Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/880 E. 2022/1908 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/880
KARAR NO : 2022/1908

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ….
ÜYE :..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2021
NUMARASI : 2021/37 Esas-2021/116 Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
Av…
DAVALI :…
VEKİLİ : Av…
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; …….. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen …. TL asıl alacak tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen alacağa itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız olup, kötü niyetli olduğunu, söz konusu davaya konu borcun niteliğin gereği arabulucu şartının zorunlu olup 02/12/2020 tarihinde başvuru yapıldığını, 2020/121363 E sayılı ile ticari dava dosyası numarası ile anlaşmama imzalanarak arabulucuya son verildiğini, dava konusu icra takibine konu ticarethanede yapılan kontrolde abonesiz – sayaçsız kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini, kaçak usulsüz elektrik kullanım tespit tutanaklarının tutulduğunu, tutanağa istinaden kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını ileri sürerek borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin …… İcra Müdürlüğü’nün…. E dosyası üzerinden devamına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun takip dosyasında belirtilen 144.730,42 TL işlemiş yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu takibe itiraz ettiklerini ve takibin durdurulduğunu, aynı davanın daha önce açılmış olduğunu, iş bu davada görevsizlik karar verildiği ve de 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verildiği ,taraflarca dosyanın görevli mahkemeye gönderme yönünde dilekçe verilmemesi nedeni ile iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, açılmamış sayılma kararının kesinleşmediği ,bu nedenle derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı tarafın bir yıllık hak düşürücü süre zarfında eldeki davayı açmadığını, hak düşürücü sürenin hakim tarafından re’sen gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak haksız davanın reddi ile haksız çıktığı miktar üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, derdest bir davanın koşullarının 6100 sayılı HMK’nun 114/1-ı. maddesinde düzenlendiğini, bu hususun maddede “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” şeklinde belirtildiği, derdest bir davanın ilk koşulunun, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olması olduğu, ikinci koşulun ise; daha önce açılmış bulunan davanın halen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olması olduğu, bu iki koşulun birlikte bulunması halinde derdest bir davanın varlığının kabul edilmesi gerektiği, bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için ise, maddi anlamda kesin hüküm gibi her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerektiği, dava sebebinden maksatın da (hukuki sebepler değil) davanın dayanağını teşkil eden vakıalar olduğu, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/455 esas sayılı dava dosyasında; davacısının iş bu davanın davacısı olan …….. Elektrik Dağıtım A.Ş olduğu, davalısının ise iş bu davanın davalısı olan …. İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, dava değerinin ve talep sonucunun aynı olduğu, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararın 01/02/2021 tarihinde kesinleştiği, mahkeme de açılan davanın açılış tarihinin ise 15/01/2021 tarihi olduğu, bu tespitten sonra istisnalar hariç her davanın dava tarihine göre değerlendirmesi gerektiği genel kuralı gereği yapılan incelemede eldeki davanın dava tarihi itibarıyla taraflar arasında derdest bir davanın bulunduğu gerekçesiyle taraflar arasında dava tarihi itibarıyla derdest dava bulunmakla HMK ‘nun 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili yerel mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf dilekçesi sunan davacı vekili dilekçesinde özetle; Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/698 esas nolu dosyasından gerekçeli kararın müvekkili şirkete 24.