Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/369 E. 2023/2173 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/369 – 2023/2173
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/369
KARAR NO : 2023/2173

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ……..
ÜYE : ……
ÜYE : ……..
KATİP : ……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2021
NUMARASI : 2021/227 Esas-2021/849 Karar
DAVACI :………
VEKİLİ :Av……….
DAVALI :………
VEKİLİ : Av. ………
KARAR TARİHİ : 07/11/2023

Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının işyeri olarak kullandığı …… Mh. ……. Cd. No:…….. adresinde, …….. nolu sözleşme hesabında tahakkuk ettirilen tüketim bedeline ilişkin faturaları ödememesi üzerine, tüketim bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine …… Esas sayılı dosyası üzerinden gecikme cezası ve gecikme cezasının KDV’si dahil olmak üzere toplam ………. TL tutarlı takip başlatıldığını, toplam …….. TL tüketim bedeline ilişkin borcu olduğunu ileri sürerek elektrik tüketim bedellerinin toplamı olan ……… TL’nin her bir faturanın vade tarihlerinden başlayacak gecikme cezası ve gecikme cezasını KDV’si ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, …… ili ……. ilçesi ……. mahallesi …… Ada …… parselde yer alan ……. nolu dükkanın bir süre maliki olduğunu, malik olduğu süre boyunca söz konusu taşınmazda ve diğer dükkanlarda bir süre şantiye elektriği kullandığını, elektrik dağıtım şirketi ile her hangi bir abonelik sözleşmesi imzalamadığını, bu nedenle abonelik sözleşmesi mevcutsa bunun temin edilerek sözleşmedeki imzanın müvekkile ait olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “… davalı abonenin, şantiye aboneliğinin tesis edildiği tesisat üzerinden elektriğin kullanıldığı ve bu sebeple davalıya dava ve takip konusu edilen; ……. tarihli/Aralık …… dönemine ilişkin ……. son ödeme tarihli ……..-TL tutarlı, …… tarihli/Ocak ……. dönemine ilişkin ……. son ödeme tarihli ………-TL tutarlı, ……. tarihli/Şubat ……. dönemine ilişkin ……. son ödeme tarihli ……….-TL tutarlı, …….. tarihli/Mart …….. dönemine ilişkin ……. son ödeme tarihli ……..-TL tutarlı, …… tarihli/Nisan …… dönemine ilişkin ……. son ödeme tarihli ……-TL tutarlı, …….. tarihli/Mayıs ……. dönemine ilişkin …… son ödeme tarihli …….-TL tutarlı faturaların tahakkuk ettirildiği; alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının işbu faturalar dolayısıyla toplam …….-TL borcu olduğu, gecikme zammının yani takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının …….-TL ve bunun KDV’sinin ise …….. olduğu…”gerekçesiyle davanın kabulüne; davalının …….. esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın abonelik sözleşmesini dosyaya sunmadığını, mahkemece verilen kesin süreli ara karar gereğinin davacı tarafça yerine getirilmediğini buna rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, mazaret dilekçesi sunmuş olmasına rağmen mazaretin kabulüne ya da reddine karar verilmeden hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazlar değerlendirilmeden davacı tarafça düzenlenen faturaların, üstün tutularak karar verildiğini, şantiye aboneliği kullandığına ilişkin beyanın yanlış değerlendirildiğini, taşınmazı ……… yılında satmasına rağmen fatura bedellerinin ………. yılına ait olduğunu ve dava konusu taşınmazların şantiye elekttiriği aboneli olduğu yönünde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının dosyaya sunduğu faturadaki adreslerin davaya konu taşınmaz adresinden farklı olduğunu, müvekkiline ait olmadığını,……. tarihinde arabulucuğa başvurmasına rağmen dava …… tarihinde hak düşürücü süre, dolduktan sonra dava çıldığını, davacının talebi olmadığı halde %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK’nun 533. Maddesine göre dosya üzerinde ve HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni ile ilgili hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda;
Dava, davalı adına tahakkuk eden tüketim bedellerinin tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Davalı vekili, ……. tarihli duruşma için mazaret dilekçesi göndermiş olup, mahkemece son duruşmada davalı vekilinin mazaret dilekçesinin kabulüne ya da reddine ilişkin bir karar vermeden dava sonuçlandırılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 2. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmüne yer verilmiştir. Bilindiği gibi duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf, buna ilişkin mazeretini bildirip, duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. Bu durumda, mahkemece, taraflardan yalnız birinin duruşmaya katılması halinde gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği incelenerek; mazaretin reddedilmesi halinde karşı tarafın beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilmesi, mazeretin kabul edilmesi halinde ise duruşmanın talik edilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince davalının mazaret dilekçesi hakkında olumlu olumsuz bir karar verdeden davayı sonuçlandırması isabetsiz görülmüştür.
Bununla birikte, davacı vekili dava dilekçesinde alacak davası olarak talepte bulunmasına rağmen mahkemce, davacı vekil tarafından itirazın iptali davası açılmış gibi yargılama yapılarak davayı sonuçlandırması ve talepte bulunulmamasına rağmen, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmesi HMK’nın 297. Maddesine aykırı görülmüştür.
Elektrik abonesi sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber kaçak elektrik kullanımı ve normal kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği, buna göre davacının, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceği kuşkusuzdur.
Davalı, yargılamanın başından itibaren davacı şirket ile bir abonelik sözleşmesi imzalamadığını iddia etmiş olup; mahkemece, davalının bu itirazı hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır. Celp edilen kayıtlara göre, davacı ile davalı arasında tarih bilgisinin olmadığı bir sözleşme imzalanmıştır. O halde; mahkemece davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılarak abone sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı yönünde beyanda bulunmak üzere ihtaratlı davetiye çıkarılması gerekmektedir. Davalının, sözleşmenin altındaki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde bir beyanda bulunması halinde, sözleşme üzerinde imza incelemesi yapılmalı, imzanın davalıya ait olmadığını anlaşılması halinde davalının faturaya konu adreste fiili kullanıcı olup olmadığı araştırılarak, fiil kullanıcı ise hangi dönem de fiili kullanıcı olduğu belirlenerek davalının abonelik üzerinden kullandığı elektrik tüketim miktarının tespiti ve davacı şirketin davalıdan talep edebileceği bedelin duraksamasız belirlenmesi, bu konuda uzman bilirkişiden, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre hesaplamayı da içeren denetime elverişli şekilde rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Belirlenen eksiklikler itibariyle sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada gerek bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair hususlar incelenmeksizin kabulüyle; Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.12.2021 Tarih ve 2021/227 Esas, 2021/849 Karar sayılı ilamının usul ve yasaya aykırı olduğundan, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Gerekçede belirtilen nedenlerle dosyanın yeniden yargılama yapılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07/11/2023

……
Başkan…….
¸e-imzalı
……
Üye …….
¸e-imzalı
……
Üye ……
¸e-imzalı
…..
Katip …..
¸e-imzalı

İş bu karar 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.