Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/896 E. 2022/1615 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/896 – 2022/1615
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/896
KARAR NO : 2022/1615

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …………
ÜYE : …………
ÜYE : ………….
KATİP :…………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2021
NUMARASI : 2020/615 Esas, 2021/730 Karar

DAVACI : 1-………
2-…………
VEKİLİ : Av. ………
DAVALI : …………….
VEKİLLERİ : Av. ………… UETS
Av. ………
Av. ………..
Av. …………..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
YAZIM TARİHİ : 26/10/2022

Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/11/2021 tarih ve 2020/615 esas, 2021/730 karar sayılı kararının istinaf incelemesi taraf vekilleri tarafından istenmiş, 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalı tarafça ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının sunmuş olduğu takip talebinde …. TL rotatif kredi borcu olduğunu ve buna ilişkin …. tarihinde faiz işlettiklerini belirterek takip başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir kredi kullanmadığını, davalının sadece ….keşide tarihli …. yevmiye nolu ihtarnamesini dayanak gösterdiğini, taraflarınca bu ihtarnameye …. Noterliği’nin …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve böyle bir borçları olmadığını beyan ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini, davalının asıl alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, …. tarih ve …. TL limitli …. kapsamında bakiye kredi borcuna istinaden ….’a ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi ödemelerinde aksamalar üzerine …. TL taksitli ve …. TL rotatif krediler kat edilerek ….Noterliği’nin …. tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, borçlu şirketin yapılandırma talebi uygun görülerek …. TL kredi borç için …. tarihinde …. ay vadeli ödeme planı yapıldığını, Şirket tarafından… tarihinde hesaba …. TL gönderilerek, noter ihtarnamesi ile borcun kapatılması ve ipoteklerin fekki istenmişse de bu ödemenin yeterli ödeme olmadığını, şirket tarafından … tarihinde tekrar ihtarname ile borcun kapatılması ve ipoteklerin fekki talep edildiğini, gönderilen …. TL’nin borca mahsup edildiğini ancak …. itibariyle …. TL nakit ve gayrinakdi borcun kaldığını, ipoteklerin fek edilemeyeceğinin borçlu şirkete bildirildiğini bakiye borcun ödenmemesi üzerine ….. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile … TL ve ….TL gayrinakdi borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin 2016/658 E. 2018/763 K. 15/05/2018 tarihli kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının …İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takibinde yalnızca …. TL (…. TL erken ödeme komisyonu, …. TL ödenmeyen kredi borcu) üzerinden borçlu olduğunun, geriye kalan kısımdan borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, tarafların istinaf istemi üzerine dosya Dairemize gönderilmiştir.
Dairemizin 06/10/2020 tarih, 2019/180 esas, 2020/779 karar sayılı ilamı ile; Menfi Tespit talep edilen dosya …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu …. TL rotatif kredi, …. TL işlemiş faiz , ….TL masraf ve …. TL BSMV olmak üzere toplam ….TL’ye ilişkin takibe konu borç olduğu, yargılama sonucunda, mahkemece…. TL (…. TL erken ödeme komisyonu, …. TL ödenmeyen kredi borcu) üzerinden borçlu olduğunun, geriye kalan kısımdan borçlu olmadığının tespitine, karar verilmişse de hükümde davacının borçlu olmadığı miktarın açıkça belirtilmediği, hükmün bu haliyle infazı kabil olmadığı, dolayısıyla hükmün HMK’nın 297. maddesine uygun olmadığı, kabule göre de; menfi tespit talebinin …..İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen alacak kalemlerine ilişkin olduğu, hükmün de bu kalemleri kapsaması gerektiği, dolayısıyla talep dışına çıkılamayacağının gözetilmemesi nedeniyle konusunda uzman bilirkişi kurulundan, ayrıntılı gerekçeli, denetime elverişli usul ve yasaya uygun, itirazları karşılayan rapor alınarak yargılamaya devam edilmesi gerektiği belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Yeniden yapılan yargılama neticesinde mahkemece; …. tarihli bilirkişi heyet raporuna dayalı olarak davanın kısmen kabulü ile, davacıların …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında …. TL borçlu olmadıklarının tespitine, takibin …. TL asıl alacak, 2.905,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 104.610,83 TL üzerinden devamına, asıl alacağa borcun tamamen tahsiline kadar %25,20 temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, raporlar arasında çelişki giderilmeden hükme elverişli olmayan rapor doğrultusunda karar ittihaz edildiğini, raporlarda çelişkili olan kısmın takibe konu olan miktar ve kredi türü olduğunu, ….. tarihli raporda erken kapama komisyonuna uygulanacak faiz oranının doğru tespit edilmediğini, bu dosyada alınan en kapsamlı raporun … tarihinde şubede yerinde inceleme yapılarak en ince ayrıntısına kadar yapılan rapor olduğnu, bakiye alacak kaleminin alacak türü ve bu nedenle de temerrüt faizinin yanlış ve hatalı tespit edildiğini, bilirkişi tarafından sözleşme hükümleri ve yerleşik Yargıtay kararları dikkate alınmaksızın ittihaz edilen rapora açıkça itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılması gerektiğini için istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, müvekkili firma tarafından böyle bir kredi kullanılmadığını, müvekkillerin böyle bir kredi talebi olmadığı halde tek taraflı olarak kredi kullandırdığını, davalı banka tarafından da müvekkillerden bu hususta bir talimat alınmadığının belirtildiğinin bilirkişi raporunda açıkça görüldüğünü, mahkemenin kararını kapatma komisyonunun ve temerrüt faizinin ödenmesi üzerine kurmasının hatalı olduğunu, mahkemenin davalının yerine geçerek rotatif kredi yok ama onun yerine kapatma komisyonu ödeyin diyemeyeceğini, davalının böyle bir iddiası var ise bunu takip talebinde belirterek icra takibi başlatması gerektiğini, davalı tarafın müvekkilini haksız yere temerrüde düşürerek temerrüt faizi talep ettiğini, mahkemenin de %25,20 temerrüt faiz oranını kabul ettiğini, ancak kapatma komisyonu ödenmesini kabul etmemekle birlikte şayet rotatif kredi yok ve kapatma komisyonu ödenmesi gerekiyorsa bu alacak kalemine yasal faiz işletilmesi gerektiğini, bu nedenle mahkemenin temerrüt faizi hususunda vermiş olduğu kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Dava hukuksal niteliği itibariyle, genel kredi sözleşmesinden doğan menfi tespit istemine ilişkindir.

İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı borçlu şirkete kullandırılan kredi yeni bir kredi olmayıp, davacının daha evvel kullandığı taksitli ticari kredinin şirketin …. tarihli yapılandırma isteği üzerine yeniden ödeme planı oluşturularak …. numarasıyla …. TL olarak kullandırılan taksitli ticari kredinin peşin ödenmesi sonucu bakiye …. TL borç bakiyesinden kaynaklandığı, …. sayılı …. tarihli yapılandırma kredisinin ….TL taksitli aylık % 1,40 faizli ve … ay vadeli olduğu görülmüştür. Yani, dava konusu kredinin davacı şirketin daha önce kullanmış olduğu taksitli ticari kredilerinin şirketin yeniden ödeme planına bağlanarak yapılandırılan ve …. numarasıyla …. TL olarak kullandırılan …. peşin ödenmesi sonucunda eksik kalan borç bakiyesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle …. numaralı …. Kredinin yeni bir kredi türü ve kalemi olmayıp, …. nolu kredinin devamı niteliğinde olduğundan, borç bakiyesini cari hesap açarak kullandırmak için sözleşmenin 5.1.1. maddesinin 2. paragrafı kapsamında müşteri talebine gerek bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle bu yöndeki davacılar vekilinin istinaf başvuruları yerinde değildir.
Erken kapama yönünden taraflar arasında imzalanan sözleşmede kredinin erken ödenmesi durumunda alınacak komisyon oranının belirlenmemesi nazara alınarak, emsal banka uygulamalarına göre hesaplama içeren …. tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu yerinde olup davalı banka vekilinin bu yöndeki istinaf başvurularının reddi gerekir.
Temerrüt faizi % 60 olarak talep edilmişse de, sözleşmenin 2.7. maddesinde temerrüt faiz oranının en yüksek faizin %50 fazlası uygulanacağına dair hüküm olduğu, ancak akdi faiz oranının sözleşmede belirtilmediği görülmektedir. Yargıtay uygulamasında bankaların Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, kullandırılan kredinin ticari taksitli kredinin devamı niteliğinde olması nedeniyle adı geçen krediye fiilen uygulanan akdi faiz oranı % 16,80’in %50 fazlası %25,20 temerrüt faizi uygulanarak raporun düzenlenmesinde de herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay HGK 2017/19-1650 E. 2019/507 K. 02/05/2019)
Sonuç olarak dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın HMK’da belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, …. tarihli bilirkişi heyet raporu ile kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf isteminde bulunan davacılar tarafından yatırılması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alınmakla yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf isteminde bulunan davalı tarafından yatırılması gereken 11.255,03 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.814,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.441,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,
6-HMK’nın 359/4. maddesine göre kararın taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/10/2022

………….
Başkan
…………

…………
Üye
…………

………
Üye
………….

…………
Katip
………..

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”