Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/946 E. 2023/1373 K. 18.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/946
KARAR NO : 2023/1373

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN V. : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2023
NUMARASI : 2021/108 Esas, 2023/140 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 18/12/2023
YAZIM TARİHİ : 18/12/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/05/2023 tarih ve 2021/108 esas, 2023/140 karar sayılı kararın istinaf incelemesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafından ……. esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine ……… vade ve ………. tanzim tarihli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, ancak söz konusu icra takibine dayanak bononun üzerinde sahtecilik ve tahrifat yapılmış olması ve müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmaması nedeniyle müvekkilin borçlu bulunmadığının tespiti için işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu, müvekkilin 90 yaşında olduğunu davalıyı ve diğer cirantaları hiç tanımadığını, senette keşideci olarak görünen …’nun müvekkilin 2003 tarihinde kiracısı olduğunu, müvekkilin annesinin ve kendisinin işlerini kendisinin ……. ilinde ikamet etmesi nedeniyle, …….. ilinde oturan müvekkilin aile dostu dava dışı …… isimli şahsın takip ettiğini, müvekkilin hatırladığına göre; takibe konu yapılan ……… tanzim tarihli bononun o tarihte …….. isimli şahsın kiracı …’dan “müvekkilin kira alacağına karşılık depozito olarak aldığını” söylediği teminat senedi olabileceğini, dava dışı şahsın müvekkile “sen cironu yap, eğer kiracı ödemezse icraya koyarız” dediğini öyle dahi olsa o günkü aylık kira alacağının Türk Parasından altı sıfır atılmadan önce …. milyon olduğu göz önüne alındığında, Türk Lirasından altı sıfır atılmasından sonra senet bedelinin …… TL olması gerekirken senet üzerinde çeşitli oynamalar yapılarak miktarın ……. TL yapıldığını ve müvekkil de borçluymuş gibi … ile birlikte hakkında icra takibi başlatıldığını, bonoda keşideci olarak görünen … tarafından da ayrıca …….. esas sayılı dosyası ile takibin iptali ve taliki davası açıldığını ve açılan dosyada … yönünden icranın durdurulması kararı verildiğini, müvekkilin sahtecilik ve dolandırıcılık suçunun mağduru olduğunu belirterek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve ……. esas sayılı dosyası ile davalı … ve dava dışı …. hakkında “Resmi Belgede Sahtecilik, Kamu Kurum ve Kuruluşları vb. Tüzel Kişiliklerin Araç olarak kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık” suçlamalarıyla dava açıldığını, Bu dosya içerisinde bulunan ……… tarafından alınmış …… tarihli kriminal uzmanlık raporunda, senet üzerinde yapılan sahtecilik açıkça ortaya konulduğunu ve bononun bono vasfını kaybettiğini, açıklanan bu nedenlerle; müvekkilin ……. E. sayılı icra takibine konu …… düzenleme tarihli …… vade tarihli …… TL. miktarlı senet bakımından borçlu olmadığının tespiti ile ……. E. sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, …… esas sayılı dosyasında gerekse ……. esas sayılı dosyasında yer alan ATK raporları ile senetteki imzanın lehtar …… ait olduğu kanaatine varıldığını, bu raporlar sonucunda ileri sürülen definin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, lehtarın ve senedi tedavüle sokanın … olduğunun kanıtlandığını, lehtar ile keşideci arasında bir uyuşmazlık söz konusu olsa bile bu uyuşmazlığın tarafı davalı müvekkilin olmadığını, uyuşmazlığa konu senedin doğumunun keşidecisi … tarafından, tedavüle çıkışı ise lehtar … tarafından gerçekleştiğini, davacı hakkında ……. esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takip başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, imza itirazı sebebi ile …….. esas sayılı kararı ile dava sonuçlanıncaya kadar Borçlu … yönünden geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini, ………. imza incelemesi için Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderdiği senet orjinaline istinaden hazırlanan bilirkişi raporunda senetteki imzaların borçlunun el ürünü olduğu kanaatine varıldığını, ……. esas sayılı kararı ile geçici olarak durdurulan takibin devamına karar verildiğini, ……… sayılı başlatılan soruşturma neticesinde …… karar numarası ile müvekkil hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, tüm bu nedenlerle; davanın reddine ve davacı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; davacı …’in …… Esas sayılı takibine konu bakımından dolayı davalı …’ya ……. TL asıl alacak ve ……. TL işlemiş faiz bakımından borçlu olduğunun, …… TL asıl alacak ve …… TL işlemiş faiz bakımından borçlu olmadığının tespitine, talep olmadığından kötü niyet tazminatı hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davalı vekili, mahkemeye verilen ……. tarihli dilekçede takibi başlatan kendilerinden önceki avukatın paradan atılan sıfırlar konusunda maddi hata yaparak takip başlatıldığı belirtilerek doğru başlatılsaydı takibin …… olarak başlatılması gerektiğinin belirtildiğini, dilekçelerinde duruşmada özellikle takibin yanlış başlatıldığı hususuna değinildiğini, bu yönde beyanda bulunulduğunu, yapılan beyanların şarta bağlı beyanlar olup kabul olarak nitelendirilemeyeceğini, kanun maddesi incelendiğinde (HMK m.311) kabul, kesin hüküm gibi hukukî sonuç doğurduğundan kabul beyanı açık ve koşulsuz olması gerektiğini, davalı tarafından davanın kısmen veya tamamen kabulü mümkün ise de kabulün şarta bağlı olarak yapılmasının