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve kararın istinaf edilmeden 24.12.2020 tarihinde kesinleştiğini, bu nedenle bu kesinleşme neticesinde bu davanın yerel mahkeme de açıldığını, HMK 114/1-I maddesi uyarınca aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması şeklinde belirtildiğini, oysa ki, söz konusu Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/698 esas sayılı dosya da 24.12.2020 tarihinde kesinleşmiş ve halen görülmekte olmayan bir dava söz konusu olduğundan iş bu davanın açıldığını, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/698 esas sayılı ilam kesinleştikten sonra 04.01.2021 tarihinde ek karar yazıldığını, hal böyle olunca Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/698 esas sayılı gerekçeli kararının istinaf edilmeyerek kesinleştirmiş olup ek kararında kesinleşmesine gerek kalmadığını, gerekçeli kararın kesinleşmiş olmasının yeterli olduğunu, mahkemece hüküm kurulurken söz konusu dava ile ilgili olarak tensip tutanağının dahi kendilerine tebliğ yapılmadan, müvekkili kurum aleyhine hüküm kurmuş olmasının ve gerekçesini de ek kararın kesinleşme tarihini dikkate alarak kurmasının yasaya, usule ve hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nın 114/1-ı maddesinde dava şartı olarak derdestlik, aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması şeklinde düzenlenmiş olup, tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın ikinci kez açılamayacağını ifade eder. Aynı dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus ileri sürülmese bile mahkemece re’sen gözetilerek ikinci dava, dava şartı yokluğundan reddedilir. Derdestlikten söz edilebilmesi için aynı davanın iki kez açılması gerekir.
HMK’nın dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115/2. maddesinde giderilmesi mümkün olan dava şartı noksanlığının tamamlanabileceği belirtildikten sonra, 115/3. maddesinde “Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce farkedilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dava dosyasının ekinde bulunan Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/698 Esas ve 2020-890 Karar sayılı itirazın iptali davasında aynı davacı tarafından aynı davalıya karşı aynı konu ile ilgili olarak itirazın iptali davası açılmıştır. Önceki mahkemece, davada ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile 19.11.2020 tarihinde görevsizlik kararı verilmiştir. Taraflarca davanın görevli mahkemeye gönderilmesi için yasal süresi içinde başvuruda bulunulmaması üzerine önceki mahkemece ….. tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ek kararın 26.01.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki dava ise 15.01.2021 tarihinde açılmıştır.
Konu ile ilgili Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 01/03/2017 tarih ve 2016/2955 Esas, 2017/864 Karar sayılı ilamının ‘… Birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleşmediğinden ikinci davaya bakan mahkemenin yani eldeki davada da sonradan açılan itirazın iptâli davasına bakan mahkemenin hüküm verme aşamasına geldiğinde aynı sözleşme ile ilgili açılan alacak davasında açılmamış sayılma kararı verildiğinden bu karar kesinleşinceye kadar derdestlik itirazı (dava şartı) hakkında bir karar vermemesi gerekir. Birinci davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar kesinleşince ilk dava derdest olmaktan çıkacağı ve hüküm tarihi itibariyle dava şartı noksanlığı giderilmiş olacağından ikinci davaya bakan mahkeme derdestlik itirazını reddederek işin esasını inceleyecektir. Buna karşılık Yargıtay birinci davanın açılmamış sayılması kararını bozar ve mahkeme bu bozmaya uyarsa birinci dava derdest olmaya devam edeceğinden ikinci davaya bakan mahkemenin derdestlik itirazını kabul edip dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesi gerekecektir (Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü cilt: 4, sayfa 439 ve devamı, Yargıtay 15. H.D. 17.10.1989 gün, 2051/4349 Esas-Karar sayılı ilâmı, Yargıtay 4. H.D. 10.03.2014 gün, 2014/296 Esas, 2014/3989 Karar sayılı ilâmları).’ şeklinde olduğu görülmektedir.
O halde, somut olayda; ikinci dava devam ederken, birinci davanın açılmamış sayılması kararı kesinleştiği görüldüğünden, birinci dava derdest olmaktan çıkmış olup ve hüküm tarihi itibariyle dava şartı noksanlığı giderilmiş olduğundan eldeki ikinci davaya bakan mahkeme derdestlik itirazını reddederek işin esasını inceleyebilir. Bu itibarla yerel mahkemenin davanın HMK’nın 114-1-ı ve 115-2 maddeleri gereği usulden reddine kararı isabetli değildir.
Açıklanan nedenle, mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi isabetli olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın esasına ilişkin inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/02/2021 tarih ve 2021/37 Esas ve 2021/116 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olmadığından, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Tahkikat eksikliğinin giderilerek ortaya çıkacak sonuca göre yeniden karar verilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02/12/2022

.
Başkan
.
¸e-imzalı
.
Üye
.
.
Üye
.
¸e-imzalı
.
Katip
.
¸e-imzalı

İş bu karar 05/12/2022 tarihinde yazılmış olup, 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.