Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2320 E. 2021/1528 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2320
KARAR NO : 2021/1528

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2019
NUMARASI : 2018/290 Esas- 2019/941 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2021

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2019 tarih ve 2018/290 esas ve 2019/941 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/07/2017 tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı …. plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza anında aracın davalı … şirketi uhdesinde sigortalı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 150 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle; davanın Yeni Genel Şartlara tabi olduğunu, davacı tarafından istenen belgelerin ibraz edilmediği, bu nedenle başvuru şartlarının yerine getirilmediğini, davanın reddinin gerektiğini, geçici iş görmezlik zararının teminat dışında olduğunu, maluliyet oranının Yeni Genel Şartlara göre belirlenmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının sigortalı aracın kusurunu ispat etmesi gerektiğini, aktüer hesabının aktüer siciline kayıtlı kişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, haksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile, 13.339,81 TL geçici iş göremezlik, 296.712,20 TL sürekli iş göremezlik, 2.106,09 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 312.158,10 TL maddi tazminatın (21.02.2018) tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … şirketi vekili dilekçesinde özetle; davanın yeni genel şartlara tabii olup, dava şartının yerine getirilmediğini, bilirkişilerce sunulan maluliyet raporlarının denetime elverişli olmayıp son derece hatalı olduğunu, davanın tüm aşamalarında müterafik kusur ve hatır taşıması hususunun araştırılmasını talep ettikleri halde ve hatta davacının araç içerisinde iyilik olsun diye hatır için taşındığının tüm tutanaklar ile sabit olmasına rağmen bu taleplerinin karşılık bulmadığını ve savunmalarının dikkate alınmadığını bu şekilde eksik inceleme ile verilen hükmün kaldırılmasını istemiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından davalı … şirketine kaza tarihi itibari ile … poliçesi ile sigortalı olan …plakalı araçta yolcu olarak bulunurken tek taraflı meydana gelen kaza neticesinde yaralandığı belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
Davalı vekilince, davaya konu talepler bakımından davacı tarafından müvekkil şirkete davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; Evrak kapsamına davalı … şirketinin 16/07/2018 tarihli cevabi yazı içeriğine göre, davacı tarafça 12/02/2018 tarihinde davalı … şirketine başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı … şirketine başvurduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafça müterafik kusur ve hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda TBK.nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmakta ise de bu indirimin yapılabilmesi için davalının süresi içerisinde savunmasında bu hususu ileri sürmesi icap eder. Mahkemece iki haftalık yasal cevap verme süresi içerisinde hatır taşıması defiinde bulunulmaması nedeni ile hatır indiriminin uygulanmadığı belirtilmiştir.
Hatır taşıması savunmasının itiraz değil def’i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığı dikkate alındığında mahkemece süresi içerisinde hatır taşıması defiinde bulunulmaması nedeni ile indirim yapılmaması yerinde görülmüştür. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3197 E.2021/2610 K. Yargıtay 17. H.D.nin 2020/834 E.2021/2992 K.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davalı … şirketine sigortalı araçta yolcu olan davacının, kaza esnasında emniyet kemeri takmadığı ve bu suretle zararı artırdığını gösterir herhangi bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, davalı tarafça da bu durumun aksinin ispat edilmediği gözetildiğinde (Yargıtay 17. H.D.nin 2016/5223 E. 2019/364 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2018/5560 E.2019/22 K., Yargıtay 17. H.D. nin 2016/2578 E.2018/11901 ) davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 21.323,52 TL istinaf karar harcından peşin alınan 5.331,00′ PTL nin ( 5.286,60 TL ve 44,40 TL’nin ) mahsubu ile bakiye 15.992,52 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …