Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1261 E. 2022/1267 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1261
KARAR NO : 2022/1267

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2020
NUMARASI : 2020/162 Esas- 2020/430 Karar
DAVACILAR : 1-..
: 2 ..
: 3-..
VEKİLLERİ : Av…
: Av…
DAVALI :..
VEKİLİ : Av..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/07/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/06/2020 tarih, 2020/162 Esas ve 2020/430 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ….tarihinde davacı küçük …..plakası tespit edilemeyen bir motosikletin çarpması neticesinde yaralandığını, bu kazanın savcılıkça daimi aramaya alındığını, KTK., 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu ve 26594 sayılı………hükümleri çerçevesinde, davalı …….; plakası tespit edilemeyen motorlu araçtan kaynaklı trafik kazası nedeniyle, müvekkilinin maruz kaldığı geçici ve sürekli iş güç kaybı, bakıcı giderleri nedeniyle uğradığı maddi zarar ve ziyandan, kazanın meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sorumlu olduğunu, faili meçhul araç sürücüsü aşırı hız ve dikkatsizlikle seyri nedeniyle yasa gereği asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin tazminatının ödenmesi için Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1284 Esas sayılı dosyası ile davalı kuruma karşı dava atığını, mahkemenin keşif yapılmasına yönelik ara kararına itiraz edildiğini ve keşif deliline dayanmadığı belirtmiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak keşif yapılmamasından dolayı uselen dava red olunduğundan kesin hüküm içermediğini, tüm bu sebeplerle işgöremezliğinden ve bakıcı giderlerinden kaynaklı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı …….’ndan tahsili ile müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, HMK 114/1-i maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararının hatalı olduğunu, işin esasına girerek karar vermesi gerektiğini, ayrıca bakıcı gideri yönünden başvuru şartının yerine getirilmediğinden verilen red kararının hatalı olduğunu, zira önceki dava nedeniyle davalının kazadan haberdar olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Yine 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
Dosya içerisinde bulunan Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1284 Esas-2015/1120 Karar sayı ve 29.09.2015 tarihli kararının incelenmesinde mahkemece kusurun tespiti için keşif yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın keşif istemediği ve keşif ara karından sarfı nazar edilmesini istediği için davanın ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği ve kararın 30.04.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, aynı olaya ilişkin aynı taraflar arasında daha önce açılan ve sonuçlanan bir dava olması nedeniyle kesin hüküm olması gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği ve kararın yerinde olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin aksi yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2021/2969 Esas -2021/3503 Karar sayı ve 23.06.2021 tarihli ilamı)
Bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 27/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
..