Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/166 E. 2023/1324 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/166
KARAR NO : 2023/1324

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2021
NUMARASI : 2020/759 Esas-2021/1231 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :Av. …-
Av. …-
DAVALI :…….
VEKİLİ : Av. ….
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

HSK’nun 15/05/2020 tarih 32333471/E.885/10938 sayılı kararı ile Şanlıurfa yargı çevresinde Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin kurulmasına karar verilmiş olduğu, yine HSK’nun 17/07/2020 tarih ve 701 Sayılı Kararnamesi ile Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2020 tarihi itibari ile faaliyete geçilmesine karar verilmiş olduğu, Şanlıurfa 4.Asliye Hukuk Mahkemesince, “Gönderme” kararı ile dava dosyasının Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği ve Mahkemenin 2020/759 Esas sırasına kaydının yapılarak, yargılamanın yapıldığı anlaşılmıştır.

Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……… adında somun ve unlu mamulleri üzerine bir işletmesi bulunduğunu, işletmesine ek olarak ikinci bir bayii açmak için daha önceden de somun fırını olarak faaliyet gösteren ama uzun zamandır kapalı bulunan bir yer tespit ettiğini ve gayrımenkulün sahipleri ile iletişime geçerek satın alma hazırlıklarına başladığını, söz konusu taşınmazın daha önce ……. adına iken; ……… Mamulleri Tic. A.Ş tarafından satın alındığını ve tapuda tescilinin yapıldığını, gayrimenkulün …….. tarihinde müvekkili tarafından satın alındığını, müvekkilinin taşınmaza abonelik almak için davalı ……… Perakende Satış A.Ş’ye ……… tarihinde Yeni Abone Talebi konulu başvuru dilekçesi ile müracaat ettiğini, fakat başvurunun davalı şirket tarafından söz konusu yerde daha önce var olan ve …….. adına bulunan elektrik abonesi borcunun ödenmemiş olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, davalı şirketin sırf kendi alacağını tahsil etmek amacıyla müvekkili şirkete abonelik vermediğini, davalı kurumun elektrik enerjisini tekelinde bulundurduğundan dolayı müvekkilinin bu zaruri ihtiyacını başka yerden karşılama imkanının da bulunmadığını ve iş yerinin faaliyete geçmesinin müvekkili için hayati bir önem arz ettiğini, daha önceki borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, Yüksek Yargıtay yerleşik uygulamasına göre; eski kiracının veya mal sahibinin elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri nedeniyle önceki aboneye ait olan ödenmemiş fatura bedellerinin yeni aboneden talep edilmesinin mümkün olmadığını
ileri sürerek öncelikle dava sonuna kadar elektrik enerjisi bağlanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulü ile; davalının elektrik abonelik sözleşmesi yapmamak sureti ile yarattığı muarazanın men’ine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu …….. tesisat nolu aboneliğe ait toplamda ……… TL (kaçak ve usulsüz kullanım faturaları dahil) elektrik fatura borcunun ödenmediğini, anılan borç ve elektrik tüketim bedellerine ait faturaların ödenmemesinin borçtan kaçınma durumunu alışkanlık haline getirildiğinin kanıtı olduğunu, borçtan kurtulmak amacıyla abonelik devir talebinin kanuna karşı hile oluşturduğunu, kaçak ve usulsüz kullanıma ilişkin ilgili bilgi ve belgelerin ……. istenilmesi gerektiğini, mevcut abone tarafından usulsüz/kaçak elektrik tüketimi yapıldığını, ancak söz konusu kişinin bir müddet sonra elektrik tüketim faturalarını ödememeye başladığını, yasal mevzuata göre elektrik kesintisi yapılmış ise de, ilgili kişi tarafından tekrardan bağlantı yapılarak aboneliğin usulsüz bir şekilde kullanılmaya devam edildiğini, usulsüz ve kaçak kullanım nedeniyle fatura tahakkuku yapıldığını, usulsüz kullanımdan sonra davacı tarafın aboneliği kendi adına almak için tedbir kararını aldığını, davacının muvazaa iradesiyle hareket ettiğini, bu hususta araştırma yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca davanın konusu itibariyle ticari dava özelliğine sahip olduğunu, mevzuat gereğince bu dava yoluna başvurulmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmesi gerektiğini, fakat davacı tarafın arabuluculuk başvurusu yapmadığını, bu haliyle davanın ön şart ihlal edilmesinden ötürü reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarına göre Sabiha Kılıç adına kayıtlı iken ………. tarihinde cebri icra yolu ile …….. Dayanıklı Tüketim Mamülleri Ticaret A.Ş tarafından satın alındığı, bu taşınmazın ………. tarihinde davacı şirketçe satın alındığı, davalı tarafın tüm kayıtlar elinde olmasına rağmen kaçak ve normal kullanım nedeniyle borcu olduğunu iddia ettiği önceki tüketiciye ait evrakları mahkemeye sunmadığı, yine davalı tarafça davacının bir borcu olduğunun iddia edilmediği, dosyaya gelen tapu kayıtları, araştırma tutanağı, belediye, ticaret sicili müdürlüğü kayıtları ile borçlu olduğu bildirilen önceki abone …….. ile davacı şirketin herhangi bir bağlantısı bulunmadığı, dosyada toplanan delillerden önceki abone ile davacının muvazaalı bir işlem ile abonelik almaya çalıştıklarına yönelik delil elde edilemediği, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 24. maddesi 5, 6 ve 7 fıkraları gereği önceki abonenin borçlarının davacıdan istenilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle önceki abonenin borçları gerekçe gösterilerek davacıya elektrik abonelik sözleşmesinin yapılmamasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; …… tesisat numaralı elektrik aboneliği ile ilgili davacı ile davalı arasında perakende satış sözleşmesi yapılarak ve tesisata elektrik enerjisi verilerek taraflar arasında oluşan muarazanın giderilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili yerel mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının söz konusu abonelik başvurusunda asıl gayesinin elektrik borcunu ödememek amacıyla girişilen çabalardan ibaret olmasına rağmen, mevcut muvazaa iradesi göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu …….. tesisat nolu aboneliğe ait toplamda ……. TL (kaçak ve usulsüz kullanım faturaları dahil) elektrik fatura borcunun ödenmediğini, diğer taraftan abonenin borçlarından kurtulması maksadıyla davacı tarafça abonelik talep edildiğini, böyle bir durumun hukuka aykırı olup muvazaaya ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğini, davacı ile önceki abone sahibi arasında gerçek bir satış ilişkisi bulunmayıp, söz konusu aboneliğin alınması talebinin, önceki aboneyi borçtan kurtarmaya yönelik bir eylem olduğunu, mahkeme dosyasındaki tapu senedine bakıldığında satış işleminin gerçek değerinin fahiş miktar altında kararlaştırıldığının görüldüğünü, bu hususun mahkemece göz önünde bulundurulmadan hüküm kurulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, kolluk araştırmasının yapılması, söz konusu işyerinin kimler tarafından kullanıldığının geçmişe yönelik olarak araştırılması, davacının SGK kaydının celp edilmesi, davacının önceki abone ile herhangi bir yakınlık, akrabalık-iş ortaklığının olup olmadığının araştırılması, …….. İşleri Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının dava konusu yere ilişkin su aboneliğini kendi adına alıp almadığının ve bu konuda başvurusunun olup olmadığının sorulması gerektiğini, mahkemece iş bu hususların üzerinde durulmadan davanın kabulü şeklinde karar verildiğini, ayrıca bu davanın konusu itibariyle ticari dava özelliğine sahip olduğunu, mevzuat hükmü gereğince dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması gerekirken arabulucuya başvuru yapılmadan bu davanın ikame edildiğini, bu sebeple bu davanın dava ön şartı yokluğundan ötürü reddinin gerektiğini, tüm bu hususların dikkate alınmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
Dava, elektrik aboneliği tesisi talebine yönelik muarazanın giderilmesine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan (30/05/2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren) Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/5 ve 24/6 maddesinde; “Bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan veya sonlandırarak ayrılması ve farklı bir gerçek veya tüzel kişinin, aynı kullanım yeri için yeni bir perakende satış sözleşmesi ya da ikili anlaşma başvurusunda bulunması halinde görevli tedarik şirketi tarafından;
a)Önceki tüketicinin ödenmemiş borçlarının bulunması halinde, söz konusu borçlar, ilgili tüketicinin güvence bedelinden düşülmek suretiyle karşılanır ve ilgili sözleşme sona erdirilir.
b)……. bedelinin ödenmemiş borçları karşılamaması halinde, (a) bendi kapsamında işlem yapılır ve kalan borç önceki tüketiciden tahsil edilir.
c)Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, yeni başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenlenir.
Beşinci fıkra kapsamında, bir önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan kullanım yerinden ayrılması halinde, görevli tedarik şirketi, yeni başvuru sahibinden söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesini ister.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Anılan madde hükmüne göre, abonelik tesisinin, başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlanması hukuka aykırı olup, somut olayda, davacı şirketin abonelik tesisini talep ettiği ……….. parsel sayılı taşınmazın öncesinde dava dışı …….. isimli kişiye ait iken, dava dışı ……… Tüketim Mamulleri Ticaret Anonim Şirketi tarafından icra kanalı ile ……… tarihinde satın alınması, sonrasında iş bu şirket tarafından davacı şirkete ………. tarihinde satılması, dosya arasında yer alan ……… tarihli kolluk araştırmasına göre, abonelik tesisi talep edilen adreste davacı şirketin 1 yıldan fazlaca süredir faaliyette bulunduğunun anlaşılması, yine dosya arasında yer alan …….. Büyükşehir Belediye Başkanlığı Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Abonelik Bilgi Formu içeriğine göre, davacı tarafa abonelik tesisi talep edilen yerde ……… tarihinde su aboneliğinin tahsis edildiğinin anlaşılması, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı İnteraktif Vergi Dairesi’nin …….. tarihli dilekçe cevabı içeriğine göre, davacının abonelik tesisi talep ettiği adreste …… tarihinde işe başladığı ve vergi mükellefi olduğunun anlaşılması, davacı şikretin ortakları ile davalı şirkete borçlu olan …….. nolu abone arasında akrabalık ya da yakınlık olduğu yönünde herhangi bir iddia ve delilin dosyada mevcut olmaması, davalı tarafça muvazaa iddiasına dayanıldığı görülmüş ise de, muvazaa iddiasını ispat külfeti davalıda olup, bu konudaki iddiaları ispata yarar dosyaya başkaca herhangi bir bilgi veya belgenin de sunulmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde; kararın dosyada bulunan delillerin hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle Dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere dayandırılarak verilmiş olduğu, mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İnceleme konusu kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ……… TL istinaf harcından peşin yatırılan ………. TL harcın mahsubu ile bakiye ……. TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
12/07/2023


Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı
İş bu karar 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.