Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2569 E. 2023/2499 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2569
KARAR NO : 2023/2499

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2019
NUMARASI : 2018/160 2019/448
DAVACILAR : 1 -… -… …
2 -… -…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :… – …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
KARAR TARİHİ : 01/12/2023

Davacılar ve davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemize gelen dosyanın 2019/2764 Esas 2021/534 Karar sayısı ile incelenerek verilen 31/03/2021 tarihli kararın, davalı vekilince temyiz edilmesi ile ….. Karar sayılı Kararı ile bozulması üzerine yeniden dairemiz esasına alınan dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. m2 miktarındaki zemin+asma kat+bodrum bölümün …… tarihli sözleşme ile ……. TL bedelle davacılara satıldığını, satış bedelinin …… TL’sinin peşin olarak satıcı … adına sözleşmeyi imzalayan …… verildiğini, kalan kısmın …… Ltd. Şti.- T. …… Ticari Şubesindeki hesabına …… tarihinde ……. TL, ……. Tic. Ltd. Şti.nin …… Şubesindeki hesabına …… tarihinde …….. TL ve …….. Tic. Ltd. Şti.nin ……… Şubesindeki hesabına ……. tarihinde …… TL olarak yatırıldığını, Davalı …, davacılardan aldığı vekaletname ile satışa konu taşınmazın …….’er payını davacılar adına tescil ettirdiğini, …… payı ise haksız olarak kendi uhdesinde bıraktığını, ……. sayılı hükmü ile bu payın iptaline ve davacılar adına tesciline karar verildiğini, taşınmazın satım senedindeki ölçü miktarını ihtiva etmemesi nedeniyle TBK 244. maddesi uyarınca davalının noksanın davacılara iade etmesi gerektiğini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere ……. TL’nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili ……. tarihli ıslah dilekçesi ile talebini …… TL artırmış ve toplam ……. TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili ıslaha karşı verdiği dilekçede ıslah ile artırılan kısmın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHMEMESİ KARARI:
Yerel Mahkemece; “..davanın kısmen kabulü ile, ……. TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ıslah yoluyla arttırılan tutara ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine dair hüküm tesis edilmiş, karara karşı davacılar ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece hüküm kurulurken taşınmazın tamamının tescilinin ……. tarihinde yapılmadığı, sözleşmeye aykırılık sebebiyle açılan tapu iptali tescil davacı sonucunda tescilin ……… tarihinde yapıldığı hususunun göz ardı edildiğini, satış sözleşmesine aykırı davranışlardan, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklanan anlaşmazlıklara 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacağını, sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda, dosyadaki mevcut durumun ayıplı ifa değil eksik ifa olduğunu ve eksik ifa satış sözleşmesine aykırılık oluşturduğundan da davanın zaman aşımının 10 yıl olduğunu, ne ıslah hususunda ne de dava tarihi itibariyle zaman aşımının söz konusu olmadığını, yerel mahkemece faiz isteminin ticari faiz türü hakkında bir talep olmadığından bahisle yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın aleyhlerine olan kısımlarının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın ticaret mahkemesinin görev alanına girmediğini, daha önce de istinaf mahkemecesince yoruma dayalı olarak verilen kararın hatalı olduğunu, davacının tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını, malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğunun ilgili kanun maddesinde düzenlendiğini ve ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zaman aşımı süresinden yararlanılmayacağının açıkça ifade edildiğini, bu davadan önce ikame edilen ve sonuçlanan …… Esas sayılı dosyasında dava konusu taşımazın metrekare farkının derditli olarak istenmiş olmasının, taşınmazın ilk satış tarihinden itibaren davacıların iddia ettikleri hususu bildiklerini gösterdiğini, bu nedenlerle yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF KARARI:
Dairemizin …… sayılı kararı ile; davalının eksik teslimat konusunda 6098 sayılı Kanun’un 244 üncü maddesi uyarınca ağır kusurunun bulunduğu, davacıların satıldığı halde tapuda devri yapılmayan paya yönelik dava açmak zorunda kaldıkları tapu iptal tescil davasının …… tarihinde kesinleştiği, davacıların eksik ifa nedeniyle uğramış oldukları zararı işbu tarih itibarıyla öğrendikleri düşünüldüğünde ıslaha konu edilen tazminat taleplerinin zamanaşmına uğradığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile toplam …… TL tazminatın ……. TL’sinin dava tarihinden …… TL’sinin ise ıslah tarihi olan ……’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline şeklinde yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin temyiz başvurusunda bulunmuştur.
YARGITAY BOZMA KARARI:
…… Kararı ile; “…Taşınmaz, ……. tarihi itibariyle tapuya kayıtlı, mobilya mağazası olarak ticari işyeri niteliği ile kullanılan, kat irtifakı tesis edilmiş bağımsız bölümler olup tapu kaydının müstenidatı olan mimari projede toplam miktar …… m² dir.
Sözleşmede satış bedelinin m²ye göre hesaplanmadığı sözleşmedeki …… m² miktarında takribi olduğu anlaşılmaktadır.
Taşınmaz, satış tarihinde mobilya mağazası olarak faaliyet göstermekte olup ticari nitelikteki işyerini satın alan davacıların basiretli davranarak yönetim planı ve mimari projedeki taşınmaz miktarına göre taşınmazı satın aldıklarının kabulü gerekmektedir.
Davacıların hak iddia ettikleri ……. m² bölüm mimari proje dışında olup, mimari projeye aykırı taahhüt hukuken geçerli değildir.
Kaldı ki davalının ……… tarihinde taşınmazlardaki …… payı rızaen davacılara devretmesi, aleyhine açılan davada da …. pay yönünden davayı kabul etmiş olması, mimari proje dışında kalan ve hukuken sonuç doğurmayan ……. m² bölüm yönünden de davaya icazetinin var olduğunun kabulü mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalının temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerekmiştir.” şeklinde dairemiz kararını bozmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dairemizce yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda;
Dava, ayıplı taşınmaz satışından kaynaklı uğranılan zararın tazmini talebine yöneliktir.
Davacılar, sözleşmeye konu bağımsız bölümlerin mimari projeye göre …… m² olduğunu, ……. tarihli harici sözleşme ile satışı vaad edilen bağımsız bölümlerin miktarının ……. m² olarak kendilerinden satış bedeli tahsil edildiğini ileri sürerek aradaki fark ……. m² kısmın satış bedelinin davalı satıcıdan tahsili istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Dava konusu taşınmaz, mimari projede toplam …… m² olup sözleşmede ise ……. m² olarak yer almakta olmakla birlikte sözleşme bedelinin metrekareye göre değil takribi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Yargıtay ilamında değinildiği üzere; ticari nitelikteki işyerini satın alan davacıların basiretli davranarak yönetim planı ve mimari projedeki taşınmaz miktarına göre taşınmazı satın aldıklarının kabulü gerektiği, mimari projeye aykırı taahhüdün hukuken geçerli olamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, Dairemizce her ne kadar duruşma açılarak karar verilmiş ise de; açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapılmadığı, ilk derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde hüküm kurulduğundan istinaf duruşma ücretine hükmedilmeksizin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken …… TL harçtan, ……. TL peşin harç ile …… TL ıslah harcı toplamı …… TL harçtan mahsubu ile fazla alınan …… TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan ……. TL istinaf karar harcı ve …… TL posta masrafı olmak üzere toplam ……. TL yargılama giderinden davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan …….. TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosya kapsamında bakiye gider ve delil avansının bulunması durumunda karar kesinleştikten sonra HMK nun 333. maddesine uygun şekilde yatırana iadesine,
7-)Gider avansının artan kısmı hakkında HMK nun 333. Maddesine göre işlem yapılmasına,
Dair verilen karar tebliğden itibaren iki hafta içinde Yatgıtay temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oy birliği ile karar verildi.01/12/2023


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

İş bu karar 01/12/2023 tarihinde yazılmış olup 5070 sayılı kanun hükümlerine göre uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.