Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2795 E. 2021/1868 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2795
KARAR NO : 2021/1868

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2019
NUMARASI : 2016/251 Esas- 2019/1157 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
:
:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :03/12/2021

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/09/2019 tarih, 2016/251 Esas ve 2019/1157 Karar sayılı kararı aleyhine taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde; tescil plakası tespit edilemeyen bir motosiklet sürücüsünün, yaya olarak annesinin yanında ilerleyen davacıya çarpıp kaçması şeklinde gerçekleşen 24/08/2015 tarihli trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın bütünüyle tescil plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün kusuru ile gerçekleştiğini, zararın tazmini için davalıya müracaat edilmiş ise de sonuç alınamadığını beyanla sürekli işgöremezlik zararının tazmini kapsamında gerçek zarar belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davadan önce davalıya yapılan müracaata davacıdan kaynaklı sebeplerle sonuçlandırılamadığını ve buna göre 2918 s. KTK m. 97’deki dava şartının yerine getirilmediğini, kaza ile zarar arasındaki illiyetin ve zararın teminat kapsamında kaldığının ispatı gerektiğini ve ayrıca davalının sorumluluğunun kazaya sebep olduğu ileri sürülen kişinin kusuru ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu beyanla davanın külliyen reddini dilemiştir.

İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne; 94.329,96 TL’nin 28/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde; dava sürecinde 22/05/2017 tarihli rapor çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit yönetmeliği doğrultusunda rapor düzenlendiğini, müvekkilinin kalıcı maluliyetinin %14,3 olarak belirlendiğini, 29/01/2018 tarihli maluliyet raporunda ise müvekkiline %10 kalıcı maluliyet raporu verildiğini, kanun maddelerinde yapılan değişikliklerin geriye yürütülmesi mümkün olmadığından kaza tarihindeki mevcut kanun hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğini, ZMMS Genel Şartları A.6. maddesi kaza tarihinde yürürlükte bulunan yasaya ve içtihatlara açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davaya uygulanmasını mümkün olmadığını, istinafa konu olan kararda kaza tarihinden sonra yürürlüğe giren yasanın esas alındığını, 29/01/2018 tarihli maluliyet raporunun Borçlar Hukuku ve Tazminat Hukuku literatürüne uygun olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde; dava dilekçesinde 24/08/2015 tarihinde sürücüsü ve plakalısı belli olmayan bir aracın davacı küçük ….’ye çarpması sonucu yaralandığı iddiasıyla sürekli iş göremezlik zararının tazmini talebinde bulunulduğunu, vekil edene dava öncesi yapılan başvurunun noksan olduğunu, usule uygun başvurudan söz edilmeyeceğini, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, tazminata konu olayın gerek bir trafik kazası sonucu meydana geldiğini, kazaya karıştığı tespit edilen motorlu araç var ise ilgili aracın ZMMS poliçesi yaptırması gerekli araçlardan olduğunun somut delilleri ile tespit edildiğini, kazanın sürücüsü ve plakası belli olmayan motosikletin çarpması neticesinde meydana geldiğini, kusur raporunun tek bir kişi tarafından tanzim edildiğini, maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmediğini, davacı için küçük yaştan itibaren hesaplama yapıldığını, hükmedilen tazminat yönünden faizin başlangıcının hatalı olduğunu, Yargıtay kararlarında gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç başvurulmamış ise temerrütten söz edilemeyeceğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, aşamalarda ileri sürülen iddia ve cevapların denetimi sağlayacak biçimde eksiksiz sergilenip, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, davacının sigorta şirketine tazminat ödemesi için kazadan sonra başvurusunun bulunmasına, maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine göre hazırlanıp usule uygun olmasına, 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, temerrüt tarihinin usul ve yasaya uygun olmasına göre, taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
2-Davalı taraftan alınması gereken 6.443,67 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 1.610,95 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 4.832,72 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/12/2021

Başkan Üye Üye Katip