Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/841 E. 2022/1146 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 11. HUKUK DAİRESİ .
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/841
KARAR NO : 2022/1146

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : .
ÜYE : .
ÜYE : .
KATİP .
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2020/525 Esas, 2021/619 Karar
DAVACI : .
VEKİLİ : Av. .
DAVALI :.
ASLİ MÜDAHİLLER : 1 .
VEKİLİ : Av..
: 2 .
VEKİLİ : Av. .
: 3 -.
VEKİLİ : Av. .
DAVANIN KONUSU : Konkordato
İSTİNAF KARARININ
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/07/2021 tarih ve 2020/525 Esas, 2021/619 Karar sayılı kararının istinaf incelemesinin asli müdahiller vekilleri tarafından istendiği, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla 6100 sayılı HMK’nın 353. maddesi gereğince tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dava dosyası için düzenlenen rapor ile istinaf sebepleri dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; Müvekkilinin……..tarihinden bu yana ……….topçu meydanı vergi dairesine kayıtlı olarak gıda üzerine toptancılık yaptığını, Müvekkili yaşanan ekonomik kriz nedeniyle borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyecek duruma geldiğini veya borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, müvekkilin alacaklı olduğu …..r’ın konkordato ilan etmesi…… .. gibi yerlerdeki alacaklarını tahsil edememesi, 2018 yılı itibariyle doların yükselmesi ve firmaların vade ile çalışma yerine peşin ödemeyle çalışmaya başlaması gibi nedenlerde borçlarını ödemede zorluk çektiğini, dava dilekçesi ekinde mahkemeye llK.”nun 286 ncı maddesi ile Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik» (mad. 5-16)’da öngörülen, konkordato ön projesi, borçlunun malvarlığını ve mâli durumunu gösteren belgeler, ticari defterler, nakit akım tablosu, nihai bilanço ve ara bilançolar, alacaklıları, alacak miktarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, alacaklıların eline konkordatoda ve iflasta geçecek alacak miktarını gösteren karşılaştırmalı tablo, tüm belgeler eksiksiz olarak sunulduğunu, ayrıca konkordato sürecinde mahkemece veya konkordato komiseri tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtlan da ibraz etmeye hazır olduklarını, konkordato ön projesine göre müvekkilinin alacaklılara borçlarının %25 tenzilat ve 24 ay vade ile ödenmesini teklif edeceğini, ön proje de belirttikleri gibi rehinle temin edilmiş borçlananın da yapılandırılmasını talep ettiklerini belirterek müvekkili hakkında öncelikle üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, akabinde kesin mühlet verilmesini ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.

Müdahale talebinde bulunanlar .. vekilleri müvekkillerinin davacıdan alacaklı olduğunu, konkordato şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davacının geçici mühlet, kesin mühlet ve konkordato talebinin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

Mahkemece; İİK 305 maddesinde belirtilen konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleştiği, İİK 302 maddesinde belirtilen oranlarda konkordato projesinin tasdik edildiği, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, konkordato tasdikinin gerektiği yargılama giderleri ve tasdik harcının yatırılmış olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle konkordato projesinin tasdikine, komiser heyetinin 04/06/2021 tarihli raporu ekinde yer alan taksit ödemler tablosunun kararın eki sayılmasına, tüm alacaklı ve taksitlerin bu tabloya göre izlenmesine, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, 2004 s. İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL bağlayıcı hale gelmesine karar verilmiştir.

