Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/1086
KARAR NO : 2022/1125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2018/1221 Esas- 2020/247 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
Birleşen Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mah. 2018/1266 E. 2019/567 K. Sayılı dosyası
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLER İ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 06/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/06/2022
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih ve 2018/1221 esas ve 2020/247 karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili asıl dosyada yer alan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin oğlunun yolcu olarak bulunduğu, ….’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde orta refuje çıkması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin oğlu ….’ın hayatını kaybettiğini, aracın asli kusurlu olduğunu müvekkilinin oğlunun ise kusurunun olmadığını belirterek davacı … için 250,00 TL’lik maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dosyada yer alan dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin oğlunun yolcu olarak bulunduğu, …’in sevk ve idaresindeki ….plakalı aracın dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde orta refuje çıkması sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin oğlu …’ın hayatını kaybettiğini, aracın asli kusurlu olduğunu müvekkilinin oğlunun ise kusurunun olmadığını belirterek davacı … için 250,00 TL’lik maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf asıl dosyada ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle: Kanunda belirtildiği gibi müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat edilmediğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından ZMMS Genel Şartaları çerçevesinde yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, hesaplanan tazmittan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı taraf birleşen dosyada ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; Kanunda belirtildiği gibi müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat edilmediği, dosyanın Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1221 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesi gerektiği, kusur durumunun tespitinin gerektiği, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından ZMMS Genel Şartları çerçevesinde yapılması gerektiği, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiği, hesaplanan tazmittan hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile 57.950,44 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın 09/10/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ….’a verilmesine, birleşen dava yönünden 74.118,76 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın 26/10/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; hem davacı baba hem de davacı anne için hesaplanan destek tazminat hesabından ayrı ayrı hatır taşıması indirimi yapılmış olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taşıyan …..’in taşıma ilişkisinde ekonomik bir yararı olduğunu, taşıyana ait fıstık tarlasındaki fıstıkların müvekkilinin de yardımıyla toplanması amacıyla müvekkili … ve oğlu olan …. ‘ın söz konusu tarlaya taşınması esnasında kazanın meydana geldiğini, fıstıkların toplanmasına sadece yardım amacıyla gidildiğini, müvekkilinin ailesinin herhangi bir fıstık tarlası olmadığını, sadece komşuluk ilişkisi için … ‘in yardım talebini geri çevirmediklerini, her iki müvekkili açısından da (anne ve baba) yetiştirme gideri tenzili yapılmaması gerektiğini, baba açısından yapılan yetiştirme giderinin tenzilinin haksız ve hatalı olduğunu, söz konusu destek tazminatından yetiştirme gideri tenzili yapılmadan hüküm kurulması gerektiğini, asıl dava ve birleşen dava açısından da davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ancak davacılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken asıl dava ve birleşen dava yönünden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Somut uyuşmazlıkta asıl davada davacı baba …. tarafından, birleşen dosyada davacı anne …. tarafından 03/09/2018 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın tek taraflı yaptığı kaza sonucu araç içerisinde yolcu konumunda bulunan müşterek çocukları …’ın vefat etmesi nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.
Birleşen dosyalarda her bir dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından gerekçeli karar başlığından her bir dava dosyasının davacılarının ve davalısının ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken mahkemece sanki tek dava açılmış gibi karar başlığında birleşen dosyanın belirtilmemesi, birleşen dosya davacısının karar başlığında gösterilmemesi ve destek …..’ın davacı olarak belirtilmesi 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla bu husus eleştiri konusu yapılmıştır.
1-Davacı vekilince hatır taşıması indiriminin uygulanmasının hatalı olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Dosya kapsamından, davacıların murisinin davalı sigortalı araçta yolcu olduğu, soruşturma aşamasında araçta bulunan şahısların ifadelerinde olay tarihinde …..’e ait araçla fıstık toplamaya gitiklerini belirttikleri, davacı baba …..’ın 03/09/2018 tarihli beyanında “olay tarihinde …..’in evlerine gelerek tarlasında fıstık ağaçları olduğunu ve fıstıkları toplamak için için eşi ……’ın yardım etmesini söylediğini” beyan ettiği, bu kapsamda ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça davacıların murisinin hatır için taşındığının ispat edilemediği, olay günü yapılan taşımanın davalı sigortalı araç sürücüsünün menfaatine olarak fıstık bahçesindeki fıstıkların toplanması amacıyla bahçeye giderken meydana geldiği, taşınanın bir mefati bulunmadığından mahkemece hatalı değerlendirme ile hatır nedeni ile indirim yapılması yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilince yetiştirme giderinin düşülmemesi gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de, Türk Medeni Kanunu’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı Yasa’nın 327. maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir. Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi (anne ve babadan birinin ya da her ikisinin çalışıp çalışmadığına ve hayatta olup olmadığına ilişkin ayrıksı durumlar da göz önüne alınarak) gerekmektedir.
Yargıtay 4. Hukuk ve 17. Hukuk Dairesinin genel ilkelerine göre kural olarak; anne ve baba çalışıyorsa anne ve babadan ayrı ayrı %5’er, anne çalışmıyorsa sadece babadan %5 oranında yetiştirme gideri düşülmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta, desteğin …. D.lu olup kaza tarihinde yaklaşık 8-9 yaşlarında olduğu, annenin çalışmaması nedeni ile Yargıtay içdihatlarına uygun olarak sadece baba için hesaplanan tazminattan yetiştirme giderinin düşüldüğü görülmekle davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3-Davacı vekilince asıl ve birleşen dosyalar bakımından tek vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Mahkemece davacılar farklı olmasına rağmen davacı anne ve baba tarafından açılan aynı kazaya ilişkin destek tazminatı nedeni ile davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de, 6100 sayılı HMK’nun karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları bağımsızlıklarını koruyacağından her davada davacıların farklı olması ve birleşen dosyalardaki talepler ayrı ayrı değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinden vekalet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken davacılar lehine hüküm altına alınan toplam tazminat miktarı uyarınca tek vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, tarafların kazanılmış hakları, taraflarca itiraza uğramayıp kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarih 2018/1221 esas ve 2020/247 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
1-Davacı … tarafından açılan ASIL DAVANIN KABULÜ İLE: 72.438,05 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın 09/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ……’a verilmesine,
2- Birleşen Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mah. 2018/1266 E. 2019/567 K. Sayılı dosyası yönünden davacı … tarafından açılan davanın KABULÜ İLE 92.648,46 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın 26/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’a verilmesine,
3-Asıl ve birleşen dosyalar bakımından alınması gerekli 11.277,05 TL karar ve ilam harcından asıl dosyada peşin yatırılan ve ıslah için yatırılan 598,89 TL nin ve birleşen dosyada yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.642,26 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yapılan ve karşıladığı harç dahil 1.717,30 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Asıl dava yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T ye göre hesaplanan 10.216,95 TL nin davalıdan alınarak davacı … verilmesine,
6- Birleşen Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mah. 2018/1266 E. 2019/567 K. Sayılı dosyası yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T ye göre 12.751,60 TL’ nin davalıdan alınarak davacı … verilmesine,
7-Taraflar tarafından yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden ;
8-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı ve 24,50 tebligat gideri 60,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 233,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
10-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda asıl dosya ve birleşen dosyalar bakımından hüküm altına alınan miktarlar itibariyle HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip