Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1048 E. 2022/1037 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1048
KARAR NO : 2022/1037

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2020
NUMARASI : 2018/969 Esas- 2020/187 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2020 tarih ve 2018/969 esas ve 2020/187 karar sayılı kararı aleyhine davalı …. Anonim Şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın, …..in sevk ve idaresindeki traktörün aniden ilerlediği şeride girmesi üzerine traktöre çarpmamak için direksiyonu kırması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve yoldan çıkıp boş arazide takla atması sonrası maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır biçimde yaralandığını, her iki araca ait ZMMS sigorta şirketlerinin zararı karşılamadığını belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun başvurunun yapılmadığını, poliçe limitiyle sorumlu olduklarını, raporların adli tıptan alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, faizin dava tarihi itibariyle işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; ödemenin yapıldığını, talebin zamanaşımına uğradığını, poliçe limitleriyle sorumlu olduklarını, PMF yaşam tablosunun esas alınması gerektiğini, adli tıptan rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezliğin teminat dışı tutulduğunu, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, 3.001,50 TL geçici iş göremezliğe yönelik maddi tazminatın 02/08/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalı ….A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, 44.079,74 TL kalıcı maluliyete yönelik maddi tazminatın 02/08/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte …. A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, 636,75 TL bakıcı giderine yönelik maddi tazminatın 02/08/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte …. A.Ş den alınarak davacıya verilmesine, davalı……Sigorta A.Ş ye açılan davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …..Anonim Şirketi vekili dilekçesinde özetle; mahkemece kurulan hükme esas alınan maluliyet raporunda, davacının maluliyet oranının çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre belirlenmesi gerekirken özürlülük ölçütüne göre belirlenmiş olduğundan hatalı değerlendirme yapıldığını, söz konusu maluliyet raporunun yetkili merci tarafından tanzim edilmemiş olduğunu, maluliyet ve meslekte kazanma gücü kaybı ile ilgili raporların alınması için yetkili mercinin Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas Dairesi olduğunu, müvekkili şirket tarafından 29.05.2017 tarihinde yapılan 16.725,70 TL ödemenin ödeme tarihindeki verilerle yeterli olup olmadığının denetlenmesi ve fahiş farkın bulunması halinde bakiye tazminat hesabı yapılması gerekirken eksik inceleme yapılarak hüküm tesis edildiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödeme ile maddi tazminat sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik zararlarından dolayı sorumluluğunun olmadığını, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların tespit edilerek, müvekkili şirket aleyhine hükmedilecek olası bir tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, keza tazminat hesabının da uzmanlık gerektirdiğinden, Hazine Müşteşarlığı tarafından kabul edilen bir aktüer uzmanı seçilerek anılan hesaplamaların yaptırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu davalı …. …şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı …..plakalı araç ile dava dışı sürücü …..’in sevk ve idaresindeki …. plakalı davalı …. şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı traktörün çarpışması şeklinde meydana gelen kazada meslekte kazanma gücü oranının % 4,2 olduğu tespit edilerek, davalı …..şirketi tarafından bir miktar ödemenin yapıldığını,…..Üniversitesi ….. Araştırma ve Uygulama hastanesi sağlık kurulu raporuna göre müvekkilinin ağrılarının ve maluliyetinin arttığı, daha önce tespiti yapılan maluliyet oranına istinaden ilgili sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yeni maluliyet oranından mahsubunun yapılarak tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir.

2918 sayılı KTK’nın 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Davacı tarafça iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açıldığı anlaşıldığından dava 2918 Sayılı KTK’nın 111. Maddesi kapsamında değerlendirilmiştir.

Dosya içerisinde mevcut 13/03/2017 müracaat tarihli …. Üniversitesi …Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından düzenlenen raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının % 5 maluliyetinin bulunduğunun belirtildiği, davacı tarafça ibraz edilen ….Üniversitesi tarafından düzenlenen 25/12/2018 tarihli raporda ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının % 8 kalıcı maluliyetinin bulunduğu, 45 gün süre ile geçici iş göremezlik süresinin olduğu, hükme esas alınan raporda ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının % 8 kalıcı 3 ay süre ile geçici iş göremezliğinin olduğu, 2 hafta tam gün bakıcı ihtiyacının olduğu belirtilmiştir. Hükme esas alınan …..Üniversitesi öğretim görevlilerinden oluşan heyetten alınan 19/12/2019 tarihli rapor ile yine … Üniversitesi ….. Araştırma ve Uygulama Hastanesi tarafından düzenlenen rapor arasında maluliyet oranı bakımından çelişki olduğu gibi davacı tarafça ibraz edilen …..Üniversitesinden alınan rapordaki geçici iş göremezlik süresi arasında çelişki bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece çelişkiyi giderir şekilde denetime imkan verir açıklayıcı rapor alınması gerekirken raporlar arasındaki çelişki değerlendirilmeksizin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.

Kabule göre de: Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 6100 sayılı HMK m. 26 düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Yine usul hukukumuza göre ıslahın yapılabilmesi için dava dilekçesinde bir talebin olması ve dava dilekçesindeki talebin artırılması gerekmektedir. Yani olmayan bir talebin arttırılması söz konusu olmayacağı gibi ıslah yoluyla da yeni taleplerde bulunulamaz.Somut olayda, dava dilekçesinde, davacı tarafça açıkça maluliyetinin arttığı artan maluliyetinin tespiti ile daha önce sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahkemece yeni tespiti yapılacak maluliyet oranından mahsubunun yapılarak belirlenecek maddi zararın tahsili talep edilmiş, bakım gideri veya bakıcı ihtiyacı ile ilgili dava dilekçesinde bir talepte bulunmadığı halde mahkemece talep aşılmak suretiyle bakıcı giderine hükmedilmesi isabetli olmamıştır.(Yargıtay 17. H.D.nin 2014/23226 E. 2016/9056 K.)

Davalı sigorta şirketince dava tarihinden önce 16.725,70-TL ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunulması halinde, bu durumda mahkemece KTK’nin 111. maddesi çerçevesinde ödemenin yeterli olup olmadığının da araştırılması gereklidir. Mahkemece, ödemenin yeterli olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmamış, yapılan ödemeler ve faizi, hesaplanan tazminattan indirilerek karar verilmiştir. Zarar sorumlusu davalı tarafından ödenen bedellerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının belirlenmesi için; öncelikle, ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/1454 E. 2020/4248 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/1037 E.2021/1225 .)

Somut uyuşmazlıkta mahkemece hükme esas alınan 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda, Yargıtay içtihatlarında belirtilen biçimde herhangi bir hesaplama yapılmamış; sadece, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanan bedelden, davalı ödemelerinin güncel değerlerinin düşülmesiyle yetinilerek hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. Bu itibarla mahkemece istinaf edenin sıfatına göre davalının kazanılmış hakları da nazara alınarak bilirkişiden Yargıtay17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekir.

Yukarıda açıklanan nedenle, bu aşamada sair yönler incelenmeksizin davalı ….A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış haklarıda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …. Anonim Şirketi vekilinin stinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2020 tarih 2018/969 esas ve 2020/187 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalılardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı … Anonim Şirketi tarafından tehiri icra talebi kapsamında ….. İcra Dairesinin ….Esas sayılı icra dosyasına mehil vesikası için ibraz edilen … A.Ş. …Şubesi …tarihli ve …. numaralı …. TL tutarlı teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip