Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2904 E. 2021/1970 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas- …. Karar
DAVACI : … -TC: …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : …
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… tarih ….esas …. karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….tarihinde …plaka sayılı araç sürücüsünün kusuru sonucu meydana gelen kazada davacının maluliyeti oluşacak derecede yaralandığını, davacı tarafça …ye kaza ile ilgili başvuru yapıldığını, ancak davalı şirketin başvuruya herhangi bir cevap vermediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacı … için maluliyetinden dolayı oluşacak iş gücü kaybından dolayı 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihi itibari ile yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Gerekli evrakların başvuru esnasında ibraz edilmediğini bu nedenle usulüne uygun başvuru olmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, KTK.86. maddesi gereğince; araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da yerleşik içtihatlar ve yasa gereği tazminat ödeme yükümlülüğünün da olmayacağını, geçici iş göremezlik tazminatının teminat limiti dışında bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Davanın KABULÜ İLE; 20.143,85 TL sürekli iş göremezlik, 8.858,98 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu taleplere ilişkin müvekkil sigorta şirketine yapılmış usulüne uygun başvurunun bulunmadığını, gerekli evrakların başvuru esnasında sunulmadığını, özürlülük ölçütü yönetmeliğinde belirtilen esaslara uygun rapor alınmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, eldeki uyuşmazlığın… tarihinden sonra akdedilmiş bir poliçe kapsamında olduğundan, maluliyet tespitine ilişkin belirlemenin yetkili bir hastaneden “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre alınması gerektiğini, tedavi giderleri, bakıcı giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, davaya konu kazada davacı …’ın motosiklette sürücü olması nedeniyle kendi can güvenliğini korumak için gerekli güvenlik tedbirleri alıp almadığının tespiti gerektiğini, dosyada davacıların koruyucu tertibatları kullanıp kullanmadığına ilişkin bilgi bulunmadığını, davacının olay esnasında koruyucu tertibatları kullandığına dair somut delil bulunmadığına göre davacı lehine hükmedilecek tazminattan mahkemece takdiren indirim yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, Trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Somut olayda davacı tarafça 01/05/2016 tarihinde, sevk ve idaresindeki .. plakalı motorsiklet ile kontrolsüz kavşakta davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davalı … şirketinin 27/02/2017 tarihli cevabi yazısı ve eklerinden davacının davadan önce davalı … şirketine başvuruda bulunduğunun anlaşıldığı madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamına göre, Mahkemece trafik bilirkişisinden aldırılan 09/06/2017 tarihli kusur raporu içeriğinde; davalı sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralına aykırı davranması nedeni ile 6/8 oranında, davacı …’ın ise kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken vs hızlarını azaltmamak kuralına aykırı davranması nedeni ile 2/8 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dosya içerisinde mevcut ….Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aldırılan trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen 30/06/2016 tarihli rapor içeriğinde; davacı sürücü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralına aykırı davranması nedeni ile Asli Kusurlu olduğu, davalı sigortalı araç sürücüsünün ise sağdan gelen ve geçiş önceliği olan araç olsa da trafik güvenliği açısından kontrolsüz kavşağa yaklaştığında hızını azaltıp kavşağa giriş yapması gerekirken geliş hızı ile kavşaga giriş yapıp, solundan görüş alanı içerisinden kavşağa giriş yapan araca karşı tam ve zamanında etkili tedbir almaması nedeni ile tali kusurlu olduğunun belirtildiği, her iki rapor arasında açıkça ve kusur dağılımı bakımından büyük oranda çelişki bulunmasına rağmen mahkemece çelişki giderilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi bakımından … ya da …. Bölümünden seçilecek bilirkişi kurulundan, raporlar arasında çelişkiyi giderir şekilde ayrıntılı, denetime imkan verir rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken eksik inceleme ile raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça müterafik kusur indirimi yapılmaksızın hüküm tesis edildiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek karar verilmesi gerekir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Bu husus resen tazminat belirlenirken irdelenmelidir. (Yargıtay 17.H.D. Nin 2019/2168 E. 2020/4627 K. Sayılı ilamı)
Dosya içerisinde bulunan maluliyet raporuna göre, davacının kaza nedeni ile sağ ayakbileği lateral malleol kırığı, tibia ve fibula diafiz kırığı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacının gerekli koruyucu ekipman kullanıp kullanmadığı müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve zararın artmasında müterafik kusurunun etkisi olup olmadığı hususunda gerekçede olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu itibarla olayın oluş şeklide de nazara alınarak müterafik kusur indiriminin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve tarafların kazanılmış haklarıda gözetilerek belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. tarih ve…. esas ve … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip