Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/952 E. 2022/1367 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/952
KARAR NO : 2022/1367

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/04/2022
NUMARASI : 2021/164 E., 2022/385 K.

DAVACI : ………….
VEKİLİ : Av. …, Av. …
DAVALI : …………….
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 23/09/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce 2021/164 Esas, 2022/385 Karar sayılı dosyasında verilen 14/04/2022 tarihli kararın istinaf incelemesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında ticaret neticesinde müvekkili tarafından davalıya dava konusu icra takibinin dayanağı olan …. tarih …. numaralı …. TL bedelli …. tarih …. numaralı ….TL …. tarih …. numaralı …. TL ve …. tarih …. numaralı … TL bedelli…. adet fatura kesildiğini, ancak bahse konu faturaların süresinde ödenmediğini, süresinde ödenmeyen faturalardan dolayı davalı hakkında … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, itiraz neticesinde takibin durduğunu, müvekkilinin alacağının tahsil edemediğini, mağdur olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borca karşılık ödemelerini yaptığını, davacı tarafın ticari ilişkiye konu malları müvekkiline teslim etmediğini, davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, “…davanın kısmen kabulü ile, davalının … icra dairesinin …. esas numaralı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile; takibin …. tl asıl alacak yönünden devamına, fazlaya dair istemin reddine, hükmedilen alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiş, davalı vekilinin kararı istinaf etmesi üzerine dosya Dairemize gelmiş, Dairemizin 2019/627 Esas 2021/91 Karar sayılı 21/01/2021 tarihli ilamı ile; “…Belirtildiği üzere ba, bs formlarının ticari defter ve dayanak belge kapsamına girdiği, tarafların ticari defter ve belgelere dayandığı, ancak takibe dayalı faturalara ilişkin tarafların BA BS formlarının getirtilmediği, bu formların getirtilmesi gerektiği, BA formunda faturaların gösterilmesi halinde bu faturalardaki malların teslim alındığına ilişkin karine olduğu, bu karinenin aksinin iddia edenin ispatlaması gerektiği, davalı taraf önceden ödeme yapıldığını ve malların teslim edilmediğini iddia etmiş olup, bu iddiasını da ispat etmesi gerektiği, tarafların ba,bs kayıtları getirtilerek, sonucuna göre tarafların dayandıkları deliller toplanılarak ve gerektiğinde malların teslimine ilişkin fatura ve sevk irsaliyesindeki teslim alan kişilere ilişkin davalı yetkilisinin isticvabı sağlanarak oluşacak sonuca göre konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde, tarafların davanın esasıyla ilgili gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hususu davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verilen hallerden sayılmıştır. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik uyuşmazlığın giderilmesi için gerekli olan deliller toplanmamış ve bu konuda her hangi bir değerlendirme yapılmamış olması bakımından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde delillerin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; “…Gaziantep BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/627 esas, 2021/91 karar sayılı ilamında özetle; Davaya konu olan faturaların BA formlarının celp edilmesi gerektiği ve davaya konu malların teslimine ilişkin fatura ve sevk irsaliyesindeki teslim alan kişilere ilişkin davalı yetkilisinin isticvabı sağlanarak sonucuna göre esas hakkında karar verilmesi gerektiği hususları dikkate alınarak öncelikle davalı tarafın vergi dairesinden BA formları celp edilmiş ve davaya konu edilen faturaların davalı taraf BA formları arasında yer almadığı görülmüştür. Daha sonrasında …ndan davalı tarafın sigortalı çalışanlarının Mahkememize bildirilmesi istenilmiş ve davaya konu edilen faturalardaki teslim alan kısmında imzaları yer alan …. ve…’un davalı tarafın sigortalı çalışanları arasında yer almadığı görülmüştür, akabinde 4 nolu celsede davalı şirket temsilcisi olan … huzura alınarak bahse konu faturaların düzenlendiği tarihte davalı şirketin yetkilisi konumunda değil muhasebeci konumunda olduğunu, şuanda yetkilisi olduğu şirketin …. ve …. isimli bir çalışanının olmadığını ve davaya konu edilen faturaya ilişkin malların şirketlerine teslim edilmediğini beyan etmiştir. 5 nolu celsede davacı tarafa yemin deliline dayanıp dayanmadığı ve dayanıyor ise yemin metninin ibraz etmek üzere verilen kesin süreye istinaden yemin metnini ibraz etmesi istenmiş, davalı şirket temsilcisi tarafından 6 nolu celsede usulüne uygun yemin yaptırılarak yemin eda edilmiştir. Gaziantep BAM 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/627 esas 2021/91 karar sayılı ilamında belirtmiş olduğu eksik deliller toplandığında davacı tarafın davaya konu edilen faturalara ilişkin malları davalı tarafa teslim ettiğini ispat edemediği anlaşılmış, her ne kadar bahse konu bozma ilamında konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği belirtilmiş ise de kaldırma kararından sonra yapılan yargılama ve toplanan delillerde bilirkişiden yeniden rapor alınmasını gerektirecek herhangi bir delil dosyaya girmediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Davanın REDDİNE ile, 1-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin şartlar oluşmadığından