Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2561 E. 2021/1775 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2561 – 2021/1775
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : ..
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :….
TARİHİ :…
NUMARASI : …
DAVACILAR : …
2-..
VEKİLLERİ Av.
DAVALI :…
DAVALI : ..
VEKİLİ : ..
DAVALI : ..
VEKİLİ : ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : …

…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Tarih … esas ve … karar sayılı kararı aleyhine davacılar…,…vekili ile davalı …. vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; …. tarihinde sürücü…’un, sevk ve idaresindeki ….plakalı otomobil ile davacı ….’ye çarpması şeklinde meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrasında müvekkili İrem’in 11 defa ameliyat olduğu, 8 gün boyunca entübe olarak cihaza bağlı yoğun bakımda kaldığını, müvekkil….in yıllarca yoğun bakım hemşireliği yaptığı için gözünün önünde kızının eriyip gitmesini, organlarının iflas etmesini izlediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla meydana gelen kaza nedeni ile ….nin maruz kaldığı geçici ve kalıcı iş gücü kaybı, tedavi gideri, bakım ve bakıcı gideri olmak üzere şimdilik 200-TL (50,00-TL geçici iş gücü kaybı, 50-TL kalıcı iş gücü kaybı, 50-TL bakım bakıcı gideri, 50-TL tedavi gideri olmak üzere) maddi tazminatın davalılardan sigorta şirketi bakımından (poliçe ile üstlenmiş olduğu risk ile sınırlı olmak üzere) temerrüt tarihinden itibaren, sürücü ve işleten bakımından kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi ile,…. için 140.000-TL diğer müvekkil ….. için 60.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi ile sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın …. tarihinde davaya konu kaza tarihinden önce ….’a uzun süreli olarak kiralandığını, müvekkiline herhangi bir husumetin yönlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle;….plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, davacının haksız olarak iş bu davayı açtığını, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davac….i’nin maddi tazminat davasının davalı sigorta şirketi yönünden feragat nedeni ile reddine, davacı….nin maddi tazminat davasının davalılar …. ve… yönü ile kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ….nin geçici işgöremezlik tazminatı talebinin davalılar …. ve …. yönü ile reddine, davacı…..’nin sürekli işgöremezlik tazminatının sigorta teminatı dışında kalan 1.166,93 TL’nin kaza tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ….t ve….’tan müştereken müteselsilen alınarak davacı….ye verilmesine, davacı ….bakıcı gideri maddi tazminatı olan 3.902,92 TL’nin kaza tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar…t ve….’tan müştereken müteselsilen alınarak davac….e verilmesine, manevi tazminat yönünden, davacı…. manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve ….müştereken ve müteselsilen alınarak davac….’ye verilmesine, davacı….’in manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …ve….n müştereken ve müteselsilen alınarak davac…. verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran Davalı… Vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … açısından davanın reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu kazadan önce uzun süreli kira sözleşmesi bünyesinde kiralandığını, müvekkilinin kazadan doğan tazminattan sorumlu tutulabileceğini gösterir hiç bir emare veyahut delil bulunmadığını, müvekkili ….n maliki olduğu aracı ticari taksi olarak kullanması amacı ile diğer davalı…a uzun süreli kira sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek nitelikte bir sözleşme ile kiraladığını, davacılar tarafından açılan ve dava şartı yokluğu nedeni ile reddedilen ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E. Sayılı dosyasında davacıların manevi tazminat talebinin toplamının 100.000 TL. olmasına rağmen istinaf kanun yoluna başvurulan iş bu davada toplam tazminat talebinin 200.000 TL olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kabulünde olan görüşün, dava açılmamış sayılsa dahi daha sonra açılacak manevi tazminat davasında talep edilen miktarın ilk davada talep edilen miktarı geçemeyeceğini, bu nedenle talep edilen manevi tazminat talebinin hükümsüzlüğü konusunda yerel mahkemenin Gerekçeli kararında hiç bir açıklama getirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar….ş ve…. vekili dilekçesinde özetle; Geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddinin isabetli olmadığını, manevi tazminat miktarının hatalı olduğunu, kararın kaza sonrası %36 oranında malul kalan…..’yi ve diğer müvekkil …..mağdur ettiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin şuuru kapalı olarak hastaneye kaldırıldığını, dosyada yer alan fotoğraflar ile de sabit olduğu üzere bacağının paramparça olduğunu, çok sayıda ameliyat geçiren müvekkilinin aylarca yoğun bakımda ve hastanede kaldığını, kaza sonrası parçalanan ayağında 2 cm kısalık oluştuğunu, maddi tazminat yönü ile lehlerine ücreti vekalet takdiri yoluna gidilir iken, hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden(manevi tazminat miktarlarını kabul anlamına gelmemek üzere) lehlerine ücreti vekalet taktiri yoluna gidilmemesinin hatalı olduğunu, hükmolunan manevi tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine dair kararın hatalı olduğunu, haksız fiilin vuku bulduğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacılar vekilince, daval….un sürücüsü olduğu diğer davalı….ın işleteni olduğu….plakalı aracın olay tarihi olan ….tarihinde yaya geçidi şerit çizgisi üzerinde yolu karşıdan karşıya geçen yaya davacı … çarpması sonucunda davac…. yaralandığı belirtilerek kalıcı, geçici iş gücü kaybı, bakıcı ve tedavi giderine ilişkin maddi tazminat, Davacı…..manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Davalı ….ekili tarafından aracın uzun süreliğine diğer davalıya kiralandığı müvekkilinin ev hanımı olup uzun süreli kira sözleşmesi kapsamında sorumluluğu olmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Davalı tarafça…. ve …. arasında imzalanan …..tarihli taksi plakası ve araç kiralama kontratına ilişkin sözleşme ve bir kısım para makbuzları ibraz edildiği görülmüştür.
Mahkemece, davalının husumet itirazı uyarınca, ibraz edilen kira sözleşmesinin ve kira bedelinin maliye ve vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği araştırılarak, gerektiğinde bulunması halinde malik ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, kira ilişkisinin başladığı iddia olunan tarihinden itibaren ticari taksi ile ilgili vergi ve trafik cezalarının kim tarafından ödendiği ilgili vergi dairesinden sorularak, davalılar arasında 3. kişileri bağlayacak güçte, uzun süreli kira sözleşmesi ilişkisi olup olmadığı, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma olup olmadığı hususları araştırılarak, bu hususta davalı tarafça ibraz edilen deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının husumet itirazı değerlendirilmeksizin hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacı tarafça ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. E. Sayılı dosyasında davaya konu kaza nedeni ile açılan ve usulden reddedilen maddi ve manevi tazminat davasında davac…. için 70.000-TL davac…. için 30.000-TL manevi tazminat talep edilmiştir.
Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Manevi acı tazminata hükmedilirken davalısına göre değişiklik göstermez. Yargıtay H.G.K’nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 sayılı kararı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Somut olayda, Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları, davacı da meydana gelen maluliyetin derecesi ve önceden açılan dava da talep edilen miktar da nazara alınarak söz konusu miktarı geçmemek üzere tazminatın taktir edilmesi gerekirken davacılar için belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarı açısından işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren itibaren faiz talep edilmesine ve somut uyuşmazlığın niteliği gereği haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat bakımından dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Mahkemece kabul edilen Manevi tazminat miktarına dair vekalet ücretine ilişkin bir hüküm tesis edilmemiştir. Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı nazara alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılar yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir.
Kabule göre de: davacının dava dilekçesinde tedavi giderine ilişkin talebi bulunmasına rağmen mahkemece bu hususta hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır.HMK 26.madde kapsamında dava konusu edilen taleplerin tümü hakkında karar verilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK’nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. bendi hükmüne göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli ve zorunludur. Bu itibarla mahkemece dava dilekçesinde belirtilen tüm talepler ile ilgili hüküm tesis edilmemesi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve Dairemiz kararına uygun şekilde, kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar ….vekili ile davalı…..vekili vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ İLE;
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. tarih ve… esas ve….Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Taraflardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi
.

Başkan Üye Üye Katip