Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/915 E. 2023/129 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/915
KARAR NO : 2023/129

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … * …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2022
NUMARASI : 2017/1242 Esas, 2022/179 Karar
DAVACI : ………….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ….
VEKİLLERİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İş yeri Sigorta Poliçesine Dayalı Tazminat
İSTİNAF KARARININ :
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
YAZIM TARİHİ : 20/01/2023

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/02/2022 tarih ve 2017/1242 Esas, 2022/179 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin davacı vekili tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –
Davacı vekili, davalı nezdinde işyerim sigorta poliçesi ile sigortalı müvekkiline ait iş yerinde ……… tarihinde vuku bulan hırsızlık olayı sonucu müvekkilinin maddi zarara uğradığını, olaya dair davalı tarafından …….. numaralı hasar dosyası oluşturmuş olup ekspertiz ve bilirkişi raporları doğrultusunda müvekkilinin tazmin talebinin ………. numaralı yazısıyla reddedildiğini, oysaki poliçe kapsamındaki rizikodan kaynaklı zarardan sigortacının sorumlu olduğunu belirterek şimdilik :………… TL maddi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortacının sorumluluk limitinin ………. TL ile sınırlı olduğunu, çalındığı açıklanan bilgisayar, kamara kayıt cihazı, televizyon ile ilgili bir alış faturasının verilmediğini, poliçe şartlarına göre bu cihazların (demirbaşlar) sigorta teminatı kapsamı dışında tutulduğunu, sigorta konusu CD lerin telif haklarının, marka/ patent hakları yönünden hiçbir maddi değerinin olmadığını, talep olunan tazminat fahiş olup müvekkilinin tazminat için dolandırıcılık fiiliyle karşı karşıya olduğunu, ekspertiz raporundaki tespitler ve tüm veriler uyarınca hasar talebinin kurgu ve sigortacıyı dolandırmaya matuf olduğunu, alış – satış faturaları üzerinde yapılan kriminal inceleme raporuyla faturaların, tek merkezden düzenlendiğinin tespit edildiğini, yapılan tespitlere ek olarak fiziki araştırma yapılması, alıcı – satıcı firma yetkilileri ile işyerlerinde yüz yüze görüşme yapılması, faturaların doğruluğu ve firmaların varlığı, faaliyeti ve faaliyet konusu tetkik edilmesi için araştırma firmasının görevlendirildiğini, tazminat miktarının poliçe genel ve özel şartları kapsamında gerçek zararının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ibraz edilen deliller, bilirkişi raporları, dava konusu poliçe özel şartları ve sigorta genel şartları, vergi inceleme raporları gereğince çalınan CD ve diğer emtiaların teminat dışı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, dosya kapsamında mevcut olan bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, her ne kadar gerek mahkeme gerekse de rapor oluşturduğunu iddia eden bilirkişilerin; hırsızlığa konu edilen müvekkili şirkete ait cd’lerin kopyalanabilir bir ürün olduğunu iddia etseler de, bu iddiaları tamamen mesnetsiz olup, yargılama esnasında sürekli olarak çalınan orjinal cd’ler üzerinde değilde ”demo” su üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırıldığından, hep yanlış ve gerçek dışı tespitler yapıldığını, bu durum dikkate alındığında dahi mahkemece eksik inceleme ve değerlendirmeler yapılmak suretiyle hüküm tesis edildiğini, hırsızlığa konu edilen cd’lerin kopyalanma ihtimalinin mevcut olmayıp, bu yönde gerçek bir inceleme yapılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle, iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi zararın iş yeri poliçesi kapsamında tazmini istemine ilişkindir.

İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hırsızlık olayında çalındığı iddia olunan demirbaşlar; 1 adet Casper Marka Bilgisayar Kasası ve Monitör, 1 Adet Kamera Kayıt Cihazı, 1 Adet 106 Ekran Beko Marka Siyah Renkli Televizyona ilişkin fatura ya da giriş çıkış kaydı, demirbaş kaydı bulunmadığı, ticari defterlerinde bu demirbaşların kayıtlı olmadığı görülmektedir. Davacı sigortalı öncelikle zararını ispat etmekle mükellef olup, ispat olunduğu takdirde anılan zararların TTK’nın 1409/2 maddesi gereğince teminat dışında olduğunun ispatı davalı sigortacı üzerindedir. Somut olayda anılan eşyaların sigortalı iş yerinde bulunduğu ve davacının envanterinde kayıtlı olduğu ispat edilememiştir. Diğer yandan çalındığı iddia olunan yaklaşık ….. adet konuşma engelliler için hazırlanmış “Benim Yerime Konuş”’ isimli CD’lere dair herhangi muhabesel bir kayıt veyahut ticari alışveriş de mevcut değildir. Mali bilirkişi tarafından davacıya ait …….. yıllarına ait yasal defterlerin boş olduğu, kaldı ki işbu CD’lerin mali değerlerinin de bulunmadığı tespit edilmiştir.
Hal böyleyken, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre; davacı sigortalı hırsızlık ile ilintili olarak maddi zararını yapılan yargılama kapsamında ispat edemediği, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin tüm istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken ………. TL istinaf harcından peşin alınan ………. TL harcın mahsubu ile bakiye …….. TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK. 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak oy birliği ile karar verildi. 18/01/2023


Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”