Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1006 E. 2022/966 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/1006
KARAR NO : 2022/966

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE ..
ÜYE : .
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2020
NUMARASI : 2019/144 Esas- 2020/29 Karar
DAVACI :..
VEKİLİ : Av..
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av..
Av. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2019/144 esas ve 2020/29 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;….. tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan, dava dışı ….ın sevk ve idaresindeki …plakalı aracın seyir halinde iken, yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkillinin yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL (10,00 TL geçici, 80 TL sürekli iş göremezlik ve 10,00 TL bakıcı gideri) tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin trafik kazasına karıştığını belirttiği ….. plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; 4.350,00 TL geçici iş göremezlik ve 40,00 TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihi olan 28/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafın başvurusu üzerine eksik evrakların ikmali için davacı vekiline cevap verildiğini, davacı tarafça gerekli evraklar sunulmadan, eksik evraklar ikmal edilmeden davanın açıldığını, başvuru şartı yerine getirilmeden dava açıldığından davanın usulden reddinin gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğunun kalmadığını, maluliyet hususunda alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, olay tarihinde yaya konumundayken davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın kendisine çarpması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
1-Medenî hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Bunun anlamı tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre hâkim, tarafların dilekçelerinde talep edilen hususları karşılar. Hâkimin, tarafların talep etmediği bir hususta karar vermesi mümkün değildir. Tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukukî sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, davacı tarafın, davaya konu ettiği her bir talebin hüküm altına alınması hakim için bir zorunluluktur. (Yargıtay 17.H.D. 2014/9227 E. 2016/8118 K.)
Evrak kapsamına göre davacı tarafça dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10-TL geçici iş göremezlik, 80-TL sürekli iş göremezlik, 10-TL bakım-bakıcı gideri tazminatı talebinde bulunulduğu, dava değerinin arttırılmasına ilişkin ibraz edilen dilekçede talep edilen alacak kalemleri belirtilmeksizin dava değerini toplam 4.390-TL’ye arttırdıklarının belirtildiği, mahkemece aldırılan maluliyet raporu içeriğine göre davacının kalıcı maluliyetinin olmadığının belirtildiği ve aktüer bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin tazminatın hesaplandığı, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, ancak dava dilekçesinde talep edilmesine rağmen davacının talep ettiği sürekli iş göremezlik tazminatı hakkında hüküm tesis edilmediği görülmekle, dava dilekçesinde talep edilen sürekli maluliyet tazminatı ile ilgili mahkemece hüküm tesis edilmemesi yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de: poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 18. Fıkrasında özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı düzenlemesi yer almaktadır. Kanunun bu özel düzenlemesi karşısında dava şartı olarak zorunlu arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanma yeri bulamaz.
Somut olayda davacı vekilinin 18/05/2018 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketine tazminat talebi için başvuruda bulunduğu ancak davalının ödeme talebine cevap vermediği anlaşılmaktadır. Özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvuru bulunduğu hallerde dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulamayacağının düzenlemesine göre somut olayda davacının, dava konusu uyuşmazlık dava şartı olan arabuluculuk kapsamında kalmadığı halde arabulucuk bürosuna başvuru yaptığı, ancak arabuluculuk ücretinin davacı tarafından mı karşılandığı ya da suç üstü ödeneğinden mi karşılandığı hususunda Ticari Uyuşmazlık anlaşmazlık belgesinde herhangi bir açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır. Bakanlık bütçesinden ödenen arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden sayılacağından, Mahkemece arabuluculuk dosyası incelenerek arabuluculuk ücretinin taraflarca karşılanmaması devlet tarafından karşılandığının tespiti halinde, Devlet tarafından ödenen arabuluculuk ücreti hakkında hükümde değerlendirme yapılması gerekirken mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmaması yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 3. HD’nin 28/02/2022 tarihli ve 2022/501 E., 2022/1576 K.)
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış haklarıda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren
Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2019/144 esas ve 2020/29 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
..