mümkün olmadığını, kabulün şarta bağlı olmaması gerektiği açıkça vurgulandığını, beyan dilekçelerinde ve mahkeme celsesindeki beyanlarında takip başlatan avukatın hatası sonucu takibin …… olarak başlatıldığı vurgulanarak şarta bağlı (mahkemenin takibin hatalı başlatılmasını kabul etmesi ve gerekçede bu hususu belirtmesi halinde ) kabul söz konusu olacaktır ki bu durumda da şarta bağlı kabulün söz konusu olacağını, taraflarınca yapılmış şartsız kabul söz konusu olmadığından mahkemenin beyanlarını kabul olarak değerlendirmesinin hatalı karar olduğunu, mahkemenin çelişkinin giderilmesi için hatalı kurum tespiti ile …….. rapor tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarının ve beyanlarının ………. tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçeleri ile yerel mahkemeye iletildiğini, mahkemenin bu taleplerini yerine getirilmesi ve/veya reddi yönünde herhangi bir hüküm kurmaksızın ATK’dan alınan son raporu hükme esas aldığını, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davalı vekili tarafından istinaf karar harcının nispi olarak yatırılmamış olması nedeniyle eksik olan …… TL nispi istinaf karar harcını yatırması için ……. tarihli muhtıra düzenlendiği, muhtıranın ……. tarihinde tebliğ edildiği, belirtilen harçları yatırmak üzere HMK 344. maddesi uyarınca tebliğden itibaren bir haftalık kesin süre verildiği, bu süre içerisinde yatırmadığı taktirde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılacağı hususunun ihtar edildiği, ancak yasal süresi içerisinde yatırılması gereken istinaf harç ve avansını yatırmadığı gerekçesiyle davalı … vekili Av. … tarafından yapılan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili ……… tarihli talep dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin …… E sayılı dosyasını ilk açıldığı andan itibaren iş ortağı …… takip ettiğini, Hukuk bürosunda iş bölümü yaparak ortaklık yaptıklarını, kendisinin sahada iş görüşmeleri yaptığını, ortağı Av. …….. ise getirilen tüm dosyalar yönünden dilekçelerin hazırlanması, harç ve gider avansının yatırılması, duruşmalara girilmesi gibi UYAP ve adliye bacağında yürütülmekte olan işleri takip ettiğini, Av. ……. sağlık problemleri yaşaması nedeniyle anılan dosyanın istinaf harcının yatırılmadığını, ve bunun üzerine ilk derece Mahkemesince …… tarihinde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiğini öğrendiğini, istinaf harcını eski hale getirme süresi içerisinde yatırdığını beyanla, …… tarihli muhtırasında yer alan eksik istinaf karar harcının bir haftalık kesin sürede yatırılmamasının eski hale getirme ile süre verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı vekilinin eski hale getirme talebinin davanın birden fazla avukatla takip edilmesi ve temsil eden vekillerden birine tebligatın yapılmış olması nedeniyle Avukatlık Kanunu 56’ncı maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu 11’inci maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 17’nci maddesi 3’üncü fıkrası nazara alınarak reddine, muhtıranın istinaf başvurusunda bulunan ve dosyada asıl vekil olarak kayıtlı Av. …’a tebliğ edildiği gerekçesiyle eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin …… tarihli muhtırasında hesaplamış olduğu ……. TL nispi istinaf harcının hatalı olduğunu, menfi tespit davalarında davalı istinaf harcını reddedilen kısım üzerinden ödenmesi gerektiğini, aksi durumun usul ve yasalara aykırı olup, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmediğini, istinaf dilekçeler aşamasının ……. tarihinde tamamlanmasına rağmen harç eksikliği muhtırasının ……. tarihinde yaklaşık 2,5 ay sonra gönderilmesinin adli tatilde yapılacak işlerden olduğu gözetiltiğinde yargılamada usul ekonomisine ne kadar önem verildiğini gözler önüne serdiğini, yerel mahkemenin …… tarihli muhtırasında hesaplamış olduğu ……. TL nispi istinaf harcı tutarının doğru olduğu varsayılsa bile; UYAP ekranında yer alan ödeme kısmına Mahkeme tarafından kaydedilmiş bir ödeme bulunmadığından ödeme yapılamadığını, Mahkemece UYAP ekranında böyle bir ödeme girilmediğinden bahse konu harcın yatırılamadığını, eksiklik giderilerek taraflarına ödeme için süre verilmesi gerektiğini, genel ödeme bölümünden istinaf harcının yatırılabileceğinin düşünebileceğini ancak öyle bir durum düşünülseydi UYAP ekranında ayrı bir bölüm olan Mahkeme tarafından kaydedilmiş bölümün olmayacağını belirterek, yerel mahkemenin …… tarihli kararının kaldırılmasına, …… tarihinde düzenlenen istinaf formu ve BAM dosya gönderme formlarına istinaden istinaf etmiş oldukları dosyanın …… Dairesine gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine iadesin, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesinde; İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır” denilmektedir.
İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun olarak yapılan bildirime rağmen istinaf harcı süresinde yatırılmadığından, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılması kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken …… TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının sarfettiği istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılaması duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
6-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara dairemizce tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan tetkikat neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 18/12/2023


Başkan V.


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”