Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1284 E. 2022/1474 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1284
KARAR NO : 2022/1474

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2019/431 Esas, 2019/1216 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 14/09/2022
YAZIM TARİHİ : 14/09/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 Tarih, 2019/431 Esas 2019/1216 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/06/2009 tarihinde ….’ın sevk ve idaresindeki ….plakalı aracı ile seyir halinde iken aracın devrildiğini ve araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde ZMMS bulunmadığından davanın …..ına yöneltildiğini, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 100 TL maddi tazminatın davalı …..ından alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili aleyhine açılan bu davanın iki yıl ve uzamış ceza zamanaşımı süreleri içerisinde açılmadığını, gerekli yerlerden raporların alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki kesin ve somut delillere dayanmayan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; meydana gelen kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren …..plakalı araca herhangi bir sigorta şirketi tarafından ZMMS yapılmadığını, ZMMS kaydının olmaması nedeniyle meydana gelen zarardan …..nın sorumlu olduğunu, mahkemece verilen kararın kanunlara aykırı olduğunu bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
2918 sayılı KTK’nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında ise fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağı ifade edilmiştir. Aynı yasanın 109/5 maddesinde ise maddede düzenlenmeyen hususlarda genel hükümlerin uygulama alanı bulacağı ifade edilmiştir.

Somut olayda, …..’ ın (kazada ölen) 19.06.2009 tarihinde, kullandığı …. plaka sayılı traktör ile …… İli ….. Köyü ….Beldesi istikametinde seyrettiği sırada traktörün devrilerek davacı tarafın ve beraberinde bulunan kişilerin yaralandığı, …. ın ise vefat ettiği verdiği anlaşılmıştır.

KTK’nın 109/1. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, aynı kanunun 109/2 maddesinde ise davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde ceza kanununda öngörülen bu sürenin tazminat talepleri için de geçerli olacağı hükmüne yer verilmiştir. Yargılama konusu haksız eylemin suç niteliği taşıdığı anlaşıldığından somut uyuşmazlıkta 2918 sayılı KTK’nın 109/2 maddesinde düzenlenen uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği açıktır. Dava konusu olayda uygulanacak ceza zamanaşımı süresi ise 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 85/1. maddesi uyarınca 15 yıldır. Buna göre kaza tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında zamanaşımı süresi dolmamıştır. Mahkemece, işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiş, HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/11/2019 Tarih, 2019/431 Esas 2019/1216 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 14/09/2022

Başkan Üye Üye Katip