Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/1838 E. 2023/412 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 13. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1838 – 2023/412
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1838
KARAR NO : 2023/412

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : …..
ÜYE :……
ÜYE : …
KATİP : …..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2021
NUMARASI : 2020/467 Esas-2021/448 Karar
DAVACI :…….
VEKİLİ : Av……..
DAVALI :……
VEKİLİ : Av. …….
KARAR TARİHİ : 14/04/2023

Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı kurum tarafından, yapılan kontrolde EPDK tüketici hizmetleri yönetmeliğinin ilgili maddelerine aykırı hareketle tutanak tutulduğunu, borçlu davalının, müvekkil kuruma borcunu ödemediğini, kullanılan kaçak elektrik bedelinin tahsili için müvekkili kurum tarafından ……. TL üzerinden …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalının …… tarihinde icra takibine itiraz ettiğini, ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasından itirazın iptaline, takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yüklenilmesini talep etmişlerdir.
Davalı tarafın usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, dava konusunu oluşturan ……… numaralı tesisatta davalının aboneliğinin olmadığı, tesisatın elektriğinin ……… tarihinde kesildiği, …… , ……… tarihlerinde yapılan kontrollerde elektriğin açıldığı ve endeks ilerlemesi olduğunun tespit edildiği, bu sebeple davalı hakkında ……. tarihli …… seri numaralı kaçak tutanağ………… seri numaralı kaçak tutanağının düzenlendiği,…………..Yönetmeliğinin md 42/1-a ve ç bentlerine göre davalının kullanımının kaçak elektrik tüketimi kapsamına girdiği, kaçak elektrik tespit tutanakları düzenlenmesinin yerinde olduğu, alınan bilirkişi raporunda Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin md 44/4 hükmü uyarınca gerekli hesaplamanın yapıldığı, bu surette davacının 24/04/2019 tarihli CE2527235 seri numaralı kaçak tutanağı sebebiyle 5.734,88 TL, …………. TL ve …………… TL alacaklı olduğu, davalı tarafın itirazında haksız olmakla itiraza konu kaçak tüketim miktarı likit olduğundan icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine; ………. Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın, toplam ………. TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili yerel mahkemece verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkile ait işletmede elektrik sayaçları bulunmakta olup, müvekkili şirket tarafından defalarca davacı şirkete aboneliğin yapıldığını ve faturanın gelmediğinin bildirilmesine rağmen, davacı şirketin eksik işlem görmesi ve ihmali neticesinde faturaların zamanında alınamadığını, müvekkile ait işletmenin açıldığı tarihte müvekkili tarafından davacı şirkete abonelik başvurusu yapıldığını, bu başvuru neticesinde ilgili sayaçlardan elektrik tüketimine başlandığını, ancak daha sonra müvekkil şirketin faturaların gelmemesi üzerine davacı şirkete bildirimde bulunmasına rağmen, davacı şirkette çalışmakta bulunan görevlilerin faturaların geleceğini herhangi bir problemin olmayacağını ve bu nedenle kullanım yapabileceğinin söylendiğini, daha sonra eksikliğin giderilmesine kadar olan süreçte enerji kullanımı yapılabileceklerini söyleyen görevlilerin, eksiklik giderildikten sonra kullanımın kaçak olduğundan bahisle cezalı bir şekilde faturalandırma yaptığını, müvekkilinin icra takibini kötüniyetle durdurmak gibi bir kastı olmadığından davacı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerin hukuka aykırı olarak talep edilmesine rağmen yerel mahkemece hükmolunan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmederek usule ve yasaya aykırı bir şekilde hüküm kurulduğunu, verilen kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
HMK’nun 353. Maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
Dava; kaçak elektrik tutanağına dayalı olarak yapılan tahakkuk nedeniyle davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK’nun 355. maddesi çerçevesinde incelenmiş olup; dosya içerisindeki bilgilere göre, davacının aboneliğinin olmadığı tesisatta 20.03.2019 tarihinde elektriğin kesildiği,ancak 24.04.2019, 03.07.2019 ve 16.07.2019 tarihlerinde yapılan kontrollerde elektriğin tekrar açıldığı ve endeks bilgilerine göre tesisatta elektrik kullanıldığını gösterir şekilde endeks ilerlemesinin olduğu, bu itibarla davalının eyleminin 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketim Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesinin 1. fıkrasının a ve ç bentlerine göre kaçak elektrik tüketimi kapsamına girdiği, bu nedenle davacı şirket tarafından davalı hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edilmesi ve tahakkuk yapılmasının doğru bir işlem olduğu, dolayısıyla yerinde, denetime açık ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaba göre, ilgili kaçak kullanım nedeni ile davacının davalıdan ………. TL işlemiş faiz yönünden alacaklı olduğu nazara alınarak,davalının bu yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve davanın kısmen kabulüne dair mahkeme kararında bir isabetsizliğin bulunmadığı Dairemizce kabul görmüştür.
Davalı vekilinin icra inkar tazminatı hususundaki istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede; İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan yasal kurallar ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve borçlu tarafından belirlenebilir nitelikte olmadığı,yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda hükmedilen alacağın likit olduğundan söz etmek mümkün değildir. Böyle olunca icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği, ancak belirlenen aykırılıklar duruşma yapılmasını gerektirmediğinden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve istinaf edenin sıfatı ve kazanılmış haklar nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ İLE; Gaziantep 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/467 E., 2021/448 K. sayılı 05.07.2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
a)………. Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın, toplam …………-TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b) Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
c)Alınması gereken ……….TL karar ve ilam harcından, peşin alınan ……..-TL harcın mahsubu ile bakiye ………-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
d)Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan……… TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince, davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan ………..TL’sinin davalıdan, ‭‭davanın red edilen kısmına göre hesaplanan ………TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
e)Davacının peşin yatırdığı ……….TL harcın yargılama giderlerine dahil edilmeksizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam ……… TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan ……… TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
g)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
ğ)Kabul edilen kısım üzerinden; davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince ……..-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h)Reddedilen kısım üzerinden; davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince ………TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
ı)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
3- İstinaf İncelemesi Yönünden;
a) Davalı tarafından yatırılan ………. TL nispi istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
b) Duruşma açılmadığından, istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
c) İstinaf gider avansından arta kalanın yatırana iadesine;
d)Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14/04/2023

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

İş bu karar 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.