Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1044 E. 2022/1034 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1044
KARAR NO : 2022/1034

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018
NUMARASI : 2017/321 Esas- 2018/748 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 tarih ve 2017/321 esas ve 2018/748 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/11/2015 tarihinde sürücü …..’in sevk ve idaresindeki ….plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken, yol kenarında park halinde bulunan araçların arasından yola çıkan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, tedavi gördüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun olmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigoratalandığını belirterek şimdilik 250 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, müvekkilinin belirlenen % 57 oranındaki maluliyetinin mahkemece görmezden gelinerek davanın reddine karar verildiğini, bu hususun Anayasanın 36. Maddesindeki Adli Yargılanma hakkının ihlali olduğunu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince tanzim edilen 31/05/2018 tarihli raporun değerlendirme kısmının 2. Durumu gereğince müvekkili …..’ ın % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği rapora itibar edilmesi gerekirken raporun 1. Durumuna göre müvekkilinin % 100 oranında kusurlu kabul edilerek davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aynı olay ile alakalı olarak Hatay 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada mahkumiyet kararı verildiğini, kararlar arasında çelişki bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
Davacı tarafça, dava dışı sürücü …….in sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı ……plakalı aracın kendisine çarpması neticesinde yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan rapor içeriğinde davacı asilin meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, bu itibarla davalı sigorta şirketine sigortalı aracın kusur durumuna göre davalı şirketin sorumluluğu olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Evrak kapsamına göre kazaya ilişkin düzenlenen Kaza Tespit Tutanağında davalı sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının belirtildiği, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 10/06/2016 Tarihli raporda …. plakalı otomobil sürücüsü ….’in asli derecede kusurlu, davacı yaya ….’ın ikinci derecede tali kusurlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas dairesince düzenlenen 31/05/2018 tarihli rapor içeriğinde, cadde üzerinde meydana gelen kazanın davacı yayanın kaplamaya giriş yaptığı sırada mı yoksa kaplama içerisinde bulunduğu sıradamı meydana geldiği hususunda çelişki bulunduğundan ihtimalli değerlendirme yapılarak, birinci durumda kazanın davacı yayanın park etmiş olduğu aracın önünden kaplamaya giriş yaptığı sırada meydana gelmesi halinde davacı yayanın % 100 kusurlu olduğu, ikinci durumda kazanın davacı yayanın kaplama içerisinde bulunduğu sırada meydana gelmesi halinde davacı yayanın % 25, davalı sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece gerekçeli kararda ATK raporu uyarınca hüküm tesis edildiğinin belirtilmesine rağmen ihtimalli olarak ATK raporunda belirtilen kusur durumuna ne şekilde itibar edildiği hususunda gerekçeli kararda değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.

Davacı vekilince istinaf aşamasında ibraz edilen Hatay 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/445 E. sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda davalı sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu, davacı ….’ın üst sınırda tali kusurlu olduğunun belirtildiği ve mahkemece 08/02/2018 tarihli 2018/75 K. Sayılı ilam ile “Katılanın yol kenarında duran aracının önünden sanığın sevk ve idaresindeki aracının önüne ani ve kontrolsüz şekilde çıktığı, sanığın kullanmakta olduğu araçta sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetine gereken önemi vermediği, istikametinin sağındaki araçlarla arasındaki mesafeyi iyi koruyamadığı ….kusurlu olduğu” belirtilerek Sanık sürücü ….’nin mahkumiyetine karar verilerek HAGB na karar verildiği görülmüştür.

Dosya içerisinde mevcut raporlar arasında çelişki bulunması nedeni ile mahkemece ceza dosyası aslı yada tüm ifadelerin, tanık beyanlarının bulunduğu suretlerinin celbi sağlanarak İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişilerden oluşacak heyetçe dosyadaki tüm deliller, olayın meydana geliş şekli değerlendirilerek raporlar arasındaki çelişki de giderilmek suretiyle tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için gerekçeli ve denetime elverişli biçimde rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 tarih ve 2017/321 esas ve 2018/748 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip