Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2920 E. 2021/1932 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2920 – 2021/1932
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : ….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :…
NUMARASI : … Esas- …. Karar
DAVACILAR : 1….
VEKİLİ : Av. …
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
: Av. ….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ….
İHBAR OLUNAN : …..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… tarih, … Esas ve…. Karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekilince istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …. tarihinde müvekkili …. eşi ve küçük çocuklarının annesi ….’un bulunduğu….plakalı aracın tek taraflı sebebiyet vermiş olduğu trafik kazası sebebiyle vefat ettiğini, müvekkillerinin mağdur olduklarını, annelerinin desteğinden mahrum kaldıklarını, müvekkillerinin desteğinin araçta yolcu konumunda bulunduğundan kazada kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde ZMMS bulunmadığından davanın …..yöneltildiğini, açıklanan bu nedenlerle; şimdilik 600,00 TL maddi tazminatın davalı ….. alınarak müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 10/07/2019 tarihli dilekçesi ile dava değerini 191.348,87 TL yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin ….Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı iddialarının ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhindeki kesin ve somut delillere dayanmayan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini ve gerekli yerlerden raporların alınması hususunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, davacı …. yönü ile davanın reddine, davacı …. yönü ile; her ne kadar hesap bilirkişi raporuna göre tazminat alacağı 6.624,43 TL olarak hesap edilmiş ise; %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 5.299,54 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı ….yönü ile; her ne kadar hesap bilirkişi raporuna göre tazminat alacağı 10.615,23 TL olarak hesap edilmiş ise; %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 8.492,18 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı …. yönü ile; her ne kadar hesap bilirkişi raporuna göre tazminat alacağı 13.440,30 TL olarak hesap edilmiş ise; %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 10.752,24 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı…. yönü ile; Her ne kadar hesap bilirkişi raporuna göre tazminat alacağı 19.464,18 TL olarak hesap edilmiş ise ; %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 15.572,30 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı…. yönü ile; Her ne kadar hesap bilirkişi raporuna göre tazminat alacağı 22.868,67 TL olarak hesap edilmiş ise ; %20 müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle 18.294,93 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden 15 gün sonrası olan 01/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde; dava konusu kazada davacıların desteğinin araçta yolcu olduğunun da göz önünde bulundurulduğunda hesap ve kusur tespiti yönünden verilen kararın yanlış olduğunu, söz konusu davada 6 adet davacı bulunduğundan ve aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından yerleşik içtihatlarda incelendiğinden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken toplam miktar üzerinden tek vekalet ücretine hükmedildiğini, davacı…..’ un tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesinin hukuksuz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
I-Somut olayda, yerel mahkemece alınan kusur raporları;
1- 12/11/2018 havale tarihli raporda; “Kazanın oluşumunda Sürücü ….’un 5/8 %62,5 oranında kusurlu olduğunu, Yolcu …..’un ise 3/8 %37,5 oranında kusurlu olduğu”,
2-Bilirkişi heyetince hazırlanan 28/03/2019 tarihli raporda; “Kazanın oluşumunda Sürücü…..’un %60 oranında kusurlu olduğunu, müteveffa…..’un ise kazada %40 oranında kusurlu olduğu” tespit edilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; “Tazminatın tenkisi” başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacılar desteğinin, yolcu taşımaya elverişli olmayan ve taşıma yapılması yasak olan traktörün çamurluk kısmında yolculuk ettiği; traktörün hakimiyeti kaybedip kaymaya başlaması üzerine düşüp traktörün altında kaldığı ve öldüğü; bu itibarla, davacılar desteğinin ölüm sebebi de gözetildiğinde, kendi can güvenliği için tehlikeli biçimde traktörde yolculuk etmek suretiyle zararın doğumunda etkili olduğu olayda müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre, mahkemece; trafik sigortası bulunmadığı için davalının zarardan sorumluluğunun doğmasına neden olan traktörün tek taraflı kaza yaptığı, kazanın oluşumunda traktör sürücüsü dışında kusurlu kimsenin bulunmadığı, desteğin çamurlukta yolculuk etmesinin ancak müterafik kusur olarak değerlendirilebileceği hususları gözetilmek suretiyle; sigortasız araç sürücüsünün tam kusuruna göre tazminat hesaplamasın yapılması konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, BK’nun 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun müterafik kusur indirimi (Dairemiz’in yerleşik uygulamaları ile bu oran % 20) yapılması ile oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir.(benzer nitelikte, YARGITAY17. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2015/4890 KARAR NO : 2017/10968)
Bu nedenle, sürücü tam kusurlu kabul edilmek suretiyle, müteveffanın müterafik kusurlu olarak değerlendirilmemesi isabetsizdir.
Kabule göre; Davacılar her ne kadar birlikte dava açmış iseler de, aralarındaki hukuki bağ ihtiyari dava arkadaşlığı mahiyetindedir. İhtiyari dava arkadaşlarının birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak, her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine, reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı taraf lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözden kaçırılarak, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur.
Bu itibarla HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin ….tarih ve … Esas- ….Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacılar tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacılar tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Davalı vekili tarafından tehiri icra talebi kapsamında ….İcra Dairesinin
….Esas sayılı mehil vesikası ile yatırılan…. Bankası /…-I…. – ….tarih- ….numaralı -95.000,00 TL teminat /teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip