Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1814 E. 2021/1268 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1814
KARAR NO : 2021/1268

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2019
NUMARASI : 2017/1201 Esas- 2019/567 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2021

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2019 tarih, 2017/1201 Esas ve 2019/567 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu … adına Kamu Hastaneleri Birliğinden Gaziantep Hastanesi Zemin Onarım İşi ihalesini aldığını, bu inşaatın PVC kaplama işini de davalı şirkete taşere ettiğini, işin geçici kabulünün yapıldığını, ancak kesin kabul yapılması aşamasında bazı çökmelerin meydana geldiğini, davalının çökmenin nedenini müvekkili şirketin yaptığı şapın kalitesine bağladığını ve bu çöken kısımlardaki şapları da kendisinin yapacağını taahhüt ettiğini, bu iş bedelinin teminatı olarak da müvekkilinin tanzim ettiği davaya konu senedi aldığını ancak davalının hem şap işini hem de PVC kaplama işini gereği gibi yapmadığını, PVC’lerin aralarındaki kaynak eksikliklerinin tamamlanmadığını, bu nedenlerle müvekkilin yaptığı işin kesin kabulünün gerçekleşmediğini, bu nedenlerle davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu bonoda nakden ibaresinin bulunduğunu, senedin illetten mücerret olduğunu, şap malzemesinin kalitesizliği ve çökmelerin müvekkili şirketin sorumluluğunda bulunmadığını, bu nedenlerle açılan davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçeli kararında yer verdiği “…davacı taraf delil avansını yatırmayarak işin gereği gibi yapılıp yapılmadığını ispatlayamamıştır…” ibaresinin nedeni olarak müvekkilin maddi imkansızlıklar yaşadığını ve bundan dolayı da delil avansını yatıramadığını, bu nedenle yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın yanlış olduğunu, yerel mahkemenin 26/03/2018 tarihli ara kararında “süreye uyulmadığı takdirde mevcut delil durumuna göre karar verileceği” ihtar edilmediğini, bu hususun ise Yargıtay içtihatlarınca usul eksikliği sayıldığını ve bozmayı gerektiğini, 11/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 19/02/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ki açıkça gösterilen beyanlara karşı mahkemenin bu raporlara aksi yönde karar vermesinin hukuka açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporları dikkate alınmadan karar verildiğini, bu şekilde verilen kararların istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine yöneliktir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle ilk derece mahkemesince keşif delili için gerekli delil avansını yatırmak için davacıya gerekli ihtaratların usulüne uygun yapılmasına rağmen davacının kendisine verilen kesin sürede delil avansını yatırmaması nedeniyle keşif deliline dayanılmaksızın mahkemece hüküm tesis edilmesine, davalının elinde bulunan bono nedeniyle davacının davalıya ödeme yaptığını kesin delillerle ispatlayamamasının anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince verilen hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamış ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …
….