Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2371 E. 2021/1510 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2371
KARAR NO : 2021/1510

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP
TARİHİ :
NUMARASI :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …Esas ve … Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde; 28.01.2017 günü sürücü …. kullanmakta olduğu… plakalı aracı ile Besni ilçesinden Adıyaman istikametinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın takla atması sonucu tek taraflı kaza meydana geldiğini, araçta yolcu olarak bulunan davacı …’nin yaralandığını, kaza sonucu geçici ve kalıcı maluliyet oluştuğunu, davalı … şirketine başvurduklarını, ancak cevap alamadıklarını belirterek 2.000,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren ticari faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; delillerin kendilerine ibraz edilmediğini, başvuru şartını yerine getirmediklerini, zira istenen belgeleri ibraz etmediklerini ve başvuru sonucunu beklemediklerini, kusuru kabul etmediklerini, sürücünün alkollü olarak araç kullandığını ve yolcu olan davacının da bu durumu bilerek araca bindiği dikkate alındığında müterafik kusur durumunun araştırılmasını, faizden dava tarihinden sorumlu olmaları gerektiğini, gelir elde etmiş ise bunun düşülmesi gerektiğini ve hatır taşıması şartlarının oluştuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulü ile; bilirkişi tarafından hesaplanan 233.205,80 TL maddi tazminat üzerinden %20 nispetinde hatır taşıması indirimi yapılmak sureti ile geriye kalan 186.564,64 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davalı … vekili kararı tebliğ almadan istinaf etmiş olup dilekçesinde; eksik harç müzekkeresinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, istinaf harcının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle istinaf taleplerinin reddedildiğini, müterafik kusur indirimi yapılmadığını, davacının 227,5 promil alkollü sürücünün kullandığı araçta yolculuk yaparken tek taraflı kaza sonucu zarar gördüğü, bu konuda uyuşmazlık olmadığını, davacı, sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde araca binerek kendinin zarar görmesinde, aracın sürücüsü kadar kusuru olduğunu, bu nedenle müterafik kusur indiriminin uygulanmasının gerekmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Mahkemece, davalıya, gerekçeli karar ile birlikte istinaf harçlarının yatırılması hususunda kendisine usulüne uygun yazılı bildirim(muhtıra) tebliği yapılmasına rağmen verilen kesin süre içinde sözkonusu harç ve avans yatırılmadığından 24/06/2019 tarihli ek kararla istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı tarafından bu kez ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
HMK’nın 344. maddesine göre; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346/2. maddesi hükmü kıyas yoluyla uygulanır.”
HMK’nın 346/2 maddesine göre ise; “Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir. Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse, ilk istinaf dilekçesine göre gerekli incelemeyi yapar.”
Somut olayda, davalıya usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen, verilen bir haftalık kesin süre içerisinde muhtırada belirtilen harç ve gider avansının yatırılmadığı, harçların süre geçtikten sonra yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece HMK’nın 344. maddesi gereğince “istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına” dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş ve davalının ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından fazla ödenen 3.142,00 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 15/10/2021

Başkan Üye Üye Katip