Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2849 E. 2021/1901 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2849
KARAR NO : 2021/1901

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : FERAMUZ TEKBIYIK (41133)
ÜYE : FATİH BİRKAN GÜNER (35912)
ÜYE : GÜLBEN DURAN (42602)
KATİP : DEMET GÜNEŞ ORUÇTUTAN (122041)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI : 2017/1355 Esas- 2019/961 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarih 2017/1355 esas 2019/961 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu belirterek şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ….plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının kabulüne, 101.299,21 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı sigorta şirketi vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafça Genel Şartlara uygun olarak eksik evrak ikmal edilmeden davanın açıldığını, dolayısıyla başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılmış olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, hükme esas alınan 15/05/2019 tarihli maluliyet raporunun usul ve yasaya uygun olmadığını, söz konusu raporda kulak burun boğaz uzmanını imzasının bulunmadığını, düzenlenen raporun yönetmeliğe aykırı olduğunu, davacının olay tarihinde….. plakalı araçta ücretsiz taşındığını bu nedenle hesaplana tazminattan % 20 ‘ den aşağı olmamak üzere indirim yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatlarından sorumluluğunun kalmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, 15/07/2016 tarihinde içinde yolcu olarak bulunduğu davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında yaralandığı belirtilerek sürekli iş gücü kaybı nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
1-Davalı vekilince, davaya konu talepler bakımından davacı tarafından müvekkil şirkete davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; evrak kapsamı ve davalı sigorta şirketinin 30/11/2017 tarihli cevabi yazı içeriğine göre davacı tarafça 20/10/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı sigorta şirketine başvurduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı tarafça hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Hatır taşıması; bir kimseyi ücretsiz olarak, bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi (818 sayılı BK. 43. maddesi) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.

Dosya içerisinde bulunan kaza ile ilgili olarak düzenlenen soruşturma evraklarına göre davacının olay tarihinde teyzesi, eniştesi ve kuzeni ile birlikte, eniştesinin kullandığı araç ile birlikte tatil için …. iline gitmek üzere …ilinden yola çıktıkları, kazanın bu yolculuk esnasında meydana geldiği, taraflar arasındaki akrabalık ilişkisi göz önüne alındığında ahlaki görevin ifası niteliğinde olan söz konusu taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceğinden tazminattan hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmasına ilişkin davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2015/5484 E.2017/11326 K.)

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davacı tarafça dava dilekçesinde sadece sürekli iş gücü kaybı nedeni ile tazminat talebinde bulunulduğu ve mahkemece taleple bağlı kalınarak hüküm tesis edildiği geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı hakkında hüküm tesis edilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 6.919,74 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.729,93 TL nin mahsubu ile bakiye 5.189,81 TL’nin davalı alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip