Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/1841 E. 2022/1140 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1841
KARAR NO : 2022/1140

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2020
NUMARASI : 2020/312 E – 2020/394 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
KARAR TARİHİ :23/06/2022

Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya olan borcunun katlanarak 50.000,00-TL’ye ulaştığını, davalının teminat mektubunu 27/01/2020 tarihinde nakde çevirerek borca mahsup ettiğini, müvekkilinin talebi en başta kabul edilseydi borcun büyük çoğunluğunun bu yolla karşılanacağını, müvekkilinin bakiye kalan 3.504,92-TL’yi ödeyerek borçtan kurtulabilecekken davalının kusuru neticesinde maddi zarara uğradığını iddia ederek müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında asıl alacağın fer’ileri, işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sözleşmeden doğan borcu öncelikle teminattan karşılaması gerektiğini zorunlu kılacak yasal düzenleme bulunmadığını, müvekkili şirketin alacağını tahsil etmek için yasaya uygun şekilde takip başlattığını belirterek davanın reddine ve davacı hakkında %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi kararında; Davanın reddine karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili; Açtıkları davanın teminat mektubunun nakde çevrilmemesinden kaynaklanan işleyen faiz ve ferilerine ilişkin menfi tespit davası olup, müvekkili hakkında davalı tarafça 54740 nolu abonman sözleşmesi ve ….. nolu aboneliği ile 27.01.2010 – 27.01.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin 12.704,92 TL tutarındaki elektrik kullanımından dolayı borcu bulunduğu iddiasıyla ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin 17.01.2011 tarihli ….nolu …. TL tutarındaki teminat mektubunu davalıya vermiştir. Borcuna yönelik bu teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep etmiş kalan tutarın da ödeneceğini bildirmiş, fakat teminat mektubunun kaybolması iddiasıyla bu talep yerine getirilmemiş, müvekkilinin de ödemeyi yapamadığını, 27/01/2020 tarihinde teminat mektubu hemen hemen 6 sene sonra davalı tarafından bozdurularak paraya çevrildiğini, müvekkilinin asıl borcu 12.704,92 TL olup gecikme zammı, KDV, icra sonrası masraflar, harçlar ve vekalet ücreti ile bu borç 50.000,00 TL tutarına ulaşmış, sunulmuş olan teminat mektubu 27/01/2020 tarihinde nakde çevrilen teminat mektubu zamanında nakde çevrilmiş olsaydı müvekkilinin 9.200,00 TL tutarını işbu teminat mektubuyla karşılayacak, geriye kalan 3.504,92 TLyi de ödeyerek borcunu ifa edip borçtan kurtulacağını, fakat teminat mektubunun kaybolması iddiasıyla talebi geri çevrildiğinden asıl alacağa ferileri de eklenmiş olup ödemesi gereken tutarı bi hayli geçtiğini, yapılan takip sonucu ….. plaka nolu – 2012 model ticari aracına haciz ve yakalama konulmuş, araca yapılan bu haciz işlemi sonucunda araç yediemin otoparkına çekilmiş ve bundan kaynaklı 10.000,00 TL civarındaki otopark bedeli de müvekkilimin borcuna eklendiğini, müvekkilinin asıl alacağa eklenen faizi ve diğer Fer’ileri ödemesi dürüstlük kurallarının da ihlali anlamına geleceğinden dolayı sadece asıl alacağı ödemesi gerektiğini, kaldı ki müvekkilinin, teminat mektubu sorunsuz bir şekilde paraya çevrilmiş olsaydı bu faiz ve diğer fer’iler işlemeden borcunu ifa etmiş olacağını, bu edenler ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davamızın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE:
HMK 353 maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklı alacağın teminat mektubunun nakde geç çevrilmesi nedeniyle, fazladan icra dosyasından talep edilen tutardan borçlu olunmadığının tespiti talebine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince; “…. davacının sözleşmeden doğan borcu teminat mektubu vermekle ortadan kalmış veya ikincil konuma düşmüş değildir. Davalının teminat mektubunun yukarıda açıklanan hukuki niteliği gereğince önce teminatı nakde çevirmek, bakiye kısım için takip başlatmak gibi bir yükümlülüğü veya zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar arasında bu yönde bir sözleşme veya taahhüt bulunduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi veya belge bulunmadığına göre davalının aleyhinde hukuki sorumluluk doğuracak mahiyette ihmalinden söz etmek mümkün değildir. Başka bir deyişle davacının davasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. ….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyanın HMK 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen yapılan incelemesi sonucunda;
Davacının, elektrik kullanımından kaynaklı alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz ettiği, söz konusu itirazın Gaziantep 1 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/143 E sayılı dosyası ile iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, bu kez davacının söz konusu davaya konu icra alacağının abonelik sözleşmesi tesis edilirken davalıya verdiği teminat mektubundan zamanında tahsil edilmemesi nedeniyle geçen süre zarfında husule gelen artıştan dolayı sorumlu olmadığının tespitine yönelik davayı açtığı, taraflar arasında abonelik hususunda niza bulunmadığı, davacının 12.704 TL tutarındaki faturayı ödememek suretiyle tahsilata ilişkin işlemlerin başlamasına sebebiyet verdiği, davacının teminat mektubu tutarının fatura alacağını karşılar miktarda olmadığı, ayrıca teminat mektubundan tahsilat halinde bakiye kalacak tutarın ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge de sunmadığı, abonelikten kaynaklı alacağın öncelikle teminattan tahsil edileceğine dair hususun davalı tarafından kabul edildiğini ispat yükünün davacı üzerinde olması ve bu hususa ilişkin delil sunmaması ile teminatın abonelik tesis işlemi sırasında alınması ve fatura alacağının öncelikle teminat bedelinden tahsil edileceğine ilişkin bağlayıcı sözleşme ve yönetmelik hükmünün bulunmaması yanında böyle bir talebin, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan 29/05/2002 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 26/1 maddesine göre kullanım yerinin değişmesi, aboneliğin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde abonenin elektrik borcunu ödememesi ihtimaline karşılık alınan güvence bedelinin amacına da aykırı olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İstinaf incelemesine konu Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/06/2022


Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı


Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı
İş bu karar 23/06/2022 tarihinde yazılmış olup, 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.