Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1872 E. 2023/1139 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1872
KARAR NO : 2023/1139

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2021
NUMARASI : 2020/354 Esas-2021/559 Karar
DAVACI :…-……….
VEKİLİ : Av. …-………..
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. …-……….
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; ………. tarihli ve 05 sayılı kararı ile müvekkili şirket tarafından kullanılan su miktarına % 50 indirim uygulanmasına karar verildiğini, bilahare uygulanan ve indirimlerin OSB Yönetim Kurulunun 23/02/2015 tarihli ve 7 sıra nolu kararı ile 23/02/02015 tarihinden sonra uygulanmamaya başlanmış olduğunu, bahse konu kararın alındığı 2015 yılında mer’i olan ………. Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin müteşebbis ve genel kurulun devredemeyeceği görev yetkiler başlıklı 35-A maddesi 1. Fıkrasının (e) bendinde katılımcı veya kiracılardan tahsil bedelleri ile ilgili prensiplerin belirlenmesi konusundaki yetkinin münhasıran müteşebbis heyetine ait olduğunu ve müteşebbis heyetinin bu konudaki yetkisinin OSB Yönetim Kuruluna devredemeyeceği yönünde düzenlemenin yer almakta olduğunu, Yönetim Kurulunun önceki tarihli kararının uygun bulunduğuna dair bir ifadeye yer verildiğini, oysa 35-A maddesi gereğince kararının müteşebbis heyeti tarafından alınması gerekliliği karşısında Yönetim kurulunca alınan bir kararın uygun görülmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu anlatım çerçevesinde bugün dahi indirimi ortadan kaldıran bir kararın alınmamış olduğunun ve indirimin devam ettiğinin kabulü gerektiğini, OSB Uygulama Yönetmeliğinin 23. Maddesinin 1. Fıkrasının ş bendinde aynen korumuş olup, 23. Maddenin 2. Fıkrasında ise müteşebbis heyetinin su bedelinin ödenmesi ile ilgili prensiplerin belirlenmesine dair yetkisinin yönetim kuruluna devredilemeyeceğine dair hüküm de muhafaza edildiğini, bu kapsamda 21/06/2011/05 tarih ve sayılı müteşebbis kararının halen geçerli olduğunu, müvekkilinin ekonomik güçlükleri sebebiyle bir dönem indirilim olan faturaları ödeyemediğini, söz konusu müteşebbis kararı ile indirimli hesaplanan miktarın 24 takside bölündüğünü ve bu şekilde ödenmeye başlandığını, ……… TL olan kısım için tarafların arasında ihtilaf bulunmadığını, % 50 indirimin uygulanmamaya başlandığını, …….. tarihinden bu yana davalı kayıtlarındaki fazladan ……… TL miktardaki borçtan müvekkilinin sorumlu olmadığını, ………. sayılı ve …….. sayılı faturaların yine indirimsiz düzenlenmiş olup bu defa tamamının yine ihtirazı kayıtlı ödenmiş olduğunu, müvekkilince ………. TL, ………. TL olmak üzere toplamda fazladan ………. TL ödeme yapıldığının, yapılan ödemenin yersiz olduğunu, iadesinin gerektiğini ileri sürerek davanın kabulü ile indirimin uygulanmasının gerekliliği ve indirimin uygulanması durumunda davalı kayıtlarında bulunan fazladan ……… TL miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine, ………. TL, ……… TL olmak üzere toplamda fazladan yapılan ……… TL ‘nin müvekkiline istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili kuruma başvurarak su tüketim bedellerinde indirim yapılmasını talep ettiğini, ………. tarihli … müteşebbis heyetinin 05 nolu kararı uyarınca belirlenen oranlarda su tüketim bedellerinde indirim yapılmasına karar verildiğini, ancak geçen süreç zarfında ………. Büyükşehir Belediyesince su fiyatlarına zam yapılması üzerine Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Yönetim Kurulu Başkanlığınca OSB kanunu uygulama yönetmeliği 41 maddesi uyarınca, 23/03/2015 tarih ve 7 sayılı kararla su satış bedelinin …….. TL/m3 olarak tespiti ile indirim kararlarının iptaline karar verildiğini, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin yasal mevzuata ve hukuka uygun olduğunu, davacının iddia ettiği şekilde su fiyatlarını belirleme yetkisinin Müteşebbis Heyette Yönetim Kurulu’nun yetkisinde olup, yetki devri durumunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafın, müvekkili kuruma başvuruda bulunarak su tüketim bedellerinde indirim yapılmasını talep ettiğini, Müteşebbis heyet tarafından 21/06/2011 tarihli 05 sayılı kararla günlük tüketim oranları dikkate alınarak belirlenen oranlarda indirim yapılmasına karar verildiğini, karar gereğince müvekkili kurumca gerekli işlemlerin yapıldığını, ancak aradan geçen süre zarfında Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesince su fiyatlarına zam yapılması üzerine Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Yönetim Kurulu Başkanlığınca 23/02/2015 tarihli 7 sayılı kararla OSB Kanununu Uygulama Yönetmeliğinin 41. Maddesi uyarınca su satış bedelinin 1,98-TL/m3 olarak tespitine ve indirim kararlarının iptaline karar verildiğini, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri Başlıklı 41. Maddesi : – (1) Yönetim Kurulunun görev ve yetkilerinin; “a) OSB’yi temsil ve ilzam etmek, b) Kanun, yönetmelik, kuruluş protokolü, ana sözleşme ve benzeri düzenlemeler ile müteşebbis heyet ve genel kurul kararları ile Bakanlık talimatları çerçevesinde OSB’nin sevk ve idaresini yürütmek, gelişmesi için her türlü tedbiri almak,…3)OSB ortak kullanım alanlarına ait masrafları, altyapı katılım paylarını, yönetim aidatlarını ve benzeri ödentileri belirlemek, tahakkuk ve tahsil ettirmek, gerektiğinde gecikme faizi uygulamak, 4) Elektrik, su, doğalgaz ve benzeri mal ve hizmet satış bedellerini belirlemek,…” şeklinde olduğunu, müvekkili kurumca yapılan tüm işlemlerin yasal mevzuata ve hukuka uygun olarak gerçekleştirilmiş olup davacı tarafın iddia ettiği şekilde su fiyatlarını belirleme yetkisinin Müteşebbis Heyette değil Yönetim kurulunun yetkisinde olup yetki devri durumunun söz konusu olmadığını, Mahkemenin Bölge Yönetim Kurulunun yetki aşımı yaptığı yönündeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, ayrıca mahkemenin Yargıtay kararları uyarınca su, atık su ve arıtma bedellerinin hesaplanması yönünde bilirkişiden rapor aldırmadan eksik inceleme ile karar vermesinin kabul edilemez olduğunu, Organize Sanayi Bölge Kanununa göre alt yapı katılım bedellerinin, su bedellerinin m3 Organize sanayi bölgelerinin masraflarının yansıtılması sureti ile belirleneceğinin kanun ile hüküm buyurulmasına rağmen mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, bu nedenlerle verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK’nın 353. maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
Dava; davalı … Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın ……… karar sıra nolu kararına binaen, Müteşebbis Heyeti Başkanlığı’nın ………. karar sıra nolu kararında yer alan içme ve kullanma suyunda indirim yapılmasına dair kararın iptal edilmesi nedeni ile, davacı aleyhine tahakkuk edilen borç nedeni ile menfi tespit istemi, ödenilen kısım yönünden istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı ve delillerin hukuka uygun bir şekilde takdir edildiği, Mahkemenin konu ile ilgili yasal düzenlemeler nazara alınarak, …………. OSB Yönetim Kurulu’nca içme ve kullanma suyunda indirim yapılmasına dair Müteşebbis Heyeti Başkanlığı kararının iptaline ilişkin kararında yetki aşımı yapıldığına dair kabulünün yerinde olduğu, dolayısı ile su bedeline uygulanan indirim iptaline ilişkin verilen kararın yetki aşımıma binaen verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, davacının hakkında indirim uygulanmadan tahakkuk ettirilen faturalardaki müteşebbis heyetince belirlenen oran üzerinden belirlenen indirim miktarı kadar borçlu olmadığı ve ödenen miktar yönünden de istirdat hakkının bulunduğu yönündeki gerekçesinin isabetli olduğu, bu itibarla davalı vekilinin İstinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.