Asli Müdahil…. Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararında kabule yönelik gerekçe sunulmaksızın salt 07/06/2021 tarihli rapora değinilerek başkaca bir açıklama ve değerlendirmede bulunulmaksızın kabul kararı verdiğini, ancak dosyada mevcut iki konkordato raporu ve konkordato talep sürecine ilişkin sürece rağmen ilk derece mahkemesince konkordato talebinin kabulü yönündeki işbu kararın hukuka aykırı olduğunu, rehinli taşınmaz ve araçlara ilişkin yapılan 26/04/2021 tarihli kıymet takdirinin müvekkili bankaya tebliğ edilmediğini, konkordato raporu ile konkordato komiserliğince bilirkişi ….’ın görevlendirildiğini ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, taraflarına tebligat yapılmaksızın itiraz etme haklarının ihlali ile 26/04/2021 tarihli kıymet takdiri dikkate alınarak yapılan hesaplama hukuka aykırı olduğunu, konkordato nihai raporunda her ne kadar kabul için gerekli nisabın sağlandığı yönünde değerlendirmede bulunulsa da gerçek değerlerinin üstünde takdir edilen kıymet takdirleri ile kabul nisabının sağlanmaya çalışıldığını, 10/12/2020 tarihli rapor ile işbu itiraza konu nihai rapor kıyaslandığında 6 aylık süre zarfında rehinli alacak miktarındaki artış ve rehinli alacaklıların konkordato talebinin reddi yönünde oy kullanmalarını etkisiz bırakacak şekilde kıymet takdiri yaptırılarak rehin açığı miktarının azalmasının sağlandığını ve red yönündeki alacak miktarı azaltılmaya çalışıldığını, bu nedenle 26/04/2021 tarihli kıymet takdiri raporu dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde kabul nisabının sağlandığı yönündeki raporu kabul etmediklerini, mahkemece verilen tedbir kararına rağmen 10/12/2020 – 07/06/2021 tarihleri arasında davacı tarafından yapılan ödeme 75.127,26 TL olduğunu, 6 aylık sürede yapılan ödeme davacının ödeyeceğini iddia ettiği 1 aylık taksit tutarının neredeyse yarısı oranında olduğunu, bu hali ile davacı tarafından sunulan konkordato projesinin gerçekçi olmadığını ve konkordato projesinin kabulünün mümkün olmadığını, ancak mahkemece bu husustaki itirazlarının dikkate alınmadığını, konkordato talebinin değerlendirilmesinde salt nihai rapora bağlı kalınmaksızın davacı borçlunun dava sürecindeki borç ödeme konusundaki somut fiilleri, ticari işlerini yönetmedeki başarısı, mevcut ticari işlerinin durumu ve alacaklılarının bu husustaki itirazları da dikkate alınarak somut durum değerlendirmesi neticesinde karar verilmesi gerektiğini, ancak ilk derece mahkemesince salt hukuka aykırı hesaplama yapıldığı sabit olan nihai rapora dayanılarak karar verdiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Asli Müdahil ……….Başkanlığı Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordato talebinde bulunan davacı Suphi Zengin’in müvekkili kuruma, ödenmeyen primler alacağı toplamı olmak üzere 23.499,91 TL borcu bulunduğunu, borçlunun borçlarının tasfiyesine yönelik, borçlarını yeniden yapılandırma, alacaklıları ile görüşerek anlaşma yoluna gitme imkânı mevcut iken ve Kurumları alacakları yönünden daha önce defalarca yapılandırma kanunları çıkmışken borçlu firma bu yasal imkânları hiç kullanmadan son aşamada düşünülecek olan konkordato yoluna başvurduğunu, borçlunun konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunluğa uygun olarak kabul edilmiş olması, konkordatoda teklif edilen ödeme tutarının, borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel alacaktan fazla olması, teklif edilen miktarın, borçlunun mevcut mal varlığı ile orantılı olması, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiser izniyle akdedilen borçların yeterli teminata bağlanması, koşullarının oluşması gerektiğini, oysa ki İİK 305. maddesi ile hüküm altına alınan koşulların oluşmadığını, 04/06/2021 tarihli komiser heyeti nihai raporunda Kurumları alacaklarına yer verilmediğini, davaya asli müdahil olarak dahil olmalarına rağmen Kurum alacaklarının değerlendirmeye alınmadığını, yerel mahkemece verilen konkordato projesinin tasdiki kararı usûl ve yasaya aykırı olduğunu, ilgili kanunlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında, davacının konkordato ilanı talebinin müvekkil Kurum alacakları yönünden reddi gerektiğini, aksi yönde bir karar Kurum alacaklarının eksik tahsiline ve dolayısıyla kamu zararına sebebiyet vereceğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Asli Müdahil …………Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf başvurularının harçsız olarak kabulüne karar verilmesini, müvekkili Bankanın borçlu ……….den … tarihi itibariyle …..TL alacağı bulunduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, zira konkrodato projesi aşamasında müvekkil banka ile ödeme planı yapılmadığını, borçlunun borçlarını tasfiyesine yönelik, borçlarını yeniden yapılandırma, alacaklıları ile görüşerek anlaşma yoluna gitme imkanı mevcut iken borçlu firma ile bu yasal imkanları hiç kullanmadan son aşamada düşünülecek olan konkordato yoluna gittiğini, borçlunun konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunluğa uygun olarak kabul edilmiş olması, konkordatoda teklif edilen ödeme tutarının, borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel alacaktan fazla olması, teklif edilen miktarın, borçlunun mevcut mal varlığı ile orantılı olması, 206. Maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacakların alacaklarının tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiser izniyle akdedilen borçların yeterli teminata bağlanması, koşullarının oluşması gerektiğini, oysa ki İİK 305. Maddesi ile hüküm altına alınan koşullar oluşmadığını, konkordato mühleti talebinde bulunan davacı/borçlunun somut ve gerçekçi bir borç tasfiye projesi ile konkordato talebinde bulunması gerektiğini, davacı şirket tarafından somut ve gerçekçi bir borç tasfiye projesi sunulmadığını ve ilk derece mahkemesi tarafından işbu projeye dayanarak hukuki dayanaktan yoksun olarak konkordato projesinin tasdik talebi kabul edildiğini, müvekkil bankanın alacağı……tarihi itibariyle ………TL olduğunu, müvekkil banka alacağının Yerel mahkeme tarafından verilen konkordato projesinin tasdikine ilişkin kararda bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Asli Müdahil………. Anonim Şirketi Vekili; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, konkordato davacısı …………’ den müvekkil bankanın kredi sözleşmesi, kredi kartı ve gayri nakdi alacağı bulunduğunu, müvekkil banka alacağına ilişkin .. İcra Müdürlüğü’nün…. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, görülmekte olan konkordato dava dosyasına ilk olarak… tarihinde kredi sözleşmesi, kredi kartı ve gayri nakdi kredi toplamı….. – TL alacak taraflarına bildirildiğini, akabinde …… müvekkil banka tarafından, “……….tarih ……….. sayılı banka referans numarası ile verilen cevapta”; 0. rehinli ve imtiyazlı alacaklar yönünden ret kararı verilmesi gerekir iken muğlak ve genel bir ifade ile hüküm kurulduğunu, tüm alacaklar yönünden tasdik hükmü kurulduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. Maddesi hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava, konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.

Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece konkordato talebine ilişkin yargılamanın İcra ve İflas Kanunu’nun 285. Ve devamı maddeleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yürütüldüğü, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre hem adi alacaklar, hem de rehinli alacaklar yönünden İİK 302. ve İİK 308/h Maddesinde belirtilen konkordatonun tasdiki şartlarının mevcut olduğu, İİK m. 308/b uyarınca çekişmeli alac akların ayrıca dava konusu edilmesine imkan sağlanmış olup bunların istinaf sebebi yapılmasının ve tutarlarının Bölge Adliye Mahkemesince belirlenmesine yasal olanak bulunmadığı, buna göre mahkemece delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu,…. Başkanlığının istinaf talebi yönünden ise İcra ve İflas Kanunu’nun “konkordatonun hükümleri” başlıklı 308/c maddesinin ikinci fıkrasında bağlayıcı hale gelen konkordatonun, konkordato başvurusundan önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburi olduğu, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmünün uygulanmayacağı açıkça belirtildiğinden … Başkanlığının prim ve idari para cezası alacakları kamu alacağı niteliğinde olduğundan konkordato adı geçen kuruluş için bağlayıcı olmadığı, bir diğer ifade ile .. Başkanlığının sözü edilen alacakları borçlu tarafından vadesinde ve tam olarak ödeneceği, bu yasal düzenleme gereğince … Başkanlığının ilk derece mahkemesinde konkordatonun tasdikine ilişkin olarak verdiği kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmadığı, bu nedenle …anlığının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-ç düzenlemesi uyarınca hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, … Başkanlığı’nın istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asli Müdahiller … vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
2-….Başkanlığı’nın istinaf talebinin HMK’nın 352/1-ç maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Asli Müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca artan gider avansının ilgili tarafa geri verilmesine,

İİK 308/a maddesi gereğince kararın tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi ya da buraya gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/06/2022

.
Başkan
.
(e-imzalıdır)
.
Üye
.
(e-imzalıdır)
.
Üye
.
(e-imzalıdır)
.
Katip
.
(e-imzalıdır)

NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR. “5070 Sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”