılış tarihi olarak kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, davacı küçüğün olay tarihi olan 22/10/2017 tarihinde bisiklet ile giderken, arkadan gelen bir aracın davacı küçüğe çarpıp kaçması şeklinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı belirtilerek geçici ve kalıcı maluliyet nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı …..başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, …..Yönetmeliği’nin 9. maddesinde hesaba başvurulabilecek haller düzenlenmiş olup davacıdaki yaralanmanın niteliği nazara alındığında somut uyuşmazlık bakımından ….Yönetmeliğinin 9. Maddesi uyarınca davalı ….. husumet yöneltilebileceği, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı ….. başvuruda bulunulduğu, mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin istinaf edenin sıfatı nazara alındığında ……Yönetmeliği’nin 9, 14. ve 15. Maddelerine aykırı olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 4.705,97 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1176,49 TL nin mahsubu ile bakiye 3.529,48‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip