Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/611 E. 2022/698 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/611
KARAR NO : 2022/698

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2016
NUMARASI : 2011/476 E – 2016/2153 K
DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …- [….] UETS
DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. …- […] UETS
Av. …-….
Av. …-[… UETS
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizde 19/04/2021 tarih ve 2021/241 Esas 2021/672 Karar sayı ile incelenerek verilen kararın davacı tarafça temyiz edilmesi ile …. Hukuk Dairesi’nin …. tarih ve ….Esas …. Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olması nedeniyle dairemizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … tarih ve ….sayılı sözleşmeye istinaden davalı firmanın serbest muhasebe ve mali müşavirlik hizmetini yürütmekte olduğunu, mali konularda danışmanlık yaptığını, davalı firmanın Türkiye pazarına girme kararı üzerine müvekkiline bu konuda vekalet verdiklerini, …. tarihinde müvekkili tarafından şirket kurma işlemlerinin tamamlandığını, daha sonra davalı tarafından ….Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu, …. Noterliği … tarih … yevmiye nolu ihtarnameler ile sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak fesih ettiğini, bu nedenle davalı firma aleyhine sözleşme tazminatının tahsili için … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin …TL üzerinden devamına, borçlunun %40′ dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata karar verilmesini talep etmiş, ancak yargılama aşamasında, davasını ıslah yolu ile alacak davasına dönüştürerek …. TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “……taraflar arasında … tarihli ve …yıl süreli hizmet sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmenin 6.1.maddesinde, sözleşmenin tek taraflı olarak feshi halinde cezai şart öngörülmüş, cezai şartın ….TL.sından az olamayacağı kararlaştırılmıştır. Davalı şirket tarafından sözleşme … tarihinde tek taraflı olarak feshedilmiştir. Sözleşmenin 8.2. Maddesinde; “sözleşmenin taraflarca okunarak müzakere edilip, doğruluğu hükümleri ve cezai müeyyideleri tam olarak anlaşıldıktan sonra imza altına alındığı” belirtilmiştir. Davalının tacir oluşu, TTK 18/2.maddesi ile sözleşmenin 8.2.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, şirket ortak ve yetkililerinin yeterli Türkçe bilmediği, bu nedenle sözleşme içeriğini anlamadıkları yönündeki davalı savunmalarına itibar edilmemiştir. Davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmiş olması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu…….” gerekçesiyle yetki itirazı reddedilerek, sözleşmenin erken feshi nedeniyle sözleşmedeki cezai şart miktarı esas alınarak …. TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İSTİNAF KARARI:
Dairemizin 19/04/2021 tarih ve 2021/241 Esas 2021/672 sayılı kararı ile; Davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddine, ancak sözleşmenin içeriği, süresi ile yürürlük süresi ve aylık ödenecek ücrete göre kararlaştırılan cezai şartın davalının ekonomik mahfına neden olacağı düşüncesiyle hakkaniyete uygun bir cezai şarta hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, kararın bu yönden usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına, HMK’nun 353/1.b.2. Maddesi uyarınca; açılan davanın kısmen kabulü ile; 75.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI:
Yargıtay, 3. Hukuk Dairesi’nin 01/12/2020 tarih ve 2020/4493 E- 2020/7235 K Karar sayılı ilamıyla; “….sözleşmenin tarafları ceza miktarını tayinde serbest olmakla birlikte hükmedilecek ceza tutarının hak, adalet ve nesafet kurallarına da uygun olması gerekir. TBK.nın 182/son maddesi gereğince; hakim, borçluyu iktisaden sarsan ceza miktarını tenkisle mükellef olup, hakim tarafından resen nazara alınması gereken bu hüküm açısından; borca aykırı davranılması yüzünden uğranılan zarar ile tayin edilen ceza tutarı arasında adalet ve hakkaniyet ölçüsünü zedeleyen bir fark bulunmamalıdır. Esasen TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasını mucip olacak ise indirim isteyebileceği uygulamada kabul edilmektedir. ….Somut olayda; sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği yerel mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilmiş, bununla birlikte Bölge Adliye Mahkemesi kararlaştırılan cezai şartta hakkaniyet indirimi yapılarak hüküm kurulması yoluna gidilmiş ise de; davalı tacir olup, kararlaştırılan cezai şartın davalı şirketin mahvına neden olduğu hususu bilirkişi raporu ile tespit edilmediği gibi davalı tarafın bu yönde bir savunması da bulunmamaktadır. Bu durumda, açıklanan ilkeler dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir……2- Kabule göre de; mahkemece, davaya konu sözleşme ile kararlaştırılan cezai şart miktarının fahiş olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu halde takdiri olarak tenkise tabi tutulup reddedilen kısım üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. …” denilerek dairemiz kararı bozulmuştur.
Bozma kararına istinaden dairemizce yapılan yargılama sonucunda davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, söz konusu karar Yargıtay 3 Hukuk Dairesinin 2021/13161 K sayılı ilamıyla, yeniden esas hakkında hüküm tesisi gerekmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiş, dairemizce bozma kararına uyulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK 373. Maddesi gereğince yapılan yargılama neticesinde;
Dava, 3568 sayılı yasa kapsamında taraflar arasında akdedilen … tarihli ve …yıl süreli hizmet sözleşmesinin haksız ve erken feshine dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında …. tarihli sözleşme düzenlenmiş, sözleşme ile davacı, davalı firmaya ait defter ve kayıtların tutulması, mali konularda danışmanlık yapılması, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. Maddesine istinaden beyannamelerin tanzim edilmesi işini üstlenmiş, bu işler karşılığında davalı tarafından davacıya aylık …TL.sı ödenmesi kararlaştırılmış, sözleşme süresi … yıl olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin 6. Maddesinde Özel Hükümler düzenlenmiş olup, 6.1. Maddesinde; “Sözleşmeyi süre dolmadan ve sözleşme şartlarına uymadan tek taraflı olarak fesih eden iş sahibi meslek mensubuna 3568 sayılı kanun çerçevesinde Resmi Gazetede yayınlanan fesih yılına ait tarife veya sözleşmede yazılı olan rakamın fesih tarihine kadar geçen sürede uygulanması gereken artış dikkate alınarak ortaya çıkan meblağın yüksek olanı baz alınarak sözleşmede yazılı sürenin tamamına isabet eden yıllık ücretin en az on katını fesih tarihinden itibaren ihtara gerek kalmaksızın 30 gün içerisinde meslek mensubuna ceza olarak ödeyeceği, bu rakamın her şartta …TL.sından aşağı olamayacağı, sözleşme ile belirlenen tazminatın fahiş olduğuna veya tenziline ilişkin ve her türlü talep ve dava haklarından gayri kabili rücuan feragat ettiği” belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından … Noterliği’nin … tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; “Şirket merkezinin taşınıyor oluşu nedeniyle mali işlerin daha kolay takibi için ve diğer sebeplerden dolayı mali dosyaların bir başka mali müşavire teslim edileceği” gerekçesiyle hizmet sözleşmesi tek taraflı olarak feshedilmiş, ihtarnamede davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen …. tarihli sözleşmenin varlığı kabul edilmiş olmakla davalı vekilinin sözleşmenin geçersizliği iddia ve savunmalarına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi sonucu davacının sözleşmede kararlaştırılan ceza şartı talep hakkının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan … havale tarihli raporda, davacının talep edebileceği cezai şart tutarının….TL olduğu belirlenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/2. Maddesinde, “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında …. tarihli ve … yıl süreli hizmet sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmenin 6.1.maddesinde, sözleşmenin tek taraflı olarak feshi halinde cezai şart öngörülmüş, cezai şartın ….TL.sından az olamayacağı kararlaştırılmıştır. Davalı şirket tarafından sözleşme … tarihinde tek taraflı olarak feshedilmiştir. Sözleşmenin 8.2. Maddesinde; “sözleşmenin taraflarca okunarak müzakere edilip, doğruluğu hükümleri ve cezai müeyyideleri tam olarak anlaşıldıktan sonra imza altına alındığı” belirtilmiştir. Davalının tacir oluşu, TTK 18/2.maddesi ile sözleşmenin 8.2.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, şirket ortak ve yetkililerinin yeterli Türkçe bilmediği, bu nedenle sözleşme içeriğini anlamadıkları yönündeki davalı savunmalarına itibar edilmemiştir. Davalı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilmiş olması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu, sözleşmenin tarafları ceza miktarını tayinde serbest olmakla birlikte hükmedilecek ceza tutarının hak, adalet ve nesafet kurallarına da uygun olması gerekir. TBK.nın 182/son maddesi gereğince; hakim, borçluyu iktisaden sarsan ceza miktarını tenkisle mükellef olup, hakim tarafından resen nazara alınması gereken bu hüküm açısından; borca aykırı davranılması yüzünden uğranılan zarar ile tayin edilen ceza tutarı arasında adalet ve hakkaniyet ölçüsünü zedeleyen bir fark bulunmamalıdır. Esasen TTK’nun 22. maddesi gereğince tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de, kararlaştırılan ceza tutarı borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasını mucip olacak ise indirim isteyebileceği uygulamada kabul edilmektedir. Dava konusu olayda; sözleşme tacir olan davalı tarafça haksız olarak feshedilmiş olup, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın davalı şirketin mahvına neden olduğu hususu bilirkişi raporu ile tespit edilmediği gibi davalı tarafın bu yönde bir savunması da bulunmamaktadır. Buna göre davacının davasının kabulüne sözleşmede kararlaştırılan cezai şart tutarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile; …. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 18.443,70 karar ve ilam harcından peşin alınan 2.659,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.784,2‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça UYAP kayıtlarına göre yapılan 4.902,00 TL’ yargılama giderinin (harç, posta tebligat masrafı, bilirkişi ücretleri) davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davalının yaptığı yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde geçerli AAÜT’ne göre hesaplanan 27.350,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde HMK nun 333. Maddesine uygun şekilde yatırana iadesine,
7-Davalının yatırdığı 4.642,33 TL istinaf karar harcının alınması gereken 18.443,70 TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 13.801,37 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-İstinaf yargılaması sırasında davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/04/2022


Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı


Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

İş bu karar 27/04/2022 tarihinde yazılmış olup, 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.