Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1071 E. 2022/1056 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1071 – 2022/1056
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1071
KARAR NO : 2022/1056

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …..
ÜYE : ………..
ÜYE :…………
KATİP : …………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2019
NUMARASI : 2018/894 Esas- 2019/1429 Karar
DAVACI : …. -T.C. NO:-………
VEKİLLERİ : Av. ……….
: Av. ………
DAVALI : ……….
VEKİLİ : Av. …- [……….] UETS
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2019 tarih, 2018/894 Esas ve 2019/1429 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: ….tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğunu,… plakalı aracın yolcu olarak bulunduğu araca çarpması sonucu ağır biçimde yaralandığını, müvekkinin gerçekleşen kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, meydana gelen kazadaki zarardan dolayı şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın ZMMS kapsamında sorumlu davalı sigorta şirketinden temerrüd tarihinden itibaren tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 12/07/2019 tarihli dilekçesiyle dava değerini 20.628,13 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvurunun yapılmadığını, belirsiz alacak davası açmada hukuki menfaatin olmadığını, talep sonucunun açıkça gösterilmediğini, araç sürücüsüne davanın ihbar edilmesi gerektiğini, kusur ve maluliyete yönelik raporun adli tıp kurumundan alınması gerektiğini, tedavi, bakıcı ve geçici iş göremezliğe yönelik tazminatlardan sorumlu olmadıklarını, kazanç kaybının teminat dışında olduğunu, müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabülune, … TL kalıcı maluliyete yönelik tazminatın …tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … TL geçici iş göremezliğe yönelik tazminatın … tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; davacının usulüne uygun başvuru yapmadığını, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıklarını, raporların ….’dan alınmadığını, sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması durumu söz konusu olur ise müvekkilinin kararın kaldırıldığı tarihteki bütün lehine doğan usuli müktesep haklarının saklı tutulmasına talep etmiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava ölümlü/yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri … tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nedenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davacının maluliyet raporunun doğru yönetmelik hükümlerine göre teşekkül eden altı kişilik adli tıp kurulu tarafından düzenlendiği ve kaza tarihinde özürlülük ölçütü yönetmeliğinin geçerli olduğundan ve maluliyet raporunun özürlülük ölçütü yönetmenliğine göre alındığından aksi yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Davalı vekiline diğer dosyadan alınan kusur raporunun tebliğ edildiği ve rapora yargılama aşamasında süresi içerisinde itiraz etmediği gibi kusur raporunun olayın oluşuna uygun olduğu anlaşıldığından istinaf itirazı yerinde görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 1.412,79 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 354,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 1.058,79 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 30/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
………………………………………………………………………………………………………..

…………….