Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1276 E. 2022/1069 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1276
KARAR NO : 2022/1069

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2020
NUMARASI : 2019/206 Esas- 2020/230 Karar
DAVACI : … – TC: …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
……….
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
GEREKÇE TARİHİ : 20/06/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarih, 2019/206 Esas ve 2020/230 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil …’ın,…… ismiyle faaliyet gösteren işyerinin sahibi olduğu, davacı müvekkil bu işyerinde müşterilerinden siparişle aldığı ahşap yapım ve montaj işini sürdürdüğünü, bu kapsamda davalı … ile muhtelif tarihlerde ve muhtelif yerlerde ahşap veya ahşap ürünleri satımı ve montajı konusunda şifahi olarak anlaştığı, davalı şirket ile yapılan bu şifahi anlaşmalar uyarınca davalı şirketin …’nün kontrolündeki sağlık ocağı ve diğer inşaatlarda muhtelif zamanlarda kapı, dolap doğrama vb. ürünlerin yapım ve montaj işini yaptığı, yapılan bu işlerin bedelleri peyderpey davacı müvekkile ödenmişse de ekte sunulan …. tarihli … TL bedelli fatura ödenmediği, bunun üzerine … İcra Müdürlüğülünün … Esas numaralı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, yapılan bu icra takibine borçlunun itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen alacağın yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile, davalının …. Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin aynen devamına, hükmedilen alacak miktarı üzerinden hesap edilen %20 oranındaki 5.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf talebinde bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; takip dayanağı olarak sunulan belgenin fatura olduğunu, bu faturanın ise hukuken geçerli olması için gerekli şartları taşımadığını, bunun yanı sıra ise davacı ile müvekkili arasında temel borç ilişkisinin bulunmadığının da ortada olduğunu, …. tarihli bilirkişi raporunda da müvekkilinin haklılığının sağlandığını, bu nedenle davacının kötüniyetli olarak haksız kazanç peşinde olduğunu, davacının alacağını kesin delil ile ispat etmesi gerektiğini, ancak davacının tanık beyanıyla ispat yoluna gittiğini, bu durumun kabulünün mümkün olamayacağını, çünkü yalnızca tanık beyanıyla alacağın kanıtlanabilirliğinin kabul edilmesi durumunun vahim sonuçlar doğurabileceğini belirterek kanıtlanmamış olan alacağa ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı tarafından başlatılan takibe davalı borçlunun itirazının iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde davalının taşeronu olarak dava dışı …. bünyesindeki bir takım sağlık ocağı ve diğer inşaatlarda muhtelif zamanlarda kapı, dolap, doğrama v.b. ürünlerin yapım ve montajını yaptığını iddia ederek eldeki davayı ikame etmiştir. Davacı yanca, sözlü olarak taraflar arasında kurulmuş olduğu ileri sürülen sözleşme, Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlandığı üzere niteliğince bir eser sözleşmesidir. Davalı, yanlar arasında kurulduğu ileri sürülen akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkar edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamandaki miktar veya değeri HMK’nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise akdi ilişkinin anılan Yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. HMK’nın 202. maddesindeki yazılı delil başlangıcı bulunmaması ve 203. maddesindeki tanıkla ispatı mümkün olan hallerin varlığının da ileri sürülüp kanıtlanmaması halinde tanık beyanı ile akdi ilişkinin varlığının ispatı mümkün değildir. Ayrıca davacının ticari defterleri de HMK 222/3 maddesi gereğince tek başına iddiasını ispata yeterli değildir. idareye yazılan müzekkereye cevaben verilen 12.07.2016 tarihli yazıda alt yüklenici çalıştırılması yönünde davalı şirkete herhangi bir iznin verilmediği hususu belirtilmiştir.
Hal böyleyken; her ne kadar gerek ilk derece mahkemesince gerekse Dairemizin 19.03.2019 tarih ve 2018/724 Esas – 2019/586 Karar sayılı ilamında taraflar arasındaki ilişki sehven ticari satım sözleşmesi olarak kabul edilmiş ve teslim hususu üzerinde durulmuş ise de; taraflar arasında ilişki eser sözleşmesi ilişkisi olduğundan ve davalının akdi ilişkiyi reddetmesi nedeniyle davacının yazılı delillerle akdi ilişkiyi ispatlayamaması ve dava dilekçesinde ve delil listesinde de açıkça yemin deliline dayanılmaması nedeniyle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olmuştur.
Ancak bu husus için yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden ve davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde bulunduğundan HMK’nın 353/1-b,2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusun KABULÜYLE; yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden HMK’nın 353/1-b,2 maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarih, 2019/206 Esas ve 2020/230 Karar kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-Peşin alınan 301,94 TL harçtan, alınması gereken maktu ret harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 221,24 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa verilmesine,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dava reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraftan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
7-Davalı tarafından istinaf yargılaması için yaptığı 121, 30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …