Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1043 E. 2022/1035 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1043
KARAR NO : 2022/1035

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2020
NUMARASI : 2018/1042 Esas- 2020/269 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2020 tarih ve 2018/1042 esas ve 2020/269 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/06/2016 tarihinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın müvekkilin kızına çarpması sonucu gerçekleşen kazada müvekkilin kızının vefat ettiğini, kazaya sebep olan araç plakası ve araç sürücünün tespit edilemediği, ilgili savcılık dosyasında daimi arama kararı verildiği, bu yüzden davanın …. Hesabına karşı açıldığı belirtilerek müvekkili …. için destekten yoksun kalma tazminatından dolayı 1.000 TL. nin dava tarihi itibariyle yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili kurumun sorumluluğuna giderilmesi için kusur incelemesi yapılması gerektiğini, sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşürülmesi gerektiğini, ….. sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile; 80.198,31 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın 03/09/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeni ile müteveffanın eş ve çocukları için destekten yoksun kalma tazminatının tahsili talebi ile açılan davanın hala derdest olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek koşuluyla müvekkili kurumun şahıs başına tek bir teminatı bulunduğundan tazminat hesaplaması yapılması durumunda teminat limitinin aşılmaması bakımından proporsiyon hesabı yapılması gerektiğini, bu nedenle söz konusu davada verilecek kararın huzurdaki davayı doğrudan etkileyeceğinden belirtilen dava dosyası sonucunun beklemesini talep ettiklerini, kazaya karıştığı iddia edilen ve plakası tespit edilemeyen aracın kazaya sebebiyet verdiğinin davacı tarafça ispatının gerektiğini, talebe konu kaza ile ilgili dosyaya sunulan belgelerden, olayın oluş şekli hakkında kanaat edinilmesinin mümkün olmadığını, daha önce ikame edilen davada sunulmuş olan müteveffanın nüfus kayıt örneğine göre davacının, müteveffanın annesi olmadığını, davanın bu yönüyle reddinin gerektiğini, aktüer hesaplamasında belirlenen tazminatın olması lazım gelenden yüksek olduğunu, davacının babasına pay ayrılarak hesaplama yapılması gerektiğini, mahkemece davacıların nüfus kayıtları celp edilmeden hüküm kurulduğunu, müteveffanın eşinin yeniden evlenip evlenmediğinin araştırılmadığını, mahkemece başkaca hak sahibi mirasçıların olup olmadığının araştırılmadığını, mahkeme kararındaki temerrüt tarihinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile ölenin yakını tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün yaya geçidinde yeşil ışıkta geçmekte olan kızına çarpması şeklinde meydana gelen kazada kızının vefat ettiği belirtilerek destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir.

Dosya içerisindeki bilge ve bölgelere göre, davacı tarafça ölen desteğin kızı olduğuna dair tercümeli aile cüzdan suretinin ibraz edildiği, ibraz edilen tercümeli ölüm belgesine göre desteğin babasının 15/03/2014 tarihinde vefat ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı annenin dışında, Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/10/2017 tarih 2017/164 E. 2017/992 K. Sayılı ilamında haklarında destek tazminatına hükmedilen murisin eşi ve çocukları dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, olaya ilişkin dava dışı desteğin eşi ve çocukları tarafından açılan söz konusu dosyanın Uyap kayıtlarına göre Yargıtay 17. H.D.nin 2019/1587 E. 2020/3827 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, ….Yönetmeliği’nin 9. Maddesi uyarınca davacı tarafça …. husumet yöneltilebileceği, dava dışı desteğin eşinin yeniden evlenip evlenmediğinin ve desteğin söz konusu dava dışı kişi ile evli olup olmadığının araştırılmamış olmasının somut uyuşmazlık bakımından istinaf edenin sıfatına göre eşin payı dikkate alınarak hesaplama yapılması nedeni ile yerinde olmadığı, davacı desteğin payının yargıtay içdihatlarına uygun olarak belirlendiği, Her ne kadar tazminat hesabında Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel yerleşik içdihatlarına göre bakiye ömrün tespitinde ve hesaplamada TRH 2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerekir ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosunun kullanıldığı istinaf edenin sıfatına göre aleyhe kaldırma yapılamayacağı dikkate alınarak %1.8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesaplanması kaldırma nedeni yapılmayarak (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3030 E.2021/2658 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/2682 E. 2021/3240 K.) davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Medenî hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez.

Dava dilekçesi ve dava değerinin arttırılmasına ilişkin dilekçede davacı tarafça dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği, davanın 07/09/2018 tarihinde açıldığı, ancak mahkece talebi aşar şekilde dava tarihinden öncesi olan 03/09/2018 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davalı vekilinin faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tarafların kazanılmış hakları nazara alınarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından yeniden belirtilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2020 tarih ve 2018/1042 esas ve 2020/269 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın KABULÜ İLE ;
80.198,31 TL destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminatın dava tarihi olan 07/09/2018 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 5.478,34 TL harçtan peşin yatırılan ve ıslah edilen 306,41 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 5.171,93 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafından yapılan ve karşıladığı harç dahil 938,82 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T ye göre 11.225,78 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Bakiye avansın yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden ;
6-Davalı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan, başvurma harcı dışında istinaf karar harçlarının talep halinde davalıya iadesine,
7-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL başvurma harcı ve 11,00 -TL e- tebligat gideri ile 48,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 208,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip