Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/904 E. 2022/1617 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/904
KARAR NO : 2022/1617

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
NUMARASI : 2022/5 Esas, 2022/299 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …….
DAVALI : …….
VEKİLİ : Av. … -…….
DAVANIN KONUSU : Alacak
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/04/2022 tarih ve 2022/5 esas, 2022/299 karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı kooperatifin ….tarih ve …….. yevmiye nolu ihtarname ile müvekkilini üyelikten çıkardığını, davalı tarafça müvekkilinin kooperatife olan borçlarının ihtara rağmen ödenmediğinin iddia edildiğini, ancak usulüne uygun bir ihtarat yapılmadığını, davalının gönderdiği ilk ihtarnamede borç miktarının ……. TL olarak talep edildiği, ikinci olarak gönderilen ihtarnamede ise …… TL olarak talep edildiğini, talep edilen bedelin dayanağının belli olmadığını, müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/646 Esas – 2011/81 Karar sayılı dosyasında çıkarma kararının iptal edildiğini, kararın Yargıtay aşamasından geçerek onandığını, ancak kararın davalı kooperatif tarafından uygulanmadığını, ilama aykırı olarak müvekkiline ait üyeliğin satıldığını, davalı tarafından talep edilen alacak kalemleri incelendiğinde makul düzeyde olan aidat borçlarına fahiş düzeyde faiz ve feriler eklendiğini, müvekkili tarafından üyeliğin tahsisine kadar olan dönemde yapılan ödemelere ilavaten …… tarihinde aidat borcu olarak ….. TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin faizden düşülerek borcun yüksek miktarda tahakkuk ettirildiğini, bu nedenlerle alacak likit olmadığından arttırma hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL alacağın tahsiline, haksız çıkarma kararının iptaline ve davalı kooperatifçe talep edilen 160.283 TL alacak yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından gönderilen ihtarnamenin davacının eşi tarafından alındığını, davacı tarafından müvekkili kooperatifin eski adresinin bildirilmesi üzerinde ve mahkemece TK 35’e göre tebligat yapıldığını 24/03/2017 tarihinde haricen öğrendiklerini, yapılan tebligatı kabul etmediklerini, davacıya gönderilen ilk ihtarnamede …. TL talep edildiği, bu hesabın çıkarılırken Kooperatif Genel Kurulunda Oy çokluğu ile karar alındığını, gecikme faizi olarak aylık %5 faiz uygulanacağının belirtildiğini, ancak sonrasında yönetim karar alarak borcu davacı lehine … TL’ye indirdiğini, talep edilen alacağın kura çekimi sonrası inşa edilen dükkanlar için belirlenen maliyet ve farklar olduğunu, davacı tarafından açılan Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/646 Esas – 2011/81 Karar sayılı dosyasının Yargıtay’ca onanmasından sonra noter kanalı ile beş defa ihtar çekildiğini ve ihtarda gel borcunu öde sana dükkan verelim denmesine rağmen davacının kötü niyetli olarak müvekkili kooperatif ile irtibata geçmediğini, davacıya ait ….nolu üyeliğin satılmadığını, talep edilen faiz tutarının Olağan Genel Kurulda oy çokluğu ile alındığını, bu nedenlerle davacının alacak taleplerinin reddini, davacının çıkarma kararı iptali taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemenin 2016/361 E. 2019/1332 K. Sayılı 10/10/2019 tarihli kararı ile ; davacı ile aynı durumda olup lehine tescil yapılan kimse olup olmadığı yönünde alınan 17/05/2019 havale tarihli raporda aidat ödeyen üyelerden eksik ödeme yapanın tespit edilemediği zaten bunun aksi yönde de bir iddia bulunmadığı gözetildiğinde davacının tescil şartlarına haiz olmadığı, (Benzer yöndeki Y. 23 HD’nin 06/06/2018 T. 2016/822-2018/3547 E.K.; Y. 23 HD’nin 13/11/2018 T. 2016/2572-2018/5247 E.K sayılı ilamları) henüz tescil şartlarına haiz olmayan ortağın geç teslim iddiasına dayalı olarak böyle bir talepte bulunamayacağından bu yöndeki talebin reddine, mahkememizce alınan raporlarda davacı tarafın taşınmazın kira bedelleri hesabı ile taşınmazın değerine ilişkin bir kısım itirazlar olmuş ise de; davalının aidat yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği, Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine bir aykırılığın da bulunmadığı ve bu nedenle geç teslime dayalı talepte bulunamayacağı gözetildiğinde bu itirazların davanın esasına bir etkisinin bulunmadığı nedenleriyle davanın kısmen kabulü ile; Davacının davalı kooperatife üyeliğinin devam ettiğinin tespitine, davacının, davalı kooperatife 71.590,83 TL dışında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş olup, taraf vekillerince karar istinaf edilmiştir.
Dairemizin 2020/81 Esas, 2021/1872 Karar sayılı 06/12/2021 tarihli ilamı ile; hükme esas alınan …. tarihli bilirkişi raporda; davalı kooperatife ait bütün üyelere ait listenin bilirkişiler tarafından kooperatifin merkezindeki kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, bütün üyelere ait yerler, isim listeleri ve ödedikleri bütün rakamlar tablo halinde dosya içine katılmış olup, bilirkişilerce davacı tarafın yaptığı ödemeler mahsup edilmek kaydıyla yıllık %18 temerrüt faizi işletilmek suretiyle bilirkişi raporunun yedinci sayfasında; asıl alacak miktarından tablonun üçüncü satırında; davacı tarafça …. tarihinde …. TL’lik ödeme yapıldıktan sonra borç kalemlerinden mahsubun hatalı yapıldığı gibi tekrar ödenmemiş gibi faiz işletildiği anlaşılmakla, bu husus dışındaki davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin reddi ile mahsup ve hesaplama yönünde dosyanın …. tarihli raporu sunan bilirkişi heyetine tevdi ile yeniden hesap yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği belirtilerek HMK 353/1-a-6. maddesi hükmü gereğince kararın kaldırılmasına, davalının istinafı yönünden, “yerel mahkeme kararını kabul ediyoruz” yönündeki dilekçesi teknik anlamda istinaftan feragat olarak değerlendirilerek davalı tarafın istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yeni yargılama neticesinde; kaldırma kararı gereği ….tarihli ek rapor alınmış, raporda davacının davalıya …. tarihi itibariyle ….TL birikmiş aidat borcu ve faizi …. TL maliyet ve şerefiye farkı ve faizi olmak üzere toplam …. TL borçlu bulunduğunun tespit edilmiştir. Birbiri ile örtüşen raporlar gereğince …. borçlu olunmayan tutar tespit edilmiştir. Davalının aidat yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği, Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine bir aykırılığın da bulunmadığı ve bu nedenle geç teslime dayalı talepte bulunamayacağı gözetildiğinde bu itirazların davanın esasına bir etkisinin bulunmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne; davacının davalı kooperatife üyeliğinin devam ettiğinin tespitine, davacının, davalı kooperatife …. TL borçlu olmadığının tespitine, …. TL bakımından davanın reddine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davalı kooperatifin ….tarihinde kurulduğu, toplam üye sayısının …. kişi olduğunu, ortakların aidat borçlarının ödeyerek dükkanlarını…. yılında teslim aldıklarını, alınan dükkanlara ödenen aidat miktarlarına göre değiştiğini, ortaklara … metrekare, …. metrekare,….metrekare gibi değişik büyüklükte dükkanların tahsis edildiğini, ortaklarca hangi taşınmaza karşılık ne kadar miktarda ödeme yapıldığının kooperatif kayıtlarında mevcut olduğunu, ancak ödeme tarihlerine ilişkin kayıtın bulunmadığını, kooperatifçe ortaklardan teslim edilen dükkanlar karşılığı tahsil edilen ödemeleri gösterir listenin dosya içerisinde mevcut olduğunu, davacıya tahsil edilen dava konusu yerin … metrekare olduğu ve henüz tamamlanmadığını, tamamlanmamış bu yerin bilirkişi raporunda değerinin …. TL olarak kabul edildiğini, kooperatif üyeleri arasında bu derecede eşitsiz ve fahiş uygulamayı haklı gören raporun karara esas alınmasının haksız olduğunu, davalı tarafça davanın hiçbir aşamasında işyerinde yangın çıktığının iddia edilmemesine rağmen bilirkişi kurulunun son ek raporunda …. yılı dava tarihi öncesinde kooperatifin muhasebe odasının dolabında çıkan yangınla sadece defterlerin yandığının iddia edildiğini, bilirkişi kurulunun kendilerini davalı vekili yerine koyarak savunma yaptığını, imha edilen kayıtları davacı taraf aleyhine yorumlamayarak raporu düzenlediklerini, davacının dava tarihi itibariyle davalı kooperatife borçlu olduğu gerekçesiyle kira alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince üyeler arasında eşitsiz uygulamayı haklı gören kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde talep edilen alacağın dayanağının belli olmadığını iddia ettiğini, …. tarihinde noter huzurunda kura çekimi sonrasında inşa edilen dükkanlar için maliyet ve farkların belirtildiğini, vaziyet planında detaylı olarak her tip dükkan için yapılması gerekli ödemenin belirtildiğini, ayrıca …. tarihli olağan genel kurulunda madde 5’e göre dükkanlar için çıkarılan farkların detaylı bir şekilde açıklandığını, bu farkların genel kurula katılan üyelerin oy çokluğu ile kabul edildiğini, …. tarih ve…. sayılı üyelikten çıkarma kararının Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/646 Esas, 2011/81 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, Yargıtay 23. HD 2011/3287 Esas, 2012/1324 Karar sayılı ilamı ile Onanarak kesinleştiğini, onandıktan sonra davacıya beş defa noter kanalıyla ihtar çekildiğini, davacının kötü niyetli olarak kooperatif ile irtibata geçmediğini, davacıya ait …. nolu üyeliğin hiçbir şekilde satılmadığını, davacının …. nolu üyelik kura çekilişine katılmadığından …. nolu üyelik dükkan tahsisinin gerçekleştirilemediğini, bilirkişinin davacının kooperatif borcuna iletilen %5 aylık faizin fahiş olduğu yönündeki değerlendirmesini kabul etmediklerini, davacının kooperatife karşı sorumluluklarını ve yükümlülüğünü yerine getirmeden hak elde etmeye çalıştığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, kooperatif üyeliğinden çıkarmanın iptali, alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, dairemizin ilk kararına uygun olarak alınan …. tarihli ek raporun denetime elverişli, kararın da usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden kafi miktarda istinafa başvuru karar harcı alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 6.893,36 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.724,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.169,36‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022


Başkan


Üye


Üye


Katip

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”