Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1047 E. 2022/1029 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ .
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1047
KARAR NO : 2022/1029

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : .
ÜYE :.
ÜYE : .
KATİP :.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI : 2018/18 Esas- 2019/733 Karar
DAVACI : .
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarih ve 2018/18 esas ve 2019/733 karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; …..tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 50,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; Dosyaya sunulan …. tarihli maluliyet raporuna itiraz dilekçelerinin mahkemece dikkate alınmadığını, davalının sigortalısının, 5 yaşındaki müvekkiline çarptığını ve küçük çocuğun ayağına platin takılmasına sebep olduğunu, alınan bilirkişi raporunun 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmediğini, raporda özür durumunun olmadığının belirtildiğini, raporda iyileşme süreci yönünde herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığını, rapor yönünden çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın İstanbul ATK’ya tevdi edilmesi gerekirken mahkemece bu yönde herhangi bir inceleme yapmadan dosyadaki raporla yetinerek red hükmü kurulmasının doğru olmadığını, maluliyet raporunda da belirlendiği üzere 4 aya kadar iyileşme süresi olan müvekkili hakkında bakıcı gideri adı altında herhangi bir hesaplama yapılmamış olduğunu, hiç olmazsa bakıcı giderinin raporda hesaplanmaması nedeni ile dosyanın yeniden incelemeye alınması gerektiğini, kusur raporunun da hatalı olarak düzenlendiğini ve kusur raporuna da yapmış oldukları itirazların mahkemece değerlendirilmeden red kararı verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, kaza tarihinde 5 yaşlarında olan davacı ……..’a dava dışı Sürücü ….’ın sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı ……. plakalı aracın çarpması sonucu küçüğün yaralandığı, ayağına platin takıldığı belirtilerek refakat, eğitimden yoksunluk, ulaşım ve yemek vb. giderler, efor (güç ) kaybı tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
Medenî hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Bunun anlamı tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre hâkim, tarafların dilekçelerinde talep edilen hususları karşılar. Hâkimin, tarafların talep etmediği bir hususta karar vermesi mümkün değildir. Tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukukî sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, davacı tarafın, davaya konu ettiği her bir talebin hüküm altına alınması hakim için bir zorunluluktur. (Yargıtay 17.H.D. 2014/9227 E. 2016/8118 K.)
Somut uyuşmazlıkta mahkemece davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, davacının kaza tarihinde 18 yaşından güçük olması nedeni ile geçici iş göremezlik tazminatı talep edilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı dilekçesinde davacının açıkça refakat ve diğer bir kısım talepleri bulunmasına rağmen bu hususlarda değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Bu itibarla mahkemece öncelikle dava dilekçesindeki talepler bakımından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31. Maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacıdan her bir talebi için dava dilekçesindeki talep edilen miktarlar açıklattırılarak, her bir talebi de değerlendirilerek hüküm tesisi ve dava dilekçesinde davacının refakat talebi bulunması nedeni ile, söz konusu talebin bakıcı gideri ile ilgili olması ve hükme esas alınan rapor içeriğinde bakıcı gideri ile ilgli bir değerlendirme yapılmamış olması nedeni ile mahkemece davacı küçüğün iyileşme dönemi içerisinde yaşı ve özellikle tedavi süresi dikkate alındığında, bakıcıya ihtiyacı olup olmayacağı, bakıcıya ihtiyaç olması halinde hangi tarihten itibaren bakıcıya ihtiyaç duyacağı, bakıcı ihtiyacının süresi (tam zamanlı/yarı zamanlı/süreli) hususunda bilirkişi kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekir.
Kabule göre de: davacı tarafça kusur raporuna yargılama aşamasında itirazda bulunduğu, olaya ilişkin kaza tespit tutanağı bulunmadığı, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporu uyarınca kusur durumunun belirlendiği, mahkemece kazaya ilişkin ….. Cumhuriyet Başsavcılığının …. Soruşturma sayılı dosyanın akıbetinin araştırılmadığı görülmekle, mahkemece kazaya ilişkin soruşturma dosyası akibeti araştırılarak, varsa ceza dosyasında alınan kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunun dosyaya ibrazı sağlanarak sonucuna göre davacı tarafın kusur raporuna ilişkin itirazları değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken davacı tarafın kusur raporuna karşı yazılı itirazları değerlendirilmeksizin sadece maluliyet raporuna karşı itirazları değerlendirilerek yargılamaya devam olunması yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış haklarıda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2019 tarih ve 2018/18 esas ve 2019/733 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacılardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip
..

..