Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2214 E. 2021/1325 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2214
KARAR NO : 2021/1343

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … ( (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/05/2019
NUMARASI : 2017/653- 2019/573

DAVACI :ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA A.Ş.
VEKİLLERİ :Av. … -…
:Av. … – ….
DAVALI :… – … ….
VEKİLLERİ :Av. … – …
:Av. … – ….
İHBAR OLUNANLAR :1- … -….
:2- … -….
DAVA :Tazminat (Rücuen Tazminat)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 24/09/2021

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/05/2019 tarih, 2017/653 Esas- 2019/573 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili Tüketici Mahkemesine açtığını dava dilekçesinde davalıya ait …. plakalı aracı sigortaladığını ve aracı kullanan … 26.01.2015 tarihinde park halinde bulunan …. plakalı araca ve suriye uyruklu ….’e ait …. plakalı araca çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı kazaya sebep olmuştur. Kazada sürücünün 154,1 promil alkollü olduğu, daha önce alkol nedeniyle ehliyetine el konulduğunu ve de kazada kusurlu olduğunu beyan ederek kazada yaralanan suriye uyruklu ….e ait … plakalı arac nedeniyle Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1501 esas sayılı dosyasındaki tazminat davası nedeniyle anlaşarak sulh olduklarını ve 255.452,00TL ödediklerini beyan ederek bu miktarın tahsili için dava açtıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Aynı kaza nedeniyle ödedikleri maddi hasar için Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/55 esas dosyasının görüldüğünü ve davanın kabul edildiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin maliki olduğu … plakalı aracı …’a kiraya verdiğini aracın kiracının bilgisi haricinde sürücü … tarafından aracın kaçırıldığını ve kaza yaptığını bu kaza nedeniyle Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1501 esas sayılı dosyasındaki tazminat davası açıldığını davanın anlaşma ile sonuçlandığını belirtmiştir. Davalı vekili aracı uzun süreli kiraya verdiği için işleten sıfatının kiracıya geçtiği için, aracı çalan veya gasp eden sürücü işleten sayılacağı için husumet nedeniyle reddini istemiştir. Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1501 esas sayılı dosyasındaki tazminat dosyasının kesinleşmesinin beklenmesini, davanın … ve …’ya ihbarını ve neticeten davanın reddini istemiştir.
Mahkeme tarafından dava dilekçesi hakkında Gaziantep Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiş olup dosya kesinleştikten sonra gönderilerek Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/653 esas sırasına kayıt edilmiştir.
Mahkeme tarafından dosya Nörolog bilirkişiye verilmiş ve kazaya alkolün sebep olup olmadığının tespiti istenmiştir. Bilirkişi raporunda kazanın salt alkolün etkisiyle meydana geldiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Dosya daha sonra kusur ve hesap bilirkişi heyetine verilmiş heyet raporunda kazanın meydana gelmesinde sürücü …’nın %100 kusurlu olduğunu davacının rücu hakkının bulunduğunu ve rücu edilecek tazminat miktarının ise 196.603,08TL olduğunu hesaplamışlardır. Raporlar taraflara tebliğ edilmiş tarafların itirazı üzerine heyet üçlü olarak yeniden rapor sunmuş raporda kazanın salt alkolün etkisiyle meydana geldiğini, sürücünün %100 kusurlu olduğunu davacının rücu hakkının bulunduğunu beyan ettikleri anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından dava tehiri icra talepli olarak süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Dilekçesinde mahkemenin husumet yokluğuna ilişkin kararının yerinde olmadığını, zira kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebilecek bir belge olduğunu, kira sözleşmesine ilişkin ücretin ödenmesine ilişkin belge sunulmadığını, kira sözleşmesinin uzatılarak belirsiz süreli hale geldiğine ilişkin önceden tarafların beyanının olmadığını, ayrıca ceza dosyasında aracın …. tarafından çalınmadığı yada kaçırılmadığını yani Hakkı’nın bilgisi dahilinde aldığı şeklinde ifade vermelerine rağmen hukuk dosyalarında çalındığı ya da kaçırıldığını belirtmeleri ve kira sözleşmesi düzenlemeleri kasıtlı olarak yanıltıcı beyan ve davranışlar olduğunu hatta belki de kiralayanın kaza yapan sürücü …. olabileceğini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde Mahkeme kararının doğru olduğunu, müvekkilinin işleten sıfatının olmadığını aynı şekilde Gaziantep 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1501 esas sayılı dosyasından da müvekkili hakkında husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verildiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Davacı vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmesinde istinaf talebinin yerinde olduğu, zira işleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. Eldeki davada, kira sözleşmesinin süresi sonunda aracın teslim edilmemesi üzerine sözleşmenin belirsiz hale geldiğine ilişkin gerekçesinin hatalı olduğu zira kira sözleşmesinin 21.01.2015 tarihinden iki günlük olduğu ve iki günlük ücreti olan 140,00TL alındığının anlaşıldığı kazanın ise süre bitiminden 3 (üç) gün sonra 26.01.2015 tarihinde meydana geldiğinin anlaşıldığı yani kira sözleşmesinin kendiliğinden uzayıp süresiz hale gelmediği ve davalının işleten sıfatının ortadan kalkmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile istinaf talebinin kabulüne ve kararın HMK 353/1-a,6 gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KABULÜNE,
2-Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/05/2019 tarih, 2017/653 Esas -2019/573 Karar sayılı Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-Davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Davalı tarafından tehiri icra talebi kapsamında … İcra Dairesi’nin ….Esas sayılı mehil vesikası için ibraz edilen 02/05/2019 tarihli, 3.414,15 TL tutarlı teminatın yatırana İADESİNE,
6-Karar kesin olduğundan tebligatların, harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 23/09/2021


Başkan


Üye


Üye


Katip