Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1123 E. 2022/1286 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1123
KARAR NO : 2022/1286

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :..
ÜYE : .
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2020
NUMARASI : 2019/501 Esas- 2020/165 Karar
DAVACI :..
VEKİLİ : Av..
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2019/501 esas ve 2020/165 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde ….. plaka sayılı aracın takla atması sonucu meydana gelen yaralanmalı ve ölümlü trafik kazasında … plakalı araç içinde yolcu konumunda olan müvekkili davacının yaralandığını, davalı şirket nezdinde sigortalı…. plakalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu, aynı kazaya ilişkin olarak Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1638 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dosya kapsamında alınan kusur, maluliyet ve hesap raporları ile davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri zararının hesaplandığını, huzurdaki davada anılan dava dosyasındaki raporlara dayandıklarını, dava öncesi bu zararların tazmini için sigorta şirketine başvurduklarını ancak şirketin ödeme yapmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınmadığını belirterek her bir alacak kalemi için 5,00’er-TL olmak üzere toplam 10,00-TL maddi tazminatın, ilk ihtara göre hesaplanan temerrüt tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 29/07/2020 havale tarihli ıslah dilekçesi ile bakıcı giderine yönelik tazminat talebini 3.043,25-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatına yönelik talebini ise 15.939,08 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı taraf, davacının talep ettiği tazminat kalemlerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece tazminata hükmedilecek ise gerçek kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini, ardından ehil aktüer bilirkişisinden rapor alınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 15.939,08-TL geçici iş göremezlik, 3.043,25-TL geçici dönem bakıcı gideri olmak üzere toplam 18.982,33-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı sigorta şirketi vekili dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun olmadığını, yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmediğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, dava dışı sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …..plakalı araçta yolcu olduğunu, sigortalı aracın takla atması sonucu meydana gelen kazada yaralandığını belirterek bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve……. yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3468 E. 2021/6538 K. Yargıtay 5. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.296,68 TL istinaf karar harcından peşin alınan 324,17 TL nin mahsubu ile bakiye 972,51 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
..
..