Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2908 E. 2021/1973 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2908 – 2021/1973
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2908
KARAR NO : 2021/1973

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2019
NUMARASI : 2019/313 Esas- 2019/1026 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2019 tarih 2019/313 esas ve 2019/1026 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili ile davalı ….
istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların işleteni ve ZMMS sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusuruyla meydana gelen trafik kazasında, davacının aracının hasarlandığını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuş, ibraz ettiği bedel artırım dilekçesiyle dava değerinin 6.633,70 TL olduğunu, bu bedelin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ettiğini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde, davanın zamanışımı süresinden sonra açıldığını, değer kaybına ilişkin talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde “Davacının davalı sigorta şirketi aleyhine açmış olduğu davasının 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan ve davalı sigorta şirketi tarafınca süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu anlaşıldığından bu yönü ile sigorta şirketi aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, Davacının davalı …. aleyhine açmış olduğu davasının kısmen kabulü ile 6.514,95 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı inceleme sonucu davalı …. Türk Sigorta Şirketi yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, aracın dava dışı …. kullanımında olduğunu ve davalı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğini aracın ve araç sürücüsünün 11/08/2013 tarihinde öğrenildiğini davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …. dilekçesinde özetle; trafik kazalarından doğan tazminat davalarındaki zamanaşımı süreleri konusunda suçun cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş ve ceza konularında bu fiil için daha uzun bir zaman belirlenmişse, ceza zamanaşımının uygulanmasını öngördüğünden ceza zamanaşımı sürelerinin değişebileceğini, zamanaşımının tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse sigortacıya karşı da kesilmiş olacağını, sigortacı bakımından kesilen zamanaşımının tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılacağını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir.

Dava: Trafik kazası nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından …. plakalı aracı ile davalıya ait ….plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada aracında meydana gelen zarar ve değer kaybının tahsili talep edilmiş, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/206 E. 2018/575 K. Sayılı ilamı ile “davanın kısmen kabulü ile 6.514,95-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiş, söz konusu karara karşı davalı …. ve davalı…. Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemizin 2018/1589 E. 2019/998 K. Sayılı ilamı ile “KTK’nun 109. Maddesine göre, Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrarayacağı, Somut olayda kazanın 01.07.2013 tarihinde meydana geldiği, davanın ise iki yıllık sürenin geçmesinden sonra 29.07.2015 tarihinde açıldığı, davalı sigorta şirketinin süresinde zamanaşımı def’i ileri sürdüğü halde davalı sigorta şirketinin zamanaşımı def’i konusunda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca kaldırılmasına” karar verilmiş, mahkemece dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde “davalı sigorta şirketi bakımından açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, davalı ….bakımından ise davanın kısmen kabulü ile 6.514,95 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir.

2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesi hükmüne göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar”. Bu yasal düzenlemeye göre, trafik kazasının sadece maddi hasara yol açtığı durumlarda 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı açıktır. Somut olayda, davaya konu trafik kazasının 01/07/2013 tarihinde meydana geldiği, her nekadar davalı sürücü kaza mahallini terk etmiş ise de, kaza tespit tutanağında ….plakalı aracın belirtilerek malikinin …olduğunun tespit edildiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşıldığından davacı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2016/16483 E. 2017/8457 K. Sayılı ilamı)
Davalı …. tarafından zamanaşımı definin göz ardı edildiği sigorta şirketinin zamanaşımı defiinin kabul edildiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Zamanaşımı borcu ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenebilirliğini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu nedenle zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır ve zamanaşımının def’i olarak ileri sürülmesi gerekir. Zaman aşımının sadece alacağın talep edilebilmesi imkanını ortadan kaldıran def’i olduğu dikkate alındığında; ancak, ileri sürüldüğü takdirde ve sadece ileri süren taraf bakımından dikkate alınabileceği açıktır. Zamanaşımı, hakimin re’sen dikkate alabileceği borcu sona erdiren itiraz sebeplerinden farklı olarak, sadece ileri süren taraf lehine uygulama alanı bulur.
Zamanaşımı müessesesinin hukuki mahiyeti nedeniyle, zamanaşımı def’ini yasal cevap süresi içinde ileri sürmeyen davalı …’nin zamanaşımından yararlandırılamayacağı; herbir davalı yönünden zamanaşımı savunmasının süresinde olup olmadığı dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği bu itibarla davalı ….’nin süresi içerisinde zamanaşımı defiinde bulunmadığı dikkate alındığında davalı tarafın zamanaşımına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17.H.D.nin 2017/4783 E.2019/10057 K.)
Bu itibarla dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere göre, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin ve davalının istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1. Maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalı …..’ nin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 453,14 TL istinaf karar harcından peşin alınan 111,25 TL nin mahsubu ile bakiye 341,89‬ TL’nin davalı …. den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacıdan alınması gereken 59,30 TL harcan peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile eksik kalan 14,9‬0 TL ‘ nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilgilisi üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Gider avansından harcanmayan kısmının ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip