Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/179 E. 2023/363 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/179
KARAR NO : 2023/363

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2022
NUMARASI : 2022/153 E., 2022/732 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
YAZIM TARİHİ : 04/05/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2022/153 Esas, 2022/732 Karar sayılı dosyasında verilen 12/09/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …… Hırdavat İnş. Mak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı ……vergi kimlik nolu ticari işletmenin 2017/2018 yıllarına ait defter ve belgelerin devam eden ceza yargılamasında …… Asliye Ceza Mahkemesi tarafından incelenmek ve bilirkişiye gönderilmek üzere taraflarından teminin talep edildiğini, söz konusu defter ve belgelerin uzun arayışlar sonucu bulunamadığını, belgelerin son olarak 22/02/2022 tarihinde kaybolduğunun taraflarınca anlaşıldığını ileri sürerek 2017/2018 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, “…Somut olaya dönüldüğünde zayi belgesi verilmesi talep edilen şirket hakkında davacının doğrudan talep ve dava hakkı bulunmadığı, davacının defterlerin soyut beyandan öte nasıl ziyaa uğradığına ilişkin açıklaması bulunmadığı, HMK 6. maddesi uyarınca davayı ispata yarar bir delilin davacı tarafça sunulmadığı bir ara değerlendirildiğinde huzurdaki davanın ziyaadan ziyade vergi inceleme raporu da göz önünde bulundurulduğunda hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak amacıyla açıldığı hususunda mahkememizde tam bir vicdani kanaat oluştuğundan davanın reddine” karar verilmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamına bakıldığında tam ve etkili bir biçimde araştırma yapılmadığını, dosya üzerinden yüzeysel bakılarak karar verildiğini, mahkemenin müvekkilinin hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak amacıyla bu davayı açtığını beyan etmişse de tacirin ticari defter ve belgelerinin yitirilmesi halinde mahkemeden almış olduğu zayi belgesinin kesin delil niteliğinde olmadığını, aksinin her zaman ispatlanabilecek bir husus olduğunu, müvekkilinin hukuki ve cezai sorumluluktan kurtulmak adına değil tam tersine hukuki ve cezai olarak ilgili makamlara yardımcı olmak adına bu davayı açtığını, söz konusu defter ve belgeler olmadan vergi dairesinin bu vergi ve defterlere dayanarak vergi inceleme raporunu oluşturmasının da hukuka aykırılık oluşturduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, TTK 82/7. maddesi gereğince hasımsız açılan zayi belgesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait limited şirket ticari defter ve belgelerinin kaybolduğunu belirterek bu nedenle 2017-2018 yılı ve tüm geçmiş yıllara ait tüm ticari defter, fatura ve sair belgeler hakkında zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesindeki beyanlara göre; ticari defter ve belgelerin şirket nezdinde iken kaybolduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır.

6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

TTK 82/7. maddesi uyarınca bu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi doğal afetlerle veya hırsızlık gibi eylemlerle ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verileceği düzenlemiştir. TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur.

Somut olayda, davacı taraf defterlerin kaybolduğunu iddia etmiş, ancak hangi belirli olay neticesinde kaybolduğuna dair bir açıklama getirmemiştir. Davacının 10 yıl saklamak zorunda olduğu, ticari defter ve belgelerini kasa ve buna benzer sağlam yerlerde muhafaza etmesi gerekirken güvenli bir yerde bulundurmadığı, bu yönde gereken duyarlılığı göstermediği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı açıktır.
Sonuç olarak; dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgeler, ilk derece mahkeme gerekçesinde dayanılan deliller ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının kaybetme olayının varlığına dair kanıt sunmadığı, tüm dosya kapsamından davacı tarafından defterin muhafazası için gerekli özenin gösterilmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesine göre esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının talebi halinde davacıya iadesine,
4)HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca işbu kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan tetkikat sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verilmiştir. 04/05/2023


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”