Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/980 E. 2022/1191 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/980
KARAR NO : 2022/1191

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/03/2022
NUMARASI : 2021/1271 E., 2022/447 K.

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/1271 Esas, 2022/447 Karar sayılı dosyasında verilen 31/03/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. İnş. Mal. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ni hasım göstererek Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi nezdinde 2012/808 Esas sayılı dosyası ile iş kazasından doğan tazminat davası açtığını, ancak yapılan yargılamada ……İnş. Mal. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin adli şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin öğrendiğini, İş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından Şanlıurfa 1. İş Mahkemesince taraflarına işbu davayı açmak için mehil verildiğini, bu davada ihyasını istedikleri ….. İnş. Mal. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adlı şirketin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresinin ….Cad. ….Apt. No:… …. olduğunu, şirketin ticaret sicilinden 05/04/2012 tarihinde terkin edildiğini, tazminata konu olan iş kazasının 23/01/2009 tarihinde yaşandığını, şirketin iş kazası sonrası 27/01/2010 tarihinde borçlarını ödememek ve iş kazasından doğan sorumluluğundan kurtulma kastıyla usulsüz olarak tasfiye sürecine girdiğini, şirketin tasfiyesi için karar verilerek şirket ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için …..’in tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilan edilmesinin gerektiğini ileri sürerek …ne kayıtlı ……Betoner İnş. Mal. Nak. San. Ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; şirketin ihyası davasında, ek tasfiye amacıyla şirket veya kooperatifin ihyasını, alacaklılar ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak isteyebileceklerini, şirketin 2010 yılında tasfiye edildiğini, ticaret sicilinde yayınlandığını, aradan 12 yıl geçtiğini, zamanaşımına uğradığını, şirketin iş kazasından kaynaklı tazminatı ödememek için kapatıldığının iddia edildiğini, ancak şirketin tasfiyesinin iş kazasıyla hiçbir alakasının olmadığını, şirketin ticari faaliyetleri sekteye uğrayıp zarar ettiğinden ve herhangi bir aktif geliri bulunmadığından şirket faaliyetlerinin devam etmesinin hiçbir yararı bulunmaması kardan çok zarar edilmesi sebebiyle şirketin kapatıldığını, müvekkilinin tasfiye işlemlerini kanuna uygun olarak eksiksiz bir biçimde tamamladığını, şirketin tasfiye halinde olduğunun davacılar tarafından bilindiğini, müvekkili ……. İnşaat Malzemeleri Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni tasfiye etmesindeki amacın şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin kalmaması ve ticari faaliyetlerinin sonlanması ile alakalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, “… toplanan deliller ile her ne kadar şirketin ticaret sicili kayıtları tasfiyenin tamamlandığı gerekçesi ile silinmiş ise de, tasfiyenin tamamlanmadığı, ihyası istenilen şirket aleyhine iş kazasından doğan tazminat davası bulunduğu, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 2012/808 E sayılı dosyasındaki davanın taraf teşkili sağlanarak görülebilmesi için davaya konu terkin edilen şirketin ihyası zorunlu bulunmakla davanın kabulü ile şirketin ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ihyasına karar verilen şirketin son yetkili temsilci ve tasfiye memuru olan …’in tasfiye memuru olarak atanmalarına, Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davanın KABULÜ ile; 1- …..ticaret sicil müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı iken sicil kaydı kapatılan Tasfiye Halinde …… İnşaat Malzemeleri Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 2012/808 Esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleri sınırlı olmak üzere ihyası ile Ticaret Siciline yeniden tesciline” karar verilmiştir.

Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usule, yasaya ve olaya aykırı olduğunu, söz konusu davada her ne kadar yerel mahkeme terkinin usulüne uygun olmadığından bahisle davayı reddetmiş ise de söz konusu terkinin usulüne uygun olduğunu, dava konusu şirket ile ilgili olarak TTK’nın 7. maddesine istinaden ihtar tebligatı gönderildiğini, fakat adreste kimsenin olmaması sebebiyle iade edildiğini, Ticaret Sicil Memurluğunun bu davada yasal hasım olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, dosyada taraflarınca vekalet ücretine hüküm verilmemesi gerekir iken aleyhlerine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirketin ihyası davasında, ek tasfiye amacıyla şirket veya kooperatifin ihyasını, alacaklılar ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak isteyebileceklerini, şirketin 2010 yılında tasfiye edildiğini, ticaret sicilinde de yayınlandığını, 5 yıllık sürenin geçmiş olduğundan zamanaşımına uğradığını, şirketin iş kazasından kaynaklı tazminatı ödememek için kapatıldığının iddia edildiğini, ancak şirketin tasfiyesinin iş kazasıyla hiçbir alakasının olmadığını, şirketin ticari faaliyetlerinin sekteye uğrayıp zarar ettiğinden ve herhangi bir aktif gelir bulunmadığından şirket faaliyetlerinin devam etmesinin hiçbir yararının bulunmamasının kardan çok zarar edilmesi sebebiyle şirketin kapatıldığını, müvekkilinin tasfiye işlemlerini kanuna uygun olarak eksiksiz bir biçimde tamamladığını, iş kazasından kaynaklı olarak Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinde açılan ve 2012/808 esas sayılı dosya ile görülen davanın 02.11.2012 tarihinde açıldığını, açılan dava dilekçesinde ….. Ltd. Şti.’nin tasfiye halinde olduğunun bilinerek hasım olarak gösterildiğini, ancak davacılar tarafından iş bu tasfiyenin durdurulması veya şirketin ihyası talepli olarak bu tarihlerde açılan herhangi bir davanın olmadığını, müvekkili …. İnşaat Malzemeleri Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni tasfiye etmesindeki amacın şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin kalmaması ve ticari faaliyetlerinin sonlanması ile alakalı olduğunu, müvekkilinin tasfiye sürecinde tasfiye memuru olarak bulunmuş olup tasfiye sürecini eksiksiz ve tüm yasal mevzuata uygun olarak tamamladığını, ….Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tasfiye mevzuatına uygunluğun denetlendiğini, bu nedenle de tasfiyeye onay verildiğini, şirketin ihya edilmesinin hiç kimseye hukuki bir yarar sağlamayacağını, şirketin sermayesinin dağıtılmış olduğunu, şirketin zaten herhangi bir aktif mal varlığının da kalmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, şirketin ihyası talebine ilişkindir.

Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda davacının ihyası istenen şirkete karşı Şanlıurfa 1.İş Mahkemesi’nin 2012/808Esas sayılı dosyası ile iş kazasından kaynaklanan tazminat davası açtığı sabittir. Tasfiye, yapıldığı tarih itibariyle usulüne uygun olsa bile, tasfiye sonrası açılan davanın yürütülmesi amacıyla şirketin ihyası yasal zorunluluktur. Tasfiyede ilanların yapılmış olması, davacının tasfiye memuruna başvurmaması sonucu değiştirmez. TTK’nın 547. Maddesine göre açılan davalarda zamanaşımı ve hak düşürücü süre öngörülmemiştir.

Hal böyle olunca; TTK’nın 547. maddesindeki ek tasfiye işlemleri için şirketin ihyası isteminin koşullarının oluştuğu, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, davalı … vekili ile davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı … vekili ile davalı … Sicil Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davalılar tarafından ayrı ayrı yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … vekili ile davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
5-Kararın taraflara Dairemizce tebliğine,

HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”