Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/385 E. 2023/710 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/385
KARAR NO : 2023/710

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 18/01/2023
NUMARASI : 2023/42 Esas (Derdest)
İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. … –
ALEYHİNE İHTİYATİ
TEDBİR İSTENEN
(DAVALI) : … – …
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
YAZIM TARİHİ : 23/06/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/01/2023 tarih ve 2023/42 esas (derdest) sayılı ara kararın istinaf incelemesi ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
– K A R A R –

İhtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkilinin, …… Gıda Sanayi Limited Şirketinin yarı hissesine ortak olduğunu, şirketin diğer ortağının ….. İç ve Dış Ticaret Şirketi olduğunu, şirket yetkilisinin … olduğunu, münferit yetkili müdür olan davalının müvekkiline ve şirkete yönelik ilgisiz ve kayıtsız tutumu ve müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında ortağı bulunduğu şirketin ekonomik ve hukuki geleceği için tehdit ve tehlike oluşturan hareketleri sebebiyle ilişkilerinin bozulduğunu, davalının şirket ile ilgilenmediğini, müvekkiline bilgi vermediğini, şirketin finansal durumunun davalıdan istenmesine rağmen davalı tarafından raporların teslim edilmediğini, müvekkilinin şüphelenmesi üzerine yaptığı kontrollerde şirketin milyonlarca lira vergi borcu olduğunu ve şirketin taşınmazlarına haciz konulduğunu öğrendiğini, bu nedenlerle dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük hak ve yetkilerinin kaldırılması ve şirketin yönetim ve temsil yetkilerinin mahkemece belirlenecek kişilerden oluşan heyete devredilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, …henüz davanın başlangıcı aşamasında bulunulduğu, özellikle haklı sebebin varlığının tesbiti noktasında tahkikat yapılması gerektiği, şirketin yönetim organından yoksun kalmasının söz konusu olmadığı, şirkete yönetim kayyımı atanmasını gerektir bir durum bulunmadığı, ileri sürülen vakıaların şu aşamada tek yanlı olarak davacının soyut beyanlarından ibaret kaldığı, dava dilekçesi ekindeki belgelerin de şu aşamada yaklaşık ispat şartını karşılamadığı, haklı nedenle müdürlükten azil şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin yapılacak yargılama sonucunda belirleneceği; şirket müdürünün şirketten uzaklaştırılması ya da yetkilerinin kısıtlanması ya da denetim kayyımı atanması talebi yönünden de dosyada mevcut delillerin davanın esası hakkında henüz yaklaşık ispat düzeyinde olmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde tedbir talebinin koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden vekili, dava dilekçesini tekrarla davalı tarafın basiretli tacir gibi hareket etmediğini, yetkilerini kötüye kullandığını, şirketin olası bir telafisi güç veya imkansız zararlarla karşılamaması bakımından dava sonuçlanıncaya kadar davalının müdürlük hak ve yetkilerinin kaldırılması ve şirketin yönetim ve temsil yetkilerinin mahkeme tarafından resen seçilecek olan kişi veya kişilerin oluşturduğu heyete devredilmesini, bu nedenle tedbir taleplerinin reddi ara kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
MÖHUK madde 48/1’e göre; ”Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır.
MÖHUK madde 48/2 de ise; ”Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır. Buna göre yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişi teminattan muaf olacaktır.
Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. Yabancı şahıslar tarafından karşılanması gereken bu teminat, dava ve takip şartı olup, kamu düzeni niteliğinde olduğundan, mahkemece bu kuralın re’sen nazara alınması gerekir.
Somut olayda, davacı Libya vatandaşı olup mahkemece, davacının teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, alacaklının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, alacaklının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için alacaklıya kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz görülmüş olup, ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusu bu aşamada değerlendirilmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 355 ve 353- (1) a) 6) maddeleri gereğince kaldırılmasına ve dava dosyasının yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/01/2023 tarih ve 2023/42 esas (derdest) sayılı istinafa konu ara kararın KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden görülmesi için mahal mahkemesine gönderilmesine,
4-İhtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda nazara alınmasına,
6-İşbu gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 22/06/2023


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”