Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/2543 E. 2023/1428 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/2543
KARAR NO : 2023/1428

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : …(…)
KATİP : …(…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2021
NUMARASI : 2020/677 E – 2021/413 K
DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …-
Av. …
DAVALI : … –
VEKİLLERİ : Av. ….
KARAR TARİHİ : 07/09/2023
Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı şirketin …….. tesisat numaralı abonesi olduğunu, faturaların yüksek gelmesi üzerine yaptığı incelemede birim fiyatların iki katı uygulanmak sureti ile hesaplama yapıldığını, belirtilen hesaplamanın hukuksal dayanağının olmadığını, kaçak kullanımı kabul etmemekle birlikte kaçak kullanım var ise de hesaplamanın yönetmeliğe uygun olmadığını, davalı kurum tarafından haksız olarak ……… TL tahsil edildiğini belirterek ödenen bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının elektrik borcunu süresinde ödemediğinden elektriğinin kesildiğini, yasal borcun ödenmek yerine fiilen kesilen elektriğin açıldığını, yapılan kontrollerde sayaca müdahale edildiğinin belirlenerek davacı şirket hakkında …….. tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, davacının kaçak elektrik kullandığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince ……… tarihli karar ile; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, …….. TL’ nin ………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya geri ödenmesine karar verilmiş, bahsi geçen karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce; tarafların sorumlu olduğu miktarın ayrı ayrı tespit edildiği, ……… tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre verilmiş olan ve usul ve yasaya uygun karara karşı tüm istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’ nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 26/06/2019 tarih 2018/2106 Esas, 2019/5840 Karar sayılı ilamı ile “…08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26. maddesinde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilen kullanımlara yer verilmiş olup aynı Yönetmeliğin 27. ve devamı maddelerinde kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplamasının ne şekilde olacağı düzenlenmiştir.
Somut olayımıza gelince, davacı tarafından faturalardaki birim fiyatlarının olması gerekenden fazla hesaplandığı belirtilerek davalı … şirketine yapılan fazla ödemelerin iadesi talep edilmiş, davalı tarafından ise davacı şirket hakkında …… tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlenmek sureti ile kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği, hesaplamanın Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu ileri sürülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aboneye ikinci ihbarnamenin düzenlenmesinin ardından elektrik faturasının ödenmemesi halinde elektrik kesileceğinin bildirilmediği, dosyada ikinci bildirimde bulunulduğuna dair bir belgenin olmadığı, elektrik kesilme işleminin Yönetmeliğe uygun olmadığı belirtilerek davacıdan fazladan ……. TL tahsil edildiği belirlenmiş, Mahkemece bilirkişi raporu esas alınmak sureti ile hüküm kurulmuştur. Ne var ki Mahkemece, davalının kaçak kullanıldığı iddiası hiç değerlendirilmediği gibi, bu iddiaya dayanak gösterilen ……… tarihli kaçak tespit tutanağı getirilmeden karar verilmiştir. Eksik incelemeye dayalı hüküm usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.

O halde mahkemece, …….. tarihli kaçak tespit tutanağı ile kaçak kullanıma ilişkin belge ve bilgiler dosyaya getirilip davaya konu faturaların kaçak kullanımdan olup olmadığının ve kaçak var ise davacının sorumluluğunun tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmesi için dosyanın yeniden oluşturulacak konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilmek suretiyle davalının itirazlarını karşılar şekilde rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir… gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararı bozulmuş, Dairemiz kararı kaldırılmıştır.

Bozulan karar üzerine Mahkemece …… tarihli karar ile”… Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava mahiyetinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.10.2006 gün ve 8-597 / 623 sayılı kararında vurgulandığı gibi, nasıl mahalli mahkemelerce doğrudan doğruya verilen aktarma kararı, teknik anlamda bir görevsizlik kararı değil, sadece, bir devir kararı ise, yine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.6.2006 gün, 19-30/ 342 sayılı kararında da belirtildiği üzere, somut olayın değinilen yukarıdaki özellikleri karşısında kararın, hukuki anlamında bir görevsizlik ve gönderme kararı olarak değil, özel mahkemenin yargı çevresinde sonradan faaliyete geçmiş olmasından kaynaklanan, kendine özgü bir devir (aktarma) kararı olarak nitelendirilerek dosyanın görevli ve yetkili ……… Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir…” gerekçesi ile Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun 17/07/2020 Tarihli ve 701 Sayılı Kararı gereğince dosyanın görevli ve yetkili ………. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2021 tarihli kararı ile;”…Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda 3 bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış olup, düzenlenen …… tarihli raporun incelenmesinde; …… tarafından davacıya fazladan …….. TL tahakkuk yapıldığı bu bedelin davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiği görüş ve kanaatinin oluştuğu önceki raporda EPDK tarafından yayınlanan tarifelerde bulunan kaçak kullanım bedeli dönem tahakkuk hesaplamalara katılmadığından hesaplanan tahakkuk miktarıyla fark oluşmadığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamındaki bozma öncesi ve bozma sonrası alınan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için bilirkişi heyetinden yeniden rapor aldırılmış olup,………. tarihli ek raporun incelenmesinde; ………. tarihli bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmede, herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, iki rapor arasında sadece hesaplamada uyuşmazlık bulunduğu, bunun sebebinin ……… tarihli raporda hesaplama yapılırken EPDK tarafından yayınlanan kaçak kullanım bedellerinin hesaba alınmamasından kaynaklanmakta olduğu, 28/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda;
…….. TL hesaba katılmadığından yapılan hesaplama ile farklılık oluştuğunun, yapılan hesaplamada EPDK tarafından yayınlanan tüm bedeller dikkate alınarak tahakkuk hesaplaması yapılmış olduğunun, bu hususun kök raporda tahakkuk hesaplamalarının en sonunda en alt kısım da da açıklanmış olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; kaçak tutanağının aksini iddia eden davacının bunu resmi belgeler ile ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketçe yapılan tahakkukun EPDK müşteri hizmetleri yönetmeliği ve 622 sayılı kurul kararının dikkate alınarak yapıldığını, yapılan işlemde hiçbir hukuksuzluk olmadığını, hal böyle iken hukuka aykırı olarak kaçak elektrik kullanan bir kimsenin hakem heyetine başvurduktan sonra ödemekle yükümlü olduğu bir bedelin iadesini istemesi hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesin’nin kararının kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK’nun 533. Maddesine göre dosya üzerinde ve HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni ile ilgili hususlar yönünden yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince yargılama sırasında uzman bilirkişiden alınan ve gerçek borç miktarını belirleyen gerekçeli, detaylı, taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu esas alınarak verilen kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle Dairemizce de benimsenen yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf incelemesine konu mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken ……… TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2023

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı
İş bu karar 07/09/2023 tarihinde yazılmış olup, 5070 sayılı kanun hükümlerine göre uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.