REDDİNE” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturalara konu malların ve faturaların davalı şirketin çalışanlarına teslim edildiğini, davalı yanın delil olarak BA-BS formlarına dayanmadığı halde yerel mahkemenin bu belgeleri dayanak göstererek hatalı karar verdiğini, cevap dilekçesinde ve delil dilekçesinde delil olarak dayanılmayan BA-BS formlarının ticari defter kapsamında değerlendirilemeyeceğinin aşikar olduğunu, hükümler çerçevesinde konu ele alındığında; daha önceden dilekçeler aşamasında ve dosyanın hiçbir aşamasında davalının BA formlarına dayanmadığını, davalının ticari defter kayıtlarına dayanmasının BA-BS formlarını kapsamadığını, davalı yana 05/07/2018 tarihli celsede 2015 yılına ait ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiğini, ibraz edilmediği takdirde davacı tarafın ticari defterlerine dayanılarak karar verilebileceği hususunun ihtar edilmesine rağmen ticari defter kayıtlarının mahkemeye sunulmadığını, bu durumda davacının ticari defterlerinin HMK’nın 222. maddesi kapsamında kesin delil olarak değerlendirilebileceğinin aşikar olduğunu, davalının dayanmadığı bir delile dayanarak ve ayrıca davaya konu faturaların ve malların davalı şirket çalışanlarına teslimi karşısında davanın reddi yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, faturaları teslim alan davalı şirketin çalışanlarının yeteri kadar araştırılmadığını, ticari defter kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacı yandan alacaklı olduklarını ispatlamış olduklarını, davaya konu faturaların davacının çalışanlarına teslim edildiğini,…kayıtlarında faturayı teslim alan kişilerin davalı şirketin çalışanı olarak görünmüyor ise de, faturalarda imzası yer alan ….’ın davalı şirket sahibinin babası olduğunu, bu nedenle …. kayıtlarında olmadığını, davalı şirket yetkilisinin yemini alınmış ise de bu yeminin hükme esas alınamayacağını, davaya konu malların ve faturaların teslimi sırasında şirket yetkilisinin başkası olduğunu, fatura tarihindeki şirket yetkilisinin vefat ettiğini, yerel mahkemenin davalının BA- BS kayıtlarındaki delil ikamesinde olduğu gibi bu hususta da yanılgıya düştüğünü, davalı tarafça da müvekkili şirketçe teslim edilen mallara istinaden ödendiği iddia edilen ödeme dekontlarının dosyaya sunulduğunu, yapılan ödemelerin dava konusu faturalardaki mallara ilişkin olduğunu kabul etmemekle birlikte borçlu olmayan ve malı teslim almayan davalının Ekim …, Kasım … Mart.tarihlerinde ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalının delil listesinde yer almayan bir nedene dayanılarak davanın reddi yönünde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
HMK’nın 353.maddesine göre inceleme yapıldığından duruşma açılmamıştır.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf edenin sıfatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, satıma dayalı fatura alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali isteğine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasında davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine … tarihinde yapılan ilamsız takipte asıl alacak ve faizi gösterilmek suretiyle …TL alacak için ….. tarihli …nolu, … tarih … nolu, … tarih … nolu ve … tarih …nolu … adet faturaya dayalı olarak ilamsız takip yapıldığı, davalı şirket yetkilisinin borca ve takibe itiraz etmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği ve davacı alacaklının süresinde itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair karar verilmesi üzerine, kararın istinaf başvurusuna konu edilmesi ile dosya dairemize gelmiş, dairemizin 21/01/2021 tarih 2019/627 Esas, 2021/91 Karar sayılı kararı ile; ilgili vergi dairesinden tarafların fatura tarihlerine ilişkin BA-BS formlarının getirtilmesi gerektiği, BA formunda faturaların gösterilmesi halinde bu faturalardaki malların teslim alındığına ilişkin karine olduğu, bu karinenin aksinin iddia edenin ispatlaması gerektiği, davalı taraf önceden ödeme yapıldığını ve malların teslim edilmediğini iddia etmiş olup, bu iddiasını da ispat etmesi gerektiği, tarafların BA-BS kayıtları getirtilerek, sonucuna göre tarafların dayandıkları deliller toplanılarak ve gerektiğinde malların teslimine ilişkin fatura ve sevk irsaliyesindeki teslim alan kişilere ilişkin davalı yetkilisinin isticvabı sağlanarak oluşacak sonuca göre konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
…Başkanlığının …. tarihli yazısında davalı şirketin … ve …. yıllarına ait … bildirim formları gönderilmiş, icra takibine konu faturalarla ilgili bir bilgiye rastlanılmadığı bildirilmiş ancak 2015 yılına ait görüntülemede davacı şirketle ilgili 4 adet belge ile … TL bedelli bildirimde bulunulduğu görülmüştür. O halde; yeniden vergi dairesine müzekkere yazılarak BA formunda görünen 4 adet belgenin icra takibine konu faturalar olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle; dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/04/2022 tarih, 2021/164 Esas, 2022/385 Karar sayılı KARARIN KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf karar ve ilam harcının talep halinde istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 23/09/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi. 23/09/2022


Başkan

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Üye

e-imzalıdır

Katip

e-imzalıdır

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”