Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2793
KARAR NO : 2023/1884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …(…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/09/2021
NUMARASI : 2020/78 E – 2021/707 K
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …
Av. …-
DAVALI : … –
KARAR TARİHİ :13/10/2023
Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili; davalının abone hizmet sözleşmesinden doğan …….. TL’lik borcu için ………. esas sayılı dosyasında hakkında başlatılan icra takibine yaptığı itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; ”…keşifte yapılan gözlem, bilirkişi raporları, davacının iddiası birlikte değerlendirildiğinde, davalı adresine davacı tarafından sunulan bir içme suyu ve kanalizasyon hizmeti bulunmadığı anlaşılmaktadır, davalı içme suyu ve kullanma suyu ihtiyacını kendi taşınmazı içerisinde bulunan su kuyusundan elde etmektedir.
İşletmede kullanılan su, davacının atık su şebekesi bulundurmaması sebebiyle herhangi bir atık su şebekesine bağlanmadığı gibi Çevre Kanunu 11. Maddesi kapsamında doğaya da bırakılmadığı, davacının atık suyu kendi arazisi içeresinde bulunan foseptik çukurunda itlaf ettiği, bu durumda gerek Çevre Kanunu 11, gerek Şuski tarifeler yönetmeliği gereği davacının davalıdan bir bedel talep etme imkanının bulunmadığı, sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; davalının aboneliğin kendi adına olmadığı, açtıkları su kuyusundan su ihtiyacını karşıladıkları savunmasının doğru olmadığını, borcun fabrika atık suyundan kaynaklandığı, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. Maddesinin 5. Fıkrası gereği davacının kanalizasyon hizmeti almasa bile tükettiği su kadar kirlilik yaratması sebebi ile atıksu ödemesi yapması gerektiği,bağlantı sistemleri olup olmamasına bakılmaksızın arıtma sistemlerinden mütevellit abonelerin her türlü gidere katılmak zorunda olduklarını, atık su üretilmesi ve bu atık suyun doğaya bırakılması neticesinde ıslah ve temizlemeye tabi olacağından üretilen atık suyun bedelinin ödenmesinin gerektiği, yerleşik Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi’nin kararanın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; kuyu suyu kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen atık su fatura bedelinden borçlu olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. Maddesini değiştiren 5491 sayılı Kanunun 8. maddesi ; “…Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, atıksu ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.” hükmünü içermekte olup, ” kanalizasyon sistemini kullanacak olanlardan ” bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın atıksu ücreti alınması hususunu düzenlemektedir. Davalının işletmesinin bulunduğu yerde kanalizasyon hizmetinin bulunmadığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, anılan kanun hükmünün işbu davada uygulama yeri bulunmamaktadır. (bkz Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2018/7917 Esas, 2019/8164 Karar sayılı kararı)
HMK’nun 353. Maddesine göre dosya üzerinde ve HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni ile ilgili hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda;
İlk derece mahkemesince her ne kadar davalının işletmesinin bulunduğu yerde kanalizasyon hizmeti bulunmasa da 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11. Maddesi uyarınca doğayi deşarj hususu irdelenmiş ise de; işbu kanun çerçevesinde atık su bedeli tahsili için işletmenin bulunduğu yerde kanalizasyon şebekesinin varlığı arandığı ve dosya kapsamından işletmenin bulunduğu yerde kanalizasyon hizmetinin bulunmadığı tespit edildiğinden, verilen kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle Dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa incelemesine konu mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken …….. TL istinaf karar harcından, peşin alınan ……… TL harcın mahsubu ile bakiye ……… harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2023
…
Başkan
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Katip
…
¸e-imzalı
İş bu karar 13/10/2023 tarihinde yazılmış olup, 5070 sayılı kanun hükümlerine göre uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.