Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1096 E. 2022/1136 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1096 E.
KARAR NO : 2022/1136 K.

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/02/2020
NUMARASI : 2018/1445 Esas, 2020/153 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 08/06/2022
YAZIM TARİHİ : 08/06/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 Tarih, 2018/1445 Esas, 2020/153 Karar sayılı kararı aleyhine taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/08/2018 tarihinde davalı tarafından ZMSS ile sigortalı …. plaka sayılı aracın davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını,davalı sigorta şirketine 16/11/2018 tarihinde başvuru yapıldığını, ancak yasal süre içerisinde cevap verilmediğini, bu nedenle şimdilik 100 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince 182.778,45 TL olarak arttırmıştır.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (ZMMS) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınrlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, kusur oranlarının tespiti için hem adli tıp trafik ihtisas dairesi’nden hem de karayolları genel müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunluluk arz etmekte olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 34.616,79 TL geçici 148.161,66 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 30/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafından KTK’nın 97.maddesine uygun başvuru yapılmaması nedeniyle dava şartının gerçekleşmediğini, dolayısıyla faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, kusur tespitinin ATK Trafik İhtisas Dairesi ya da Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti tarafından yapılması gerektiğini, maluliyet oranını ATK 3. İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerektiğini, geçici iş görmezlikten doğan zararların 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun SGK’ya geçtiğini, davacının SGK’dan herhangi bir rücuya tabi tazminat alıp almadığının sorulması gerektiğini, dava konusu kazada müterafik kusurunun olup olmadığı yönünde araştırma yapılması gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu davacının aracında oluşan hasar bedelinin karşı aracın ZMSS sigortacısından tahsili talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;

1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle; davacının davadan önce davalı sigorta şirketine KTK’nın 97.maddesine göre yapılmış bir başvurusunun bulunmasına; maluliyet oranının kaza tarihi itibarıyla geçerli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilmiş olmasına; 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile; ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü getirilmiş olup, trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının tedavi gideri sayılmasına olanak olmadığı gibi, ZMSS Genel Şartlarının A.5.b maddesinde “sağlık giderleri teminatı” olarak yer alan eski sağlığa kavuşuncaya kadar olan tedavi giderleri ile bakıcı giderinin KTK’nın 98.maddesi gereğince SGK’nın sorumluluğuna geçtiğine yönelik düzenleme, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve 2019/40-2020/40 sayılı kararı gereğince hükümsüz hale gelmiş olup, sigorta teminatına giren ya da girmeyen tazminatların belirlenmesi ZMSS Genel Şartları yerine Karayolları Trafik Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre yapılacak olduğundan, geçici iş göremezlik tazminatından SGK yerine ZMSS sigortacısının sorumlu olmasına; davaya konu kazanın oluşumunda davalı tarafından sigortalanan aracın tam kusurlu olduğuna dair oluşa uygun ve yeterli gerekçeyi içeren tekli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında ve davacının yaralanması ayak bileğinden olduğundan koruyucu kask yönünden müterafik kusur indirimi yapılamamasında bir isabetsizlik bulunmamasına ve SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının mahkemece araştırılmış olmasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Mahkemece hükmedilen toplam tazminat tutarı 182.778,45 TL olup, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin üçüncü kısmına göre davacı lehine hükmolunması gereken nispi avukatlık ücretinin 21.249,49TL olması gerekirken, mahkemece eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, ancak bu yanılgı yargılamanın yenilenmesini gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında yeniden bir karar vermek üzere mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b,2.maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne. Ancak yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç görülmediğinden HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 Tarih, 2018/1445 Esas, 2020/153 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA.
3- Davanın KABULÜ ile; 34.616,79 TL geçici, 148.161,66 TL kalıcı maluliyet tazminatı olmak üzere toplam 182.778,45 TL maddi tazminatın 30/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 12.485,59 TL karar ve ilam harcına, davacı taraftan alınan 659,84 TL harcın (35,90 TL peşin, 623,94 TL ıslah harcı) mahsubu ile bakiye 11.825,75 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan ve mahsup edilen 659,84 TL harcın (35,90 TL peşin, 623,94 TL ıslah harcı) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 21.249,49 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından karşılanan 35.90 TL ilk başvuru harcı, 2.405,00 TL keşif harcı, bilirkişi ücreti, posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.440,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avanslarının taraflara iadesine,
9-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
10-Davacı vekili tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı taraftan alınması gereken 10.120,92 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin alınan 3.121,39 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.999,53 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
12-İstinaf aşamasında duruşma açıladığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.08/06/2022

Başkan Üye Üye Katip