Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/475 E. 2023/678 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/475
KARAR NO : 2023/678

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … * …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2023/203 Esas (Derdest)
DAVACI (İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN) : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI (KARŞI TARAF) : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit Davasında Tedbiren Takibin Durdurulması
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 22/06/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/05/2023 tarih ve 2023/203 Esas (Derdest) karar sayılı ara kararının istinaf incelemesi ihtiyati tedbir isteyen davacı … vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

Tedbir İsteyen davacı vekili, müvekkiline karşı …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış olup takibe dayanak bononun sahte olduğunu, ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nce sanık davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını beyanla tedbiren takibin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, takipten sonra tedbiren sahtelik iddiasına dayalı bile olsa takibin durdurulamayacağından buna ilişkin tedbir isteminin reddine, ancak çoğun içinde az da vardır ilkesi de dikkate alınarak telafisi güç ya da imkansız zararların önüne geçilmesi amacıyla İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılaması ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemece ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine karar verilmiştir.
Tedbir talep eden davacı vekili, icra takibine konu senetteki yazıların müvekkiline ait olmadığı ceza dosyası ile sabit olduğunu, HMK’nın 209 maddesi gereği teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle teminatsız olarak ……. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyasının tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, ……. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından TCK 209/2 delaleti ile TCK 204/1 maddesi uyarınca davalı hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, bu nedenle icra konusu senedin hiçbir hükmü kalmadığını, ceza mahkemesi kararı göz önünde bulundurulduğunda, müvekkili tarafından kesin ispatın gerçekleştiğini, ancak müvekkil hakkında ……. İcra dosyasının devam ettiğini, ilgili dosyada müvekkile ait taşınmaz ile ilgili olarak ihale günü verildiğini, tedbir kararı verilmemesi durumunda müvekkilin taşınmazı %50 bedel ile daha düşük bir fiyata satılacağını, bu durum müvekkil açısından telafisi imkanı olmayan zararların doğumuna neden olacağını, davalı hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğunu, dava konusu senetle ilgili HMK’nın 209. maddesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Tedbire konu talep, sahtelik iddiası nedeniyle bonoya dayalı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, HMK’nın 209. maddesi uyarınca teminatsız olarak bonoya dayalı icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 209/1 maddesi “Adi bir senetteki yazı veya imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” hükmünü haizdir. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Somut olayda dava, icra takibinden sonra açıldığından, ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. Öte yandan İİK, icra takip hukuku açısından HMK’ya nazaran göre özel kanun olup takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İİK hükümlerinin uygulanması gerekir. HMK’nın 209. madde hükmü nedeniyle önceleri icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında tedbir kararı verilebileceği yönünde Yargıtay 12. ve 19. Hukuk Dairelerinin kararları bulunmakta ise de, anılan Daireler daha sonra bu görüşlerinden vazgeçmişlerdir. Nitekim 12. HD’nin 17/02/2015 tarihli 2014/28104 E., 2015/3050 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup icra takibine etkisi yoktur. Yine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10/09/2018 tarihli 2017/1388 E. 2018/3978 K. sayılı ilamında da İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında HMK’nun 209/1 maddesinin uygulama yerinin olmadığı belirtilmiştir.
Dolayısıyla, senetlerdeki imzaların sahteliği iddiası kapsamındaki deliller nedeniyle İİK 72. maddesi uyarınca açılan davada takibin durdurulması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına ilişkin istemin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Kafi miktarda harç alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının iadesine,
5-HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nin 353 ve 362/1-f bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 22/06/2023


Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”