Ne var ki, kamu düzeni gereği resen yapılan incelemede;
01.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu,ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği ,tarafların talebiyle bağlı olunmadığına ilişkin kanun hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. “Taleple bağlılık ilkesi” emredici nitelikte olduğundan görevi gereği mahkemeler ve temyiz halinde Yargıtay’ca kendiliğinden göz önünde tutulur. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2020/3127 Esas, 2021/309 Karar sayılı ilamı)
Bu itibarla, somut olaya bakıldığında; davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından kullanılan su miktarına %50 indirim uygulanmaması hususunun ……… tarihinden itibaren başlandığını belirttiği görülmüş olup, Mahkemenin ,hükme esas alınan bilirkişi ek raporundaki toplam indirim bedeli olarak hesap edilen ………. TL miktardan, talep nazara alınarak ………. dönemine ait faturalardaki indirim bedellerinin mahsubu gerektiğine dair kabulü isabetli olmakla birlikte, hükme dayanak bilirkişi ek raporundaki hesabın ……… döneminden başladığı, dava dilekçesi içeriğine göre talep başlangıç tarihinin …….. tarihi olduğu, bu minvalde, menfi tespite konu olan dönemin …….. tarihleri arası olması gerektiği nazara alınarak, bilirkişinin ek raporunda …… dönemine ait indirim bedeli olarak hesap edilen ……… olan bedelin de, hüküm altına alınan ……… TL’den mahsubu gerektiği ve hükmedilmesi gereken menfi tespit miktarının …….. TL olduğu, dolayısı ile mahkemece kurulan hükümde davacının talebini aşar şekilde karar verildiği, bu itibarla verilen kararın taleple bağlılık ilkesine uygun düşmediği açıktır.
Yukarıda açıklanan resen nazara alınan nedenlerle; istinaf incelemesine konu edilen kararın HMK 353/1.b-2 maddesi gereğince kaldırılarak, hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm tesis edilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davalı tarafın istinaf sebepleri yerinde olmadığından REDDİNE, resen nazara alınan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmadığından KALDIRILMASINA,
Dosyada yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, HMK’nın 353/1.b.2. Maddesi uyarınca;
Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİ ile;
1-)Davalı tarafça davacı adına tahakkuk ettirilen Şubat 2015 döneminden Ağustos 2019 dönemine kadar (Ağustos 2019 dahil) su faturası bedellerinden …….. TL indirim yapılması gereken miktar kadar borçlu olmadığının tespitine, menfi tespit istemi yönünden fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-)Davalıya ödenen Eylül 2019 ve Ekim 2019 faturalarından yapılması gereken indirim miktarı olan ……….. TL ödemenin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Karar tarihi itibari ile alınması gereken ……. TL nispi karar ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan ………. TL yargılama giderinin kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak hesaplanan ………. TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapmadığından hesaplanmasına yer olmadığına,
6-Kendisini vekille temsil ettiren davacı vekili lehine hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar dikkate alınarak ………. TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım yönünden hüküm tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan ……. TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6102 sayılı TTK 5/A ve 6325 Sayılı Yasanın 18/A-(11 ve 14.) Maddeleri gereğince Hazine tarafından üstlenilen ……… TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak ……. TL ‘sinin davalıdan, ……… TL’sinin davacıdan tahsiliyle Hazineye aktarılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının Yazı İşleri Müdürlüğünce iadesine,

İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
2-Alınması gereken ……… TL istinaf harcından peşin yatırılan ………. TL harcın mahsubu ile bakiye ……… TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-HMK’nın 359/3 maddesince karar tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023


Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

İş bu karar 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.