Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/2058 E. 2021/1251 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/2058
KARAR NO : 2021/1251

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2019
NUMARASI : 2018/763 Esas-2019/1048 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
:
DAVALI .
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/07/2019 tarih, 2018/763 Esas- 2019/1048 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dilekçesinde,16.05.2018 günü yolda oynayan küçük ….’e …. plakalı aracın hızlı olarak vurması sonucu küçük çocuk yaralanmış araç sürücüsü çocuğu hastaneye bırakıp kaçmıştır. Sigorta şirketine boşvurduklarını ancak cevap alamadıkları için kazada yaralanan çocukta meydana gelen maluliyet kaybı ve bakıcı gideri için 2 TL’lik tazminat davası açılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde sağlık giderlerinden sorumlu olmadıklarını, davaya sebebiyet vermediklerini, maluliyet raporlarının Adli tıp kurumundan alınmasını, bilirkişinin uzman olmasını isteyerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından dosyaya soruşturma dosyası örneği, tedavi evrakları, SGK kayıtları ve sair bilgi ve belgeler getirtildikten sonra keşif yaparak kusur tespiti yapmış bilirkişi raporunda küçük çocuğun %75, sürücü ….’in ise %25 kusurlu olduğunu belirlemiştir. Dosya ….Üniversitesi Adli Tıp Anabilim dalinda oluşturulan 7 kişilik heyete verilmiş ve heyet tarafından özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin yönetmelik hükmene göre %4 oranında fonksiyon kaybının bulunduğunu ve iyileşme süresinin de 4 aya kadar uzayabileceği ve bakıcı ihtiyacının 1 ay olduğunu belirtilmiştir. Dosya hesap bilirkişisine verilmiş bilirkişi tarafından sunulan raporda TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapıldığını ve geçici iş göremezlik tazminatının 1.449,90 TL, gerçek zarar tazminatının ise 8.915,23 TL, bakıcı giderinin ise 507,22TL olduğunu hesap etmiştir. Davacı vekili tarafından geçici iş göremezlik hariç diğer alacaklar yönüyle ıslah edilmiştir. Davalı vekili ıslah ve bilirkişi raporlarına itiraz etmiş ve davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise raporu esas alarak davanın kabulü ile 8.915,23 TL maluliyet, 507,22 TL bakıcı tazminatı üzerinden kabul kararı vermiştir.
Davalı vekili süresi içerisinde tehiri icra talepli olarak kararı istinaf etmiştir. Dilekçesinde kaza tarihi 16.05.2018 tarihinde çocuğun 5 yaşında olduğunu bu tarihte ve bu yaşta çocuğun çalışmasının mümkün olmadığını, bilirkişinin hatalı olarak çalışıyormuş gibi rapor düzenlediğini, genel şartlar kapsamında bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını sağlık teminatı kapsamında SGK’nın sorumlu olduğunu ancak Mahkemenin hatalı olarak hüküm kurduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Davacının meydana gelen kaza nedeniyle TBK. 49 ve devamı maddeleri kapsamında Haksız fiilden kaynaklanan borç ilişkilerine ilişkin hükümler ile KTK. 85 ve devamı maddeleri kapsamında hukuki sorumluluk ve sigortaya ilişkin hükümler ile 14.05.2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren “Kara yolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları” tebliği çerçevesinde davalı … şirketinden maddi tazminat talep etme hakkının olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin hesap bilirkişisinin hatalı hesaplama yaptığına ilişkin istinafı yerinde değildir. Zira bilirkişi TRH 2010 yaşam tablosuna göreve hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı kazadan sonra bakıcı ihtiyacı olduğu,6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen ” Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacağı gözetilip, bakıcı tazminatı madde kapsamında değerlendirilmeyerek, bu tazminat kaleminden davalı ZMSS sigortacısının sorumluluğuna hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının bu tazminatı da karşılaması gerektiği ve sağlık teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının reddi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 643,65 TL istinaf karar harcına peşin yatırılan 161,00 TL istinaf karar harcının mahsubu ile eksik kalan 482,65 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 16/09/2021

Başkan

e-imza

Üye

e-imza

Üye

e-imza

Katip

